♡42♡

4.1K 367 287
                                    

Yoongi"Jimin noldu içtin mi?"

Jimin"Hayır Yoongi. Tam bir hıyarsın biliyorsun değil mi?"

Yoongi"Ne diyor bu?"

Changbin"Hıyar derken başka bir şeyden bahsediyor."

Jungkook"Hadi ama Yoongi senin bunu anlaman gerekirdi."

Yoongi"Şuan anladım. Jimin senin derdin ne neden bana çatıyorsun?"

Jimin"Sanki derdimi bilmiyorsun. Olmadı. Jungkook artık plan yapmana gerek yok benden bu kadar. Gidip Tae'ye her şeyi anlatıcam. Bu saçma oyunumuzu filan hepsini. Ablamı bırakıp defolup gitmesini isteyeceğim."

Bar kısmına doğru ilerlerken Jungkook kolumu tuttu.

Jungkook"Salak mısın? Yaptığımız her şey boşa mıydı? Bu bir oyundan ibaret değil. Biz intikam alıyoruz anladın mı?"

Jimin"Neden biz değil de sanki Taehyung intikam alıyormuş gibi hissediyorum?"

Jungkook bana sarıldı. Ben de sarıldım. Islak omzunu bir de gözyaşlarımla ıslattım.

Jungkook"Jimin bitecek tamam mı? Ama izin ver beraber halledelim."

Geri çekildim.

Jimin"Jisoo'yu öptü. Gördüm."

Jungkook"B-belki de..."

Jimin"Belki de ne?"

Jungkook"Şey ben aslında emin değildim Jimin. Yani sana anlatırken. Tae gerçekten bizim düşündüğümüz gibi biri olmayabilir. Yani Jisoo'yu seviyor olabilir."

Jimin"Defol Jungkook!"

Jungkook"Jimin duydum. Anlattı. Ama içki içiyorduk yani uydurmuş olabilir sarhoş olabilir."

Jimin"Bunu daha önceden söylemeliydin lanet olası!"

Sesim çok yüksek çıkmış olmalıydı herkes yanımıza gelmişti.

Taehyung"Yine neden kavga ediyorsunuz?"

Jungkook"Kavga filan etmiyoruz. Artık geç oldu ben odama gidiyorum."

Jungkook gidince Yoongi ve Changbin de peşinden gitmişti.

Jennie yanımıza geldi.

Jennie"Jisoo arkada çok güzel bir yer buldum. Gelsene."

Jisoo"Tamam."

Jennie ve Jisoo gidince Taehyung da onlarla gitmişti. Bu tatile gelmemeliydim. Yoongi bile yanımda değildi. Yapayalnızdım.

Sahile indim. Kimse yoktu. Kumlara oturup denizi izledim. Duyduklarım beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ben Taehyung'un kesin olarak beni sevdiğini sanıyordum ama artık emin değildim. Jungkook'a anlattıkları gerçek miydi? Kafamdaki tek soru buydu.

Yaklaşık üç saat daha kumların üstünde oturdum. Uykum gelmişti ama odaya gitmek istemiyordum.

Yanıma biri oturdu.

Taehyung"Neden gelmiyorsun?"

Jimin"Sen uyumadın mı?"

Taehyung"Endişelendim. Seni her yerde aradım."

Taehyung hırkasını çıkarıp omzuma bıraktı.

Jimin"Benim için neden endişelendin?"

Taehyung bir şey demeden yüzüme baktı. Düşünüyor gibiydi.

Taehyung"Endişelendim çünkü Jisoo'nun kardeşisin."

Jimin"Harika."

Taehyung"Bugün ne oldu? Yani Jungkook'la?"

Jimin"Yapmaması gereken bir şey yaptı. Boşver."

Taehyung"Çok üzgün görünüyordu. Affetmelisin."

Jimin"İstemiyorum."

Taehyung"Peki."

Jimin"Gözlerini kapat."

Taehyung"Ne?"

Jimin"Kapat dedim."

Taehyung gözlerini kapattı. Yapmalı mıydım? Onu öpmem nelere yol açardı?

Taehyung"Açayım mı?"

Jimin"Hayır."

O an kalbimin gürültüsünden bir şey düşünememiştim. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu umursamadan dudaklarımı Taehyung'un dudaklarına bastırdım.

Taehyung beni itti.

Taehyung"S-sen! Naptın sen?"

Jimin"Seni seviyorum. Anla artık! Ablamla sevgili olman umrumda değil seviyorum seni işte! Oh be rahatladım."

Taehyung"Jimin inanamıyorum. Beni abin gibi görüyorsun sanıyordum."

Jimin"Sen gerçekten beni kardeşin olarak gördün mü?"

Taehyung"Evet."

Jimin"Benden iğreniyorsun değil mi?"

Taehyung"Ne?"

Jimin"Seni öptüm. İğrençti değil mi?"

Taehyung"Bana dokunman sorun değil demiştim."

Jimin"Hala imkansız mıyız?"

Taehyung"Jimin biliyorsun. Jisoo var. Ve onu seviyorum."

Jimin"Jungkook'a ne sikim uydurdun peki!?"

Taehyung"J-Jimin."

Jimin"Ne!? Neden öyle dedin?"

Taehyung"Sikeyim seni Jungkook."

Jimin"Taehyung cevap ver!"

Taehyung"Tamam. Doğruydu. Seni okulda gördüğümde hoşlandım senden ve takip ettim seni bir sapık gibi. Sonra ablanı gördüm. Sana yakın olmanın tek yolu oydu. Üzgünüm berbat bir insanım. Ama zamanla Jisoo'ya aşık oldum."

Jimin"Yeter ya!"

Denize doğru koştum. Taehyung gelip arkamdan sarıldı.

Taehyung"Jimin. Beni affet. Ve beni unut lütfen."

Taehyung gitti. Sanki bu sefer üstümde daha büyük bir yük vardı. Jungkook'ların odasına gidip kapıyı çaldım. Changbin açtı. Odaya geçtim.

Changbin"Gel balkona. Uyuyorlar."

Balkona çıktık.

Jimin"Oyun bitti. Ve biz kaybettik."

Changbin"Jimin ne bok yedin?"

Jimin"Tae'yi öptüm."

Changbin"Sevgili mi oldunuz?"

Jimin"Hayır. Jisoo'yu sevdiğini söyledi. Onu unutmamı söyledi."

Changbin"Artık yapacak bir şey kalmadı. Unutman gerek."

Jimin"Buralardan gideceğim."

Changbin"Bizden önce mi eve döneceksin?"

Jimin"Öyle değil. Zaten okul bitti. Ben her şeyi bırakıp gideceğim."

Changbin"Nereye?"

Jimin"Araban var mı?"

Changbin"Evet. Neden?"

Jimin"Benimle gelir misin? Beni sen götür. İstediğin yere."

Changbin"A-ama diğerleri ne olacak?"

Jimin"Jungkook ve Yoongi birbirlerini buldular. Bizi umursarlar mı sanıyorsun?"

Changbin"Tamam. Sabah vedalaşıp gideriz."

Jimin"Changbin. Saçmalama. Kimseye bir şey demeden gideceğiz. Kaçacağız yani anladın mı? Diğer türlü izin verirler mi sanıyorsun?"

Changbin"Tamam. Kaçacağız. Şimdi."

Aldığımız ani kararla valizlerimizi alıp otelden ayrılmıştık. Önce eve uğrayıp Changbin'in arabasını aldık sonra binip hiç bilmediğimiz bir yolculuğa çıktık. Bakalım başımıza ne gelecekti?

İmkansız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin