10. bölüm

1K 109 21
                                    

Kook: evet başarılı olmuş. Parka gidiyoruzz

Lisadan

Parka gittiğimizde çocuklar oynuyordu. Hepsi çok tatlıydı. O kadar tatlılardı ki bir an anne olma isteği doldu içime.
Sonra jennienin sesiyle kendime geldim.

Jennie: lisa çocuklar çok tatlı değil mi?

Lisa: evet ya bende onu düşünüyordum tam.

Jimin: jennie çok hoşuma gittiyse bizde yapabiliriz bir tane.

Jimin sırıtıyordu, şaka yaptığını anlamıştık.

Jennie: jimin ne saçmalıyorsun hekrein içinde?

Jungkook: jennie şaka yapıyor ya.

Jennie: öyle şaka mı olur jungkook?
Jimin sende sırıtma!

Jimin gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.

Bizde jungkookla birbirimize bakarak onlara gülüyorduk. Resmen komedi gibiydiler.

Bir anda bir çocuk gelip elimden tuttu ve konuşmaya başladı "bak Eun Sun bu kız çok güzelmiş ben bu kızla evleneceğim!" Şaşkınlıkla onu dinlerken son söyledi şey ile güldüm ve jennieye baktım o da gülüyordu. Sonra Jimin fısıltıyla konuştu ama duymuştuk.

Jimin: kook gözün aydın birileri sevgiline göz koydu.

Jungkook: kimmiş o ya?

Bilerek yaptığı belliydi.

Sonra jungkook elini çocuğun omzuna koydu ve

Jungkook: çocuğum o benim sevgilim öyle olmuyor bak orada güzel kızlar var senin yaşıtın git onlardan birini seç.

Çocuk jungkook a ters bir bakış attı ve bana döndü." Senin adın ne?"

Lisa: ee şey lisa senin ne bakalım yakısıklı?

Jung woo: benim adım jung woo, sen çok güzel bir kızsın birlikte oyun oynayalım mı sonra da sana lolipop ısmarlarım?

Hepimiz kahkaha attık ama çocuk bize öylece bakıyordu.

Lisa: peki oynayalım ama bu kız da gelsin benim bir arkadaşım var o bu kızı sever. Ama bunlar gelmesin!

Jungkook ve jimini göstererek söylediği şeye jennie ve ben gülmüştük.

Jungkook: kardeşim sana da hayırlı olsun jennie de elden gidiyor.

Lisa: hadi jennie gel!

Jung Woo bir anda duraksadı ve o minicik elleriyle işaret yaptı.

Jung woo: bir dakika bir dakika onun adı jennie mi?

Jennie: evet benim adım jennie ne oldu?

Jung woo: adın çok güzel kesin woo jin çok beğenecek!

Biz yine birbirimize bakıp güldük çocuk resmen büyümüşte küçülmüştü.

Jennie: tamam hemen gidelim o zaman!

Jung Woo bir eliyle benim elimi diğer eliyle de jennienin elini tutmuştu ve arkadaşlarının yanına götürüyordu.

Bir anda seslenmeye başladı.

Jung woo: Woo Jin! Eun Sun! Woo Jin sana birini getiriyorum! Woo Jin sağar mısın gelsene ya!

Sonra bir anda bir çocuk oyuncakların arkasından çıktı. Ve bağırmaya basladı "Ne var ya!" Jung woo da ona bağırdı "sana jennieyi getirdim hadi oyun oynayalım!"

"Hangisi jennie?"

"Bak bu kediye benzeyen."

Dediği şey ile kahkaha attık ya çocuk olmak vardı. (Annelerimizin her zaman söylediği laf)

"Sen bu kızı nereden buldun çok güzelmiş!"

"Bak şurada iki tane gıcık oturmuş bizi izliyor ya onların yanından ne diye sırıtıyor bunlar?"

Kafamızı eğip oyuncağın altından onlara baktık ve el salladık.

"İyi o zaman hadi damatcılık oynayalım jung woo tamam mı?"

"Tamam Woo Jin, jennie ile sen lisa ile de ben!"

"Tamam! Hadi gel jennie şimdi düğün salonundayız, kırmızı kıyafetli bir adam bize soru soracak sende hep evet diyeceksin anlaştık mı?"

Dediği şeyle tekrar kahkaha attık sanki biz bilmiyorduk da bize öğretiyordu.

"Tamam anlaştık Woo Jin!"

Oyuna başladık. Oyun oynarken ara sıra bizimkilere bakıyorduk. Onlarda bizi izliyorlardı. Böyle çocuklarla ilgilenince içimde anne olmak isteği beliriyor. Ama daha küçüğüm yani daha lisedeyim anne olmak için daha küçüğüm. Ki zaten eğer staja başlarsak anne olamayacağım.

Oyuna devam ediyorduk kookların olduğu yere baktığımda olmadıklarını farkettim ve etrafıma bakınmaya başladım.

Sonra bir anda biri kolumdan tuttu ve konuşmaya başladı "bu kız benim kimseye vermem onunla ben evleneceğim!" Jennieye baktığımda o da aynı durumdaydı ve bunlar tabi iki de jikook ikilisiydi.

Çocuklar ağlamaya başladım

Woo jin: yaa banane jennie benim!

Jung Woo: lisa da benim! Bir kere ben senden daha yakışıklıyım tamam mı!

Jungkook: hayır sen benden daha yakışıklı değilsin sen benden daha tatlısın. Tamam ağlama lisa ikimizin de olsun olur mu?

Jung Woo: olur anlaştık.

Diğerleri de anlaştı sonra birlikte fotoğraf çekildik vedalaşıp çocuklardan ayrıldık ve evlere dağıldık. Ama herkes kendi evine dağılmadı. Ben kookie'nin evine gittim. Evde bu gece tekmiş korkuyormuş tavşancık.

Lütfen oy kullanın bakın sırf sizin için sınav haftasında yb attım. Sınavlar çok yoğun ve başımı kitaptan kaldırmıyordum sizin için bir istisna yaptım. Oy kullanmayana trip atıyoruz! *öyle bir şey yok maksat boş yapmak ama siz yine de oy atın lütfen 

LİSKOOK İLK [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin