Cas: AnlamıyorumCharlie: Hadi bakalım başlıyoruz. Neyi anlamıyorsun?
Cas: Dean, Charlie duygularımı incitti.
Sam: Dean'in güçlerin olmadan trençkotlu bir bebeğe benzediğini söylediği zamanki gibi mi?
Sam: Yüz ifaden çok komikti dostum. *gülme emojisi*
Dean: Hey! Sevgilime laf yok, o daima trençkotlu bir bebek gibi.
Charlie: Pek iyi kurtaramadın Dean-o.
Cas: Neyi kurtaracak?
Charlie: Neyse ki çok şapşal bir sevgilin var. Seni şanslı piç seni! *öpücük emojisi*
Crowley: Muhabbete katılamadığım zaman canım sıkılıyor, cehennem çok monoton bir yer.
Crowley: Daima acı içinde atılan çığlıklar ve o karanlık, yanmış deri kokan havası.
Sam: Her neyse, ben en iyisi araştırma yapmaya gideyim. İyi sohbetler gençler!
Lucifer: Gitme Sammy!
Dean: Hey, adamım ona sadece ben Sammy diyebilirim. O lanet çeneni kapa ve uzaklaş.
Lucifer: O benim bedenim, bir zamanlar aynı et parçasının içinde yaşıyorduk. Ona istediğim gibi seslenebilme hakkına sahibim.
Dean: Sahi sen kafesten nasıl çıkmıştım, tekrarlar mısın?
Sam: Hayatımın en kötü zamanlarındandı. Tüm o şeytani planları duyabilmek, yaptığı kötülükleri görmek...
Lucifer: Öncelikle, tanışmış mıydık ben şeytan? Üstelik fazla zekiyim daima bir açık aralık bulurum.
Jack: Neden konuları hiç anlamıyorum baba?
Lucifer: Merak etme zamanla alışırsın.
Jack: Cas'e hitaben söylemiştim, her neyse.
Charlie: O da zaten genel olarak anlamıyor ufaklık, kendine daha iyi bir akıl hocası bulmalısın. Benim gibi *gülümseme emojisi*
Cas: Dean nerdesin? Yarım saattir yatakta seni bekliyorum.
Sam: Lanet olsun tüm bu seslerden bıktım ayrı eve çıkmak istiyorum.
Jack: Bende seninle gelebilir miyim? Geçenlerde babamdan bir şey isteyecektim ve odalarına gittim, ama gördüğüm manzara sonrasında iki üç gün boyunca yüzlerine bakamadım.
Sam: Tabiki, burda kaldıkça akıl sağlığımız bozulmaya yaklaşıyor.
Dean: Yaşasın artık yakalanma korkusu olmadan mutfakta seks yapabileceğiz!
Sam: Tanrım, ben sandviçimi o masada yiyorum!!
Niye oy verip yorum yapmıyonuz hı?
Bide gidin kbah okuyun, yb yazamıyorum voteler çok az.
Byes.