flashback
"şu chaeyoung değil mi?"
"evet o."
"baksana ne kadar zayıflamış."
"çarpık bacak işte."
"yüzü de ata benziyor."
"aynen,bok gibi fiziği var.etek giyiyor bir de."
"saçlarını sarıya boyayınca kendini güzel falan mı sanmış acaba?"
"sürtük işte kızım ne beklersin."
"aynen,tzuyu bana söylemişti de inanmamıştım.harbi sürtük bu."
arkamdan gelen fısıldaşmalarla adımlarımı hızlandırarak yürümeye başladım.kafamı yerden hiç kaldıramıyordum,herkes bana bakıyor gibi hissediyordum.
gerçi hissetmeme gerek yoktu,zaten herkes bana bakıyordu.
jungkook'un verdiği partiden sonra bir anda 'sürtük' damgası yemiştim.
ben gözlerimi yumup yürümeye devam ederken bir bedene çarptım.kafamı kaldırıp yüzüne baktım.ama o bana bakmıyordu.
"siz gerçekten ne kadar kötü insanlarsınız!kızı dinlemeden bir piçin uydurduğu bir hikayeye inanarak kıza nasıl sürtük damgası yapıştırabilirsiniz!"konuşunca içten içe gülümsedim.16 yıllık hayatım boyunca ilk defa birisi beni koruyordu.
"ee açıklama yapsaymış o zaman."sesin sahibini tanımak için arkamı dönmeme gerek yoktu.chou tzuyu'ydi elbette.benden ölesiye nefret eden kız.
"açıklama yapması için fırsat verdiniz mi peki?okula geldiğinden beri arkasından konuşmanız bir türlü bitmedi.eğer konuşması için fırsat verseydiniz,gerçekleri anlatabilirdi.namjoon'un nasıl bir piç olduğunu anlatabilirdi."
"ya öyle mi manoban?ben piç miymişim?"sesin sahibiyle kafamı aşağı eğip gözlerimi yumdum.pislik herif,sesini duymak bile midemi bulandırıyordu.
"evet."gözlerimi açıp kafamı kaldırdım.beni savunan kız namjoon'un önüne dikilmiş duruyordu.
"evet tam bir piçsin.kızları sikip atmaktan başka bir şey yapmayan bir piçsin."
"e beni istiyorsan daha önce de söyleyebilirdin güzelim,kapım sana her zaman açık."dedi namjoon sırıtarak.pislik herif.
ben ona içimden saydırırken o kız kimsenin beklemediği bir şey yaptı.namjoon'a tokat attı.
tokadın sesi tüm koridorda yankılanırken kız tekrar konuştu.
"işte piç olduğun buradan belli kim namjoon."ardından bana doğru yürümeye başladı.kolumdan tuttu ve bahçeye sürükledi.
banklara geldiğimizde beni oturttu,kendisi de yanıma oturdu.
"şey,tam olarak tanışamadık.ben lalisa manoban.seni sürüklediğim için üzgünüm.sadece o namjoon denilen piçe sinirliydim."
şu an yanımdaki kızla içerideki kızın alakası yoktu diyebilirim.çünkü karşımdaki kız o kadar tatlı ve utangaçtı ki,içerideki asi,kızgın,utanmaz kızla farklı kişi gibiydiler.
"tanıştığımıza memnun oldum lalisa.bende park chaeyoung.bu arada önemli değil.kızgınlığını anlıyorum."gülümsedim.
"şey-"konuşmak üzereyken sözünü kestim.
"jungkook'un partisindeki olayları nereden biliyorsun?"
"b-ben o partideydim."
"tamam,bu çok normal çünkü neredeyse okulun hepsi o partideydi."bir şeyler saklıyordu ve ben bundan hoşlanmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let me down slowly¶pcy.llm✓
Fanfic[chaelisa] 'hep yanındayım.'dedin.söylesene lisa ben içten içe ölürken neredeydin? 20.11.19 one-shot angst