sapphire moonlight ✧ taekook omegaverse

2

Bilinci etrafındaki seslerden dolayı açılırken gözlerini de araladı Jeongguk. Kendini dünkü uyuduğu yatakta buldu, Taehyung'un ona verdiği odada. Biraz döndükten sonra odadaki Hoseok'u gördü, kıyafetlerini ve bazı eşyalarını çekmecelere yerleştiriyordu. Hoseok'un işi etiği erken uyandığını biliyordu, sonuçta sürü liderinin koruması ve asistanı ve sırdaşı ve... aslında her şeyi olmak kolay değildi. Ve Hoseok bunu en güzel şekilde yerine getiriyordu. Jeongguk gözlerini yeniden yumarak başını yastığa gömdü. "Lütfen biraz daha sessiz olur musun Hobi, uyumaya çalışıyorum."

Hoseok, başka bir valizi açıp yerleştirirken sessiz olmaya özen gösteriyordu bu sefer. Ama birkaç dakikanın ardından Jeongguk üzerindeki örtüyü atmış ve gerinmeye başlamıştı. "Ah, günaydın." Biraz uykulu olsa da iyi dinlenmişti. Uyanmak için biraz bekleyip etrafta gözlerini gezdirdiğinde Hoseok'un odasını neredeyse tamamen yerleştirdiğini gördü. Dikey uzun camlar açılmış ve güneşi içleri buyur ediyordu. Geniş oda ferah bir görünüme sahipti.

"Günaydın, saat onda Taehyung ile şehri gezecekmişsiniz. Sonra da kurulla toplantın var." Hoseok, yatağın ucuna bir havlu atıp işine geri döndü. Jeongguk ise havluyu alıp uykulu uykulu banyoya gitti. Hususi banyosunun oluşu onu daha iyi gissettirmişti, dün bu ekstra kapıyı hiç fark etmemişti bile. Duşunu aldıktan sonra yeniden odasına girdi, kendinden yayılan şirin orman ve milkshake kokusu odaya doluyordu. Jeongguk, hem tatlı hem de keskin kokusunu her zaman tuhaf bulmuştu. Normalde ikisi karışık olsa da feromonları, dönemine girdiğinde fazla tatlı kokuyordu. Sanki saf bir omega gibi, ağızlarda şekerli bir tat ve alfa dişlerini çıkartacak bir aura bırakıyordu havaya. Hm tabii, bir alfa geni olduğu içinse normalde bütün bu kokular ve vücudunun kıvrımları fark edilemez hale geliyordi normal zamanlarda. Güçlü kolları ve kaslı gövdesi, ince beli ve dolgun kalçasını gizliyordu Jeongguk'un. Ve kendi evinde ve sürüsünde yaptığı antrenmanlar sayesinde ağız sulandıran baldırları her adımında kasılmasıyla dikkat çekiyordu. Şimdiyse ıslak ve çıplakken, bütün vücudu ve kendi kokusuyla akıl almazdı. Hoseok, anında ona dönmüş ve süzmüştü. Kendini kurulamaya çalışan Jeongguk'tan gözlerini ayırmadan kıyafetlerini uzattı.

Üzerindeki bu bakış Jeongguk'u rahatsız etmiyordu çünkü Hoseok gibi korumasından görevli diğer kurtlar da kendine bir yemin müdürü ile bağlıydı. Bu yüzden havlusunu yerle buluşturup odada dolaştı, yoğun kokusunu her yere yayıp yatağına uzandı. Yatağına sürtünüp feromonlarını salgılamak için rahatlarken Hoseok, köşede durmuş sadece Jeongguk'u izliyordu. Kendisi de bir alfa olmasına rağmen, vücudu Jeongguk'a hiçbir tepki vermiyordu. "Jeongguk daha vaktin var, seni rahatlatmamı ister misin?"

"Hmm, zannetmiyorum. Daha dönemimde değilim." Jeongguk bacaklarını kapatıp yataktan kalktıktan sonra giysilerine yöneldi ve giyinmeye başladı. "Hem, gerçekten gerekli kimyasal ve oyuncakları getirdiniz mi?"

"Doktorun, elinde olan bastırıcıların hepsini paketletti. Burada, başka bir sürü ve liderle iç içerken dönemini geçirmeni sağlıklı bulmadı sanırım. O yüzden dönemini ertelememiz gerekiyor ama ne kadar yeterler bilmiyorum, bir süre sonra onlar da bitecek." Hoseok, birkaç çekmeceyi açıp gösterirken konuştu. En alt çekmece ikiye ayrılmıştı, bir tarafında dönemini bastırması için kutularca ilaç ve diğer tarafında ise dönemini çabucak geçirmesi için çeşitli dildolar ve afrodizyaklar. Jeongguk ikinci seçeneğe daha alışkandı, yine de bastırıcı kullandığı zamanlar da olmuştu ve pek de önemsemiyordu aslında.

"Taehyung hemen bu sabah bir ekip göndermek ve yeniden inşaa etmek istediğini söylemişti. Belki de her şey bitene dek yeterli olurlar." Pantolunu bacaklarına geçirip, ayakkabılarını giyerken dünü ve eski arkadaşıyla konuşmasını hatırladı. Taehyung hakkında aklında pek bir şey kalmamıştı çünkü gerçekten çok yorgundu ve beyni bir lapadan farksızdı.