cheater | taekook

45

Baya uzun zaman oldu dimi? Özlediniz mi beni? Özlemeyenler bölümü okuyamasın amin 😡❤️

Bol yorum ve beğeni bekliyorum işte banane
Öptüm çok çok

Jungkook telaşlı bir şekilde inmişti taksiden. Hava ne soğuk ne de sıcaktı ama Jungkook yanıyordu. Tam anlamıyla alev alıyordu bedeni. Her zerresinde gezinen hormonları baş göstermiş durumdaydı ve tek ihtiyacı olan kişi Taehyung'tu. Onun evinin önüne bile nasıl geldiğini bilmiyordu.

Taehyung attığı fotoğraftan dolayı mutlu hissediyordu. Günlerdir sevgilisi ondan uzaklaşmış gibiydi çünkü. Ne mesaj atıyor, ne de arıyordu. Bunun sebebinin bir nevi Yoongi'nin evlerinde olması olduğunun farkındaydı ama yine de sevgilisini özlemeden duramıyordu. Jungkook her ne kadar Yoongi'den çekinmiş olsa da Yoongi onu sevmişti ve bu durum Taehyung'u ayrı bir mutlu ediyordu.

Kapıdan gelen kıpırdanmalarla Taehyung yattığı yerden hızlıca kalktı. Sevgilisinin kokusuna karşı duyarlı olan burnu, sonunda odasına kadar ulaşmıştı ve bu kokuya ne kadar bağımlı olduğunu daha iyi anlamıştı Taehyung. Üstündekileri değişmeyeceğini söylemişti ama değiştmişti. Çırılçıplaktı ve üstüne saten bir sabahlık geçirmişti. Esmer tenine gerçekten de çok yakışıyordu bu sabahlık. Jungkook'un da beğenmesini umarak yatağa tekrar uzandı. Bir bacağını kırdı ve saten sabahlıktan dışarıya çıkardı. Diğerini ise sabahlıkla kapatarak hemen yanına uzattı.

Tenine hakim olan parfümünü akşamdan beri kaç kez sıktığını bimiyordu. Jungkook odanın kapısına gelir gelmez, yoğun parfüm kokusuyla başı dönmüştü. Zaten uyarılmış olan erkekliği daha fena haldeydi şimdi.

Ön dişlerini alt dudağına bastırarak girmişti odaya ve gördüğü manzara karşısında boşalacak olmaktan çok korkmuştu. Taehyung uzandığı yataktan Jungkook'u görünce doğrulmuştu ve dizlerinin üzerine dikilerek, sevgilisine doğru ilerlemeye başladı. Jungkook'un başı dönüyor, gözleri kararıyordu ve bir an önce sevgilisinin sıcak deliğinin içinde olmayı hayal ediyordu.

Yaşına meydan okuyan fiziğiyle karşısındaydı sevgilisi ve düşündüğü tek şey şu an birleşecek olan bedenleriydi. Taehyung tamamen dibine yaklaştığında elini Jungkook'un yarı gevşek kravatına attı ve hiç bir şey demeden çözmeye başladı.

Jungkook'un zaten konuşacak hali yoktu ve şu an gözleri, bedenleri hatta nefesleri bile konuşur durumdaydı. Kelimelere veya cümlelere ihtiyaçları olduğunda dudaklarından döküleceğine emindi ikisi de.

Kravat yerdeki zeminle buluştuğunda, Taehyung yataktan kalkmış, Jungkook'u omuzlarından itip, yatağa oturtmuştu. Aynasının önündeki sehpadan bir şişe viski alıp, buz dolu bardağı da Jungkook'un eline tutuşturmuştu.

"Sevgilim, biraz rahatlamalısın." dedikten sonra bardağın üçte birini dolduracak kadar viskiyi dökmüştü bardağa. Ardından şişeyi yine arkasındaki yere bırakarak Jungkook'a döndüğünde, Jungkook bacaklarını iki yana açmış bir şekilde karşısında viskiyi yudumluyordu. Mükemmel gözüküyordu.

Taehyung bu görüntüden etkilenmiş olacak ki işi hızlandırmak istemişti. Bu sefer dizlerinin üzerine çöktüğünde, yerle buluşmuştu diz kapakları. Saten sabahlığı kenara yayılıyordu ve Taehyung'un elleri, Jungkook'un bacaklarına yerleşmişti. Taehyung, Jungkook'un erkekliğinin ne halde olduğunu görünce dudaklarını ısırmış, hatta acıtmıştı.

Sevgilisinin baldırlarına doğru ilerlerken, Jungkook iki düğmesini daha açmış, elindeki viskiden yudum almıştı ama ne yaparsa yapsın en ufak rahatlama yoktu. Bir an önce Taehyung'la bütünleşmesi gerekiyordu ama Taehyung o kadar ağır ilerliyordu ki, bunu bozarsa onu üzeceğinden korkup, tek kelime edemiyordu.