2

2.6K 172 18
                                    

Jungkook

"Jimin ve Taehyung'un yanına gidelim."

Bende ayaklandım ve beraber onların sınıfına ilerledik.

"Yoongi~"

"Yoongi geliyor."

"Of çok tatlı!

"Yanındakine söylesem ayarlar mı ki?"

Ben kendime ayarlayamıyorum ki size ayarlayayım.

Gömleğinin kolunu çektim. "Hyung."

Bana döndü. "Bir sorun mu var Jungkook?"

"Çok kalabalık."

Endişemi dindirmek için gülümsedi. "Özür dilerim, daha hızlı olacağım."

Fobim vardı...ne kadar fazla insan o kadar tehlike diye düşünürüm. Rahatsız oluyordum.

Utangaçtım, atılgan değildim. Belkide bundandı.

Ancak derslerim iyiydi. Parmak kaldırır, söz hakkı alırdım.

İşte bu yüzden tek arkadaşım Yoongi hyungtu. Ona hyung diyordum çünkü nasılsa sınıfta kalmıştı. İyiki kalmış ve onu tanımıştım.

Böyle bir sanat eserini tanıdığım için çok şanslıyım.

Sonunda Jimin ve Taehyung'un sınıfına gelmiştik. Onlarla arkadaş değildim. Ancak Yoongi hyung onların arkadaşıydı.

Taehyung ve Jimin beraber Sara ile konuşuyordu. Jimin ve Taehyung, Sara ile arkadaştı ve aynı sınıftaydılar.

Ve bence Sara Taehyung'a aşık.

Ancak sadece bir teori.

Yoongi hyung emin adımlarla ilerlerken ben yavaşça peşinden geliyordum.

Hiç gelmemeliydim.

Titrek bir nefes verip sonunda yanlarına geldim.

Yoongi hyung Sara'nın dikkatini çekmek için Jimin'e seslendi. "Jimin-"

Sara Yoongi hyungu görmezden gelip konuştu. "Taehyung sen izledin mi o filmi?"

Taehyung gülümseyerek Jimin'e baktı. "Daha izlemedim. Belki Jimin'le gideriz."

Jimin kızarmıştı. "Efendim hyung?"

Sara sonunda Yoongi hyungu fark etmişti.

"Konuşabilir miyiz?" Taehyung'a kaş göz işareti yapıp onunla gelmesini işaret etmişti.

Elini omzuma koymuş, hep beraber koridora çıkmıştık.

Taehyung kolundaki elden kurtulup umursamazca mırıldandı. "Ne oldu?"

"Ne konuşuyordunuz?"

Taehyung belli belirsiz cevapladı. "Amale gibi rapor veriyoruz."

Yoongi hyung ensesine vurdu. "Bak...Jungkook var diye bir şey demiyorum."

Neden beni çocuk gibi görüyor?

Jimin, Taehyung'un dediklerinin umursamayıp konuştu. "Artık onunla konuşmak istemiyorum. "

"Ne oldu?"

Sinirle kollarını bağladı. "Beni görmezden gelip Taehyung'a yavşıyor. Daha ne olsun?"

"Sadece konuşuyor-"

Yoongi hyungun sözünü kesip sessizliğimi bozdum. "Hyung, bende öyle düşünüyorum."

Üçünün gözleri beni bulmuş ve beni kızarttırmışlardı.

Dişlerinin gıcırdattı ve Taehyung'a bakarak beni cevapladı. "Sorun yok, sadece Taehyung'u öldüreceğim."

"Benim ne suçum var?"

Parmağını Taehyung'un göğsünün arasına bastırdı. "Onun dikkatini çekmişsin. Sırf bana inat yaptın değil mi lan-"

"Ne sana inat yapacağım amına koyayım?" Kolunu Jimin'in omzuna atıp onu kendine çekti. "Benim sevgilim var."

Yoongi sinirle gözlerini yumdu.

Yoongi hyungun bu hareketine tek kaşını kaldırdı."Dememem gereken bir şey mi dedim?"

Ben atıldım. "Beraber misiniz?"

"Ev-"

Yoongi hyung atıldı. "Hayır. Salak salak seviyelerde espri yapıyor."

Cidden mi? Bana yalan söylüyor gibi hissettim...

Ani gelen bir cesaretle aklıma geleni söyledim."Beni salak gibi mi görüyorsun?"

Şaşırdı. "Ne?"

Duymazdan geldim. "Sadece...sınıfa gidiyorum."

Please be Mine/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin