Gözlerimi hiddetle temiz sayfaya dikmiş elimdeki kalemi tozlu masaya vurarak ritim tutuyordum. İçimde yıllardır biriken ve her saniye daha da kabaran öfke ve intikam duygusu, bu öfkeyi hissettiğim an daha çok alevleniyor ve içimde her zaman uyuyan canavarı uyandırıyordu. Gözlerim hâlâ kendi düşüncelerimle şaşkın odaklarla bakarken, dudaklarımda kötülüğün nefesi bir gülümseme vardı. Kalemi defterde oynatmaya başladığımda güzel el yazımla beyaz zeminde mavi harfler sanki benden bağımsız dizildi. Yazmayı bitirdiğimde ben yazmamışçasına gerileyip defterdeki yazıyı okudum. Küçük defterde şöyle yazıyordu; Cinayet Günlükleri.