Multimedya: Özgür
Keyifli okumalar canlarıım🖤
......Çalan alarmımla elimi kaldırıp telefonumu komidinin üstünde ararken suyu dökmemle bağırarak ayağa kalktım. "Hasiktiiirrr." evde annemin olmasını umursamadan küfür ederek ıslanan pijamamı çıkardım. Allahtan telefonun olduğu tarafa dökülmemişti de telefonum sağlamdı.
"Kızım hayırdır?" Annem kafasını kapıdan uzatırken en sevimli gülümsememi takınıp "Suyu döküp birazcık fazla tepki verdim anneciğim tüm ev halkından özür diliyorum iletirsin." kafasını gülerek sallayıp odayı terk etti.
Bende okul kıyafetlerimi hızlıca üstüme geçirip askıdan havanın soğuk olduğunu düşünerek siyah kalın hırkamı alıp banyoya koştum. Elimi yüzümü hızlıca yıkayıp saçlarımı da taradıktan sonra tamamiyle hazırdım.
"Annee ben çıkıyorum!" hızlıca annem koşarak yanıma geldi babam ve abim ise annemin arkasından ne yapıyor bu kadın dercesine bakıyorlardı.
"Kahvaltı yapmadan bırakmam! Asla." bu sırada da kolumu çekiştirmeye başlamıştı. "Anne aç değilim vallahi bırak!" Çeke çeke beni mutfağa sokmuştu bile.
"Abi, baba bir şey deyin yemek istemiyorum. Lütfeeeeen." ben babamlara yalvarırken abim "Anne bırak kızı yer o." Diye bana destek olunca kocaman bir öpücük yolladım.
Ama annem ikna olmuşa benzemiyordu. "Al o zaman şu simiti yolda ye." Buna da itiraz edersem hiç bırakmayacağını bildiğimden başımı sallayıp bana uzattığı simiti aldım. "Alin bende geliyorum üniversiteye geçeceğim zaten seni de bırakmış olurum." Onaylayıp ayakkabılarımı giymeye koştum. "Saat kaç!" Abim bağırırken ayakkabımı ayağıma geçirip tel elimdeki telefonumu kaldırıp saate bakmamla Kuzey'den gelen mesajları da görmüş oldum. Abimin o sırada yanıma gelmesiyle mesajları okumayı bırakıp hemen saati söyledim.
"8 buçuk abi hadi hızlı giy benim dersim 9 da başlıyor hadi hadi!" O ayakkabılarını giyerken bende mesajlara girip hızlıca mesajları okumaya başladım.Kuzey: Günaydın bal:)
Kuzey: Şu haftasonları araya giriyor ve seni göremiyorum ya, çok kötü bir his.
Kuzey: Ama bugün göreceğim güzelim. Hadi uyan artık özledim.
Kuzey'i tanımıyor olmama rağmen mesajları beni gülümsetiyordu. Bana değer verdiğini düşünmeye başlamıştım şu iki üç günde resmen. Ama diğer yanım saçmalama Alin o sadece bir bilinmeyen numara diye bağırıyordu.
"Alin hadi kızım geç kaldım diyen sendin."
abime başımı sallayıp onu takip etmeye başladım o sırada da Kuzey'e cevap yazdım.
Alin: Günaydın Kuzey.
aşırı sade olmasına rağmen çok yüz vermemem gerektiğini hatırlayıp gönder tuşuna bastım.
Telefonumu hırkamın cebine atıp abime koştum ve sırtına atladım "Asla vazgeçmeyeceksin değil mi şundan Alinciğim?" Gülerek saçını karıştırdım "Tabiki hayır!"
....
Cebimdeki telefonun ard arda titremesiyle abimin sırtından inip telefonuma baktım.
Çoğunluğu bizim gruptan diğerleri ise Kuzey'dendi. Önce gruba girdim.
grup işte mk
Merve: Daha iyi bir isim bulamadınız mı yavrularım?
Barış: Bulamadık annecim.
Özgür: Şimdi grubun ismini boş verin de ilk ders ne canomlar?
Alin: Edebiyat diye düşünüyorum ama geometri de çıkabilir .dd
Özgür: Ne kadar güzel ne kadar güzel en sevdiğim iki ders.
Merve: Biliriz biliriz bdnwjdnsjxns
Barış: Hala gelmediniz mi aq ders başlayacak.
Barış'ın mesajından sonra hızlıca sınıfa giriş yaptım.
"Barış'ıııım ben gelddiiiiim! Mesajından sonra seni kırar mıyım hiç?" Gülerek sarıldı. "Kırmazsın kırmazsın."
o sırada Kuzey'in ne yazdığını merak edince sıraya kurulup tekrar mesajlara girdim.
Kuzey: Kalbimi kırdın, insan bir sevdiceğim der.
gülümseyerek okumaya devam ettim.
Kuzey: Neyse çok duyacağım zaten;)
Alin: Seni bulup duyuracağım ben sana hay yarabbim.
hocanın içeri girmesiyle cevabı beklemeden telefonu kapatıp çantama attım.
Ve diğer bizimkilerin sınıfa girmesi bir oldu.
Edebiyat hocası onlara kızgın kızgın bakarken Merve bağırdı Özgür' ü göstererek. "Hepsi onun yüzünden!!!"
Hoca'nın kızgın bakışları şaşkınlığa dönüşürken tüm sınıf gülmeye başladı. "Bunun eski sevgilisi bineceğimiz minibüste olduğu için binemedik benim suçum yo-" Özgür hızlıca Merve'nin ağzını kapayıp sıraya sürüklemeye başladı.
"Malsın kızım sen mal. Yetişemedi bu hala yedi yaşında." Özgür söylene söylene yerine oturduğunda Merve de dağılmış saçlarını sırıtarak düzeltip yanıma geçti.
"Kızım harbi niye hocaya söyledin bunu?" defterini çıkarırken hala gülüyordu "Onun yüzünden ilk gelen minibüse binemedim o da çeksin azıcık." Evet Merve hala yedi yaşındaydı on yedi değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
payidar'
Teen Fiction0547 *** ***: Güzelim , sonsuzluğum olur musun? Alin: Kimsin bilmiyorum ama her sonsuzluğun da bir sonu vardır. 0547 *** ***: Ama sen, sonum olamazsın. Alin: Neden? 0547 *** ***: Çünkü bırakmam.