15

3.7K 538 793
                                    

--merhabalar!! GELİŞİMİN ŞEREFİNE VOTE VE O GÜZEL YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN..

--bol bol yorum atın, cidden özledim sizi yahu. :')

iyi okumalar 🔪🔪

---------------------------------------------------------

güneş yeni yeni doğuyor ve soğuk olan havayı yavaş yavaş ısıtıyordu. Hoseok üstünü değiştirerek çadırından çıkmış ve göle ilerlemişti. Sabahları gölün kokusu, onu iyi hissettiriyordu. Jin'i uyandıracak bir ses çıkarmamak için, oldukça çaba göstermişti. Dudaklarını büzerek parmak uçlarında ilerlemiş ve sonunda büyük çadırdan çıkmıştı.

Fazlasıyla komik göründüğünden, gülümsemiş ve kıkırdamıştı. "Jin hyung uyandığında, ona bunu anlatayım." yavaş yavaş göle geldiğinde, montunu yere koymuş ve bedenini toprağın üstüne atmıştı. Derin nefesler alıyor ve manzaranın tadını çıkarıyordu.

"burada ölursem iyi olur, en azından manzarası güzel. Katil her kimse, beni burada öldürs-" arkasından gelen sesle irkilmiş ve oraya bakmıştı. "Sen iste yeter, hemen bugün öldürürüm seni." Hoseok korkmuş bedenini geriye itmiş ve gelen Yoongi'ye bakmıştı.

Yoongi gülümseyerek Hoseok'un yanına oturmuş ve başını omzuna yaslayarak manzarayı izlemişti. Hoseok şaşkınlıkla Yoongi'ye bakmış ve yutkunarak önüne dönmüştü. Katilden cidden korkmuştu. Yoongi elini Hoseok'un bacaklarında gezdirirken, mırıldanmıştı.

"Katil olduğumu mu düşünüyorsun?" diyerek ona daha çok sokulmuştu, ne yapsın hava soğuktu. Hoseok başını iki yana sallayarak, konuştu. "Öyle bir şey düşünmüyorum, yoksa düşünmem mi gerek?" Yoongi kıkırdamış ve başını kaldırarak Hoseok'un yüzünü incelemişti.

"Sende de bir katil tipi var, çok seksi bir katil olabilirsin." diyerek gülmüş ve omzuna yaslanmaya devam etmişti. Hoseok utanarak başını oraya buraya çevirmiş ve kıkırdamıştı, "iltifatın için teşekkür ederim."

Bir kaç dakika öylece durdular, Yoongi suyun akış yönünü takip ederken, aniden uzaklardan gelen bir siyahlıkla oraya baktı. "O gelen şey ne?" Yoongi'nin baktığı yöne bakan Hoseok, mırıldanmıştı. "Hiçbir fikrim yok.."

Yoongi merakla ayağa kalkmış ve koşarak gölün üstünde olan siyahlığa bakmıştı. Hoseok ise Yoongi'yi yalnız bırakmamış ve peşinden gelmişti. Yoongi o siyah şeye her yaklaştıkça, içinde bulunan o kötü his daha çok artıyordu.

Sonunda gördüğü ölü bedenle, şok olmuşçasına gözlerini açmış ve ağızını eliyle kapatmıştı. Namjoon suyun yüzeyinde, Tanrı ile buluşmuştu bile. Yoongi gözlerinin dolmasına izin verirken, Hoseok çoktan kendini yerlere atmıştı.

"Lanet olsun.." demişti Yoongi, soğukkanlı halini korumaya özen göstererek. Yavaşça Namjoon'a yaklaşmış ve onu kolundan çekerek toprak zemine yatırmıştı. Yüzü dağılmıştı, ellerinde delikler, boynunda kesik vardı.

Yoongi ölüm anını az çok hayal etmiş ve korkuyla başını eğmişti. Hoseok ise ağlamaktan kızaran gözleriyle Namjoon'a bakıyordu, "bıktım artık.." demişti Hoseok, Namjoon'a bakarken, "yeter, bizden ne istiyor? LANET OLSUN ÖLDÜRSÜNDE KURTULALIM, LANET OLSUN!"

Umudunu asla kaybetmeyen çocuk, şimdi sadece ölmek için yalvarıyordu. Yoongi bir iç çekerek eğilmiş ve kanla dolu saçları hafif okşamıştı. "Seninle sonumuzun asla böyle olmasını istemezdim, Namjoon.. dostum şu an bizi görebiliyorsan, seni seviyorum.. tamam mı?"

Hoseok dudaklarını ısırarak başıyla onaylamış ve gözlerini silmişti, "seni seviyoruz kardeşim, hep seveceğiz." Yoongi kendini tutamayıp ağladığında, Hoseok'ta dayanamamış ve kardeşine sarılarak yarım saat boyunca ölü bedenin başında ağlamışlardı.

killer | btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin