1.BÖLÜM

236 12 4
                                    

Sonunda mezun olmuştum. Rüyalarımda yaşattığım hayallerim, artık gerçekleşiyor ve beni sonu olmayan bi mutluluğa götürüyordu. Evet, artık üniversiteli olmuştum. Artık ergenlikten çıkmış gerçekten yetişkinliğe doğru ilk ve en büyük adımımı atmıştım. Lise yıllarımda üniversite benim için ulaşılamayacak bir huzurdu. Lise yıllarım berbattı. Wattpade aşırı vakit ayırdığım ve ailemin deyimiyle asosyal olduğum için hayatta sadece Bengi ve Emir isimli iki arkadaşa sahibim. Gerçi arkadaşım olup olmamasını pekte takmıyorum. Sonuçta Ankara'da yaşıyordum muhakkak arkadaşlarımı arttırırım diye düşünüyorum. İçerden annem tatlı ama bi o kadarda gür sesiyle bağırdı:

-Derin kızın çabuk gel! Seninle çok önemli bi konu konuşacağız.

Kesin derslerimden bahsedicekler. Poff sıradan günlük konuşmalar tekrarlancağını düşündüğüm için sadece "geliyorum" dedim. Evimiz normal türk evlerine göre büyüktü bodrum ve çatı katıyla birlikte dört kattı. Gerçi çatı katı eve +1 kat eklenemicek kadar minik ama tatlı bi odaya sahibdi. Annem orayı kiler olarak kullansada ben orayı sahiplenmiştim. Annem içerden tekar bağırdı sesi bu sefer diğerine göre çok daha güçlü ve sabırsızdı:

-Derin! Kızım seni çağrıyorum! Hemen buraya gel!

Annemin ve babanmın sinirlendiğini anlayınca merdivenlerden vampirleri bile kıskandıracak derecede hızlıca inidim. Salona indiğim anda salonda ki gerginliği fark ettim. Ama pek de takmadım. Salonumuz büyüktü. Ortasına kocaman üç tane puf koymuştuk. E tabi ben bunu görüpde durur muyum? Havada ki ciddiyeti biraz azaltmak için bir jimnastikçi edasıyla havada parande atıp puflara kendimi attım. Salonda ki havanın yumuşıcağını düşünmüştüm ama tam tersine daha da kötü olmuştu. Bunu farkedip hemen ayağa kalktım ve en yakınımda ki tekli koltuğa oturdum. Annem ve babam bana bakıyordu. Bakışları çok ciddiydi. Öncelikle annem konuşmaya başladı:

-Kızım seni yaz tatili boyunca seni Antalya'ya halanın yanına göndermeye karar verdik.

Şu an tam anlamıyla şoktaydım. Gözlerim sulanmıştı. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Hıçkırarak yukarıya çıktım ve bavulumu topladım. Aşağıya indiğimde ağlamam kesilmişti ve yerini üzgün bi pikaçuya bırakmıştı. Kapıya doğru ilerledim yeni aldığım cat botlarımı giyip bavulumu yerden kaldırdım. İçerden annem, babam ve dört yaşında ki küçük kardeşim geldi. Ailem beni seviyordu. Beni Antalya'ya biraz daha sosyalleşmem için gönderdiklerini biliyordum. Onlara son bi kez sıkıca sarıldım. Kardeşimi kucağıma aldım ve yanağına kocaman bi öpücük kondurdum. Bana:

-Hemen dön tamam mı? Dedi. Bende:

-Merak etme canım kardeşim hemen dönerim. Dedim.

Bavulumuda alarak evden çıktım ve çağırdığım taksiye binerek havalanına gittim. Uçağa bindim. Koltuklar üç kişilikti. Annemler yanımda ki koltuklarda kimsenin oturmadıği bi koltuk almışlar. "En azından bunu ayarlamışlar" diye düşündüm içimden. Ortada ki koltuğa oturdum. Eğer cam kenarına oturursam kesin kusardım. Annemler yanımda oturan birinin olmadığını söylemişlerdi ama yanıma iki tane çocuk oturdu. Önce "Burası benim mekanım yeğen" dicektim ki, çocukların yüzünü görünce "AMAN TANRIM DİDİM!". Ankara'da bu kadar daş çocuk vardı da ben mi bilmiyodum? Her neyse çocuklar çok tatlıydı. Birinin gözleri deniz mavisi, saçları inanılmaz derecede koyu bi siyahtı. Diğerinin gözleri hayatım boyunca daha önce hiç görmediğim bir yeşil tonu, saçları da kahverengiydi. Tek anlamıyla kusursuzdular. İkisinin de önünde yakalık vardı. Üstünde isimleri yazıyordu. Siyah saçlı olan çocuğun adı Çınar'mış. Kahverenkli saçları olanın adıda Demir'miş.(Onları gördükten sonra kahverengi saçlarım ve gözlerimle bi an kendimden soğdum) Çınar cam kenarına, Demirde sol tarafıma oturdu.

-Selam. Dediler. Ben bi an öyle kala kaldım.

-Heey bize öcü görmüş gibi bakmak zorunda mısın? Dedi Çınar. Bende:

-He uh hee selam. Diyerek güldüm.

Onlarla uzun uzun sohbet ettik, onlarında ailesinin zorla Antalya'ya gönderdiğini ve İKİZ olduklarını öğrendim! İyi insanlara benziyorlardı. Yola çıkalı daha yarım saat olmuştu. Uykum gelmeye başlamıştı. Başımı durduramadım. Başımın Çınar'ın omzuna indiğini gördüm ve sanırım orda uyuyakaldım.

Demir:

-Ne kadar değişik bi kız.

Çınarda:

-Evet. Ona sahip çıksak iyi olacak. Gereksiz insanlarla karşılaşmasa iyi olur...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NANELİ SAKIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin