Üç katlı triplex evimden çıkıp, evime tam beş dakika uzaklıkta olan sahile doğru yürüyordum. Martı sesleri kulağımı, diğer yandan da dalgaların kıyıya vurma sesleri ruhumu okşuyordu. Şuan tek istediğim sahilde ki şezlonguma uzanıp güneşin keyfini çıkarmaktı fakat bir anda dalgaların kıyıya vurma sesleri yerini koca bir kalabalık gürültüye bırakmıştı.
"Jeon Jungkook!"
Kolumun hayvan gibi dürtülmesiyle gözlerimi araladım.
"Mesai başındayken uyumaman gerektiğini kaç kere söylemem gerekiyor?"
Yarım açılmış gözlerimle 'beni bir sal' bakışı attığıma emindim.
"Bir şey mi oldu Jimin? Lütfen beni güzel uykumdan uyandırma sebebin güzel bir şey olsun yoksa kafanı şuradaki çöp kutusunda bulursun haberin olsun."
Elindeki dosyaları masaya vurarak,
"Maalesef, yeni bir soruşturma var. Seoul hangyeon lisesinde uyuşturucu olayları son bir haftada yüzde 20 oranında çoğalmış. Bu satıcıları bulmamızı istiyorlar."
Derin bir iç çekip konuştum.
"Yok mu bunların güvenlik kameraları falan, bakamıyorlar mı?"
Jimin kafasını olumsuz anlamda salladı.
"İşte sorun da burada Jungkook. Adam kör noktaları adı gibi biliyor, kameranın olduğu koridorları, kameranın çekmediği yerleri, her yeri."
Okulun müdürü bile bulamıyorken bizim bu satıcıyı bulmaya çalışmamız saçma olacaktı. Ayrıca bulmamızı istiyorlarsa bu görevi benim gibi 2 aylık bir acemi polise vermemeleri gerekirdi. Ancak rütbe atlamam için yapmalıydım.
"E, peki plan nedir?"
Bir sandalyeyi çekip yanıma oturdu ve anlatmaya başladı.
"Bak şimdi şöyle, okula öğrenci ya da temizlikçi olarak sızacağız. Müdürden başka okuldaki kimse bilmeyecek bunu. Sonra devamında...
--------
