Ortaokula gidiyordum o zamanlar.. Tv'de Japon Animelerine rastgelmiştim.. sürekli izlerdim.. beni kendine aşık eden Anime "Sailor Moon'du.. daha sonra diğerlerini de izler olmuştum.. ya küçücük Tv'miz vardı o zamanlar ne internet.. ne bilgisayar.. ne de kocaman led ekran tv ler.. ahh ne güzeldi o zamanlar.. bazı Anime'ler sabah erken veya da ben okulda olduğum zamanlar başlardı.. onun için erken uyanır okula gideceğim zamana kadar izlerdim.. birde Tv anteni çekse daha iyi olurduda.. ahh işte eskiler.. akşam okuldan eve geldiğimde tekrar devam ederdim.. Japon Animesi "Card Captor Sakura" "Candy" "Beyblade" "Digimon" "Pokemon".. ve daha nicesini izlemekten bıkmazdım.. bana çok tatlı gelirlerdi.. çocuktum çünkü.. kim çocukken böyle şeyleri şirin görmezdiki.. ^^ izlemek beni mutlu ediyordu.. ve ayrıca izlerken birde çizim yeteneğimin olduğunu farketmiştim.. o zamanlar Animeler çizerdim kendi kendime.. hatta gidip fotokopisini çekerdim kırtasiyede daha net görünmesini istediğim için.. böyle daha güzel geliyordu.. çizdiğim resim kağıdı küçüktü ama ben bunun çözümünü de bulmuştum..
Böylelikle Japonya'yı da Animeler sayesinde keşfetmiştim..
Eskiden CD,bilgisayar,mp3,usb,cd çalar nedir pek yaygın değildi ve bende hiç bilmezdim bunları.. ve izlediğim Animelerin şarkılarını kasetli teype kaydederdim.. hatta teyp ödünç almışlığım oluyordu sırf bunun için.. Ailem hep şaşkınmı şaşkın.. "Bizim kız neden bu kadar bu çekikleri seviyor" diyip dururlar ve tuhaf karşılıyorlardı.. ben de hep onlar hakkında konuşurdum ya.. konu uzakdoğu'ya gelince akan sular durur benim çenem çalışırdı..