2.BÖLÜM

7 0 0
                                    

   Cuma okul çıkışında hava yavaş yavaş bulanırken, her zaman  eve kendi giden Aslı, yine montunu giymek üzereyken babası stresli bir şekilde gelir. "Hemen buradan gitmeliyiz acele et, kardeşini ve anneni almamız gerek". Aylin hemen acele şekilde hazırlanır ve babasının arabasına biner fakat yüzünde büyük bir soru işareti vardır. Hemen annesini ve kardeşini alırlar. Annesinin ve Mete'nin de yüz ifadesi aynıdır. İbrahim Bey arabayı ormanlık bir alanın ortasına doğru sürer. En sonunda Selda Hanım:

- İbrahim bu ormanlık alanda ne işimiz var ve ayrıca neden bu kadar acele şekilde gidiyoruz.

İbrahim Bey gökyüzünü göstererek "Yağmur başlamadan gitmeliyiz". Hava her zaman ki yağmur öncesi gökyüzü tipinden biraz daha bulanıktır.Biraz daha ilerledikten sonra  arabayı durdurur ve inerler. Yerde demir,toprağa bağlı bir kapı ve kapının arkasında sığınak vardır. Babası elinde ki kumanda ile kapıyı açar. Mete, hemen sığınağı gezer. Aylin ve annesi çok şaşırır. Babası onları içeri alır. Selda Hanım artık burada ne olduğunu sorar. İbrahim Bey üzülerek:

- Dünya ile ilgili çok özel fakat yanlış giderse çok tehlikeli bir çalışma yaptık. Eğer doğru gitseydik nesli tükenmekte olan canlıları kurtarabilecek bir çalışmaydı. Üzgünüm ama yanlış giderse bütün canlıları yok edebilecek bir çalışmaydı ve biz başarısız olduk. Yağan yağmurlara bile karıştı. Ben de sizi korumak için buraya getirdim.

Söylediklerine çok şaşıran ve üzülen Aylin ve Selda Hanım ve kendilerini boşlukta hissederler. Aylin:

- Peki şimdi ne yapacağız, sonsuza kadar burada mı kalacağız ve arkadaşlarım ne olacak? Babası:

- Umarım sonsuza kadar burada kalmadan arkadaşlarımla çözümü buluruz, arkadaşlarının da ailesi gereğini yapacaklarından emin olabilirsin. Sonra da odaları tanıtır:

- Evet,burası depo burada yaklaşık 10 yıl yetecek kadar yemek,su,giyecek,hava ve duş suyunuz vardır. Selda:

- Peki biz bunları yaparken sen gidecek misin?

- Evet gitmek zorundayım bu çözümü bulmalıyım. Mete'ye ve kendinize de iyi bakın.Sonra Mete'yi yanına çağırır ve kafasını okşayıp sarılır.Mete:

- Baba nereye gidiyorsun? İbrahim Bey:

- Çok yakında döneceğim, sakın ben gelmeden dışarı çıkmayın. Sonra da gider.

Yağmur DamlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin