James Potter+Lily Evans AU's

AND THE WOLVES ALL CRY// PART 1

Bu AU ff.net'de monroeslittle adlı kullanıcının kurgusunun çevirisidir!!! Yazardan bizzat izin alarak çevirisini yapmaya çalıştım. İlk deneyimim denebilir, hatalar olursa hoş görmeniz dileğiyle. Hikaye inanılmaz güzel düşünülmüş, gerçekçi, müthiş ayrıntılara sahip, dokunaklı, aynı zamanda güldürebilen bir şekilde yazılmış. Ufak bir not : hikayenin akışında geniş zaman kullanmış yazar, fakat türkçeye çevirince dil tuhaflaştığı için ben geçmiş zamanla çevirdim. İngilizce dili basit bir dille yazılmış sayılmaz biraz ağdalı bile diyebiliriz, eğer en az B2 seviyeniz varsa orijinali de okumanızı tavsiye ederim. Oldukça uzun olduğu için 2 part halinde yayınlayacağım. Yorumlarınızı bekliyorum!

AU: eğer kehanet belli bir kişi tarafından duyulmasaydı hala doğru olur muydu?

O gün geldiğinde,

Yolumu kaybettiğim,

Ve mevsimler durduğunda ve yerin altına saklandığında,

Gökyüzü griye döndüğünde,

Ve her şey çığlık çığlığayken,

İçeri doğru uzanacağım,

Sadece kalbimin atışını duymak için.

- - -

Hamam böceği duvar boyunca hızlıca yürüdü, alçıdaki delikten içeriye doğru kayboldu.

Apartman dairesi yıkık döküktü, su lekeleri tavanın üzerinde bir örümcek ağının ince çizgileri gibi spiralleniyordu; seyrek mobilyaların yıpranmışlığı pütürlü, lekeli yastıkları ve sigara izmaritleri söndürülen cilasız tahtasıyla daha kötüydü. Kadın buranın Büyük Britanya'daki en güçlü kadının yaşadığı yer olduğuna inanamıyordu.

Odada bayat bir ter kokusu vardı, kadın pencerelere baktı; düzgünce kapatıldıklarını fark ettiğinde sandalyesinde rahatsızca kıpırdandı. Gözleri kazara köşedeki adama kaydı, adam bir baca gibi sigara tüttürerek dik dik onu izliyordu. Saçları yağlıydı, yüzü oldukça zayıf ve kuruydu, parmaklarının arasındaki tembelce havaya doğru tuttuğu asasıyla oturduğu yere öylece düşmüş gibi gözüküyordu. Gözünü bir an bile kırpmadan bakmaya devam etti.

Kadın ayak bileklerini çaprazladı, dikkatini sadece Mrs Potter'a vermeye çalıştı.

Mrs Potter'ın Caroline'ın görmeyi beklediği kadınla uzaktan yakından alakası yoktu.

Bu kadın sanki ayağı altındaki zemin ince bir parşömenmiş gibi bedenini taşıyordu, her an çökecek gibiydi sanki, ve Caroline haberlerde gördüğü kişiyle bu ufak, hırpalanmış kadını aklında bağdaştıramıyordu. Gelecek Postası'nda boy boy fotoğrafları yayınlanan kadın güçlü, güler yüzlü bir kahramandı. Yüzü yuvarlak, gözleri parlaktı. Her şeyden önce bir savaşçıydı, Lily Potter, dünyayı kurtaran kadındı.

Caroline'ı dairesine alan kadın ise cılızdı, soluk ve yaralı derisi kırılgan kemiklerinin üzerine dikilmiş gibi gözüküyor, boynundan çenesine doğru yükselen yara izi yırtılmış kulağına ulaşıyordu. Solmuş baskılı elbisesinin üstüne geniş, pütürlenmiş bir kazak giyiyordu, yumrulu dizleri botlarına inince kaybolan kalın uzun çorabının ardında gizlenmişti. Saçları ince bir tutamda, dağınık bukleler halinde düşüyordu, ön dişi sivri bir halde yontulmuştu. Elleri kurumuş, kırmızı, çatlamış, tırnakları yamukça kesilmişti.

"Ketılı çalıştırdım." dedi Mrs Potter.

Yumuşak bir klik sesi duyuldu, köşedeki adam yeni bir sigara yaktı.