2.Bölüm😇(Büyük Karşılaşma)❣❣❣

64 3 0
                                    

Sabahın ilk ışıklarında Uyanmıştım. Duşumu aldıktan sonra, saçlarımı kuruladım, gardrobumun önüne geçtim o değil,bu değil,şu olmaz,bu olmaz derken eninde sonunda karar vermiştim ne giyeceğime.Dar bir kot , üzerime bir atlet ve onun üzerine Boyfriend kot ceketimi. Güzel gelmiştim gözüme ve son olarak hafif bir makyajımla tamamdım.o Ve aşağıya mutfağa indim mükemmel bir Kahvaltı hazırladım, derken Mahmure abla geldi, Gökçe? ne yapıyorsun canım, erken değil mi kahvaltı için?
~ Yok Mahmure Abla bugün erken kalktım hazırlanmak için, hazırlanınca da beklemek istemedim, bugün okula erken gitmek istiyorum da.
~ Tamam sen nasıl istersen gidiyor musun şimdi?
~ Aynen gidiyorum.
~Dikkat et o zaman kendine canım.
~ Tamam Mahmure abla beni biliyorsun.
Bu konuda kendime çok güveniyordum.Hiçbir güç bana bir şey yapamazdı. Heyecanlı bir şekilde yola koyulmuştum. Her şey yolundaydı dolmuşa binip gidecektim o araba Yanımdan geçmeseydi. Onun sayesinde elbisem mahvolmuştu. Her yerim çamur içindeydi. Sinirlenmiştim ve kendimi yine tutamayıp lafı yapıştırdım.
~Adi şerefsiz sen kimsin yaa!
Dememle araba tam gidecekken durdu, hem heyecanlı hem de biraz korkuyordum Ama bu bir şey değiştirmez di, derken arabadan biri indi. Bu oydu dünkü çocuk.
Meriç;ooo sizmiydiniz yaa küçük hanım?
Gökçe;Aynen ama ben Gökçe canım,sende ukala olmalısın doğru tahmin ettim demi?
Meriç; yok Gökçe Hanım ben Meriç Ayrıca özür dilerim yaşadığım olumsuz şey için yapabileceğim bir şey var mı sizin için?
Gökçe;yok.
Meriç; gidiyorum o zaman ben bay.
Gökçe; Heey!nereye Şaka yaptım gel buraya özrünü kabul etmem için yardım et bana.
Meriç; Şaka mısın sen kızım? Tamam gel hadi.
Gökçe;tamam da nereye gidiyoruz?
Meriç; sana kıyafet almaya özrümü kabul ettirmek için.
Gökçe; bana kıyafet almaya mı, beni eve bırakabilirdin.
Meriç; itiraz istemiyorum eve bırakırsan okula geç kalırız.
Gökçe; Tamam peki İtiraz etmiyorum.
Yine beklenmedik Mucizeler oluyordu, ama İtiraf ediyorum yakışıklı çocuk, Tek sorun fazla ukala olmasıydı. Sanırım beni ona bağlayan şey bu davranışlarıydı. Aklım karışık her şey karışmıştı Ne diyeceğimi ne düşündüğümü hiç bilmiyordum. Biraz heyecanlı biraz korkuyordum. Arabasının kapısını açtı ve binmemi söyledi.Dediğini yapıp arabasına binmiştim. Sonunda bir mağazanın önünde durmuştuk. Bana bakıp; Ne o Gökçe Hanım kapınızı açma mı bekliyorsunuz?
Gökçe;sizin için zahmet olacak ama sorun yok deyip kendim indim arabadan. Mağazanın kapısından içeriye beraber girmiştik. Yanıma baktığımda Meriç yanımdan kaybolmuştu bile. Ama hiç merak etmeden doğrudan kıyafetlere bakmaya başladım Çünkü bir an önce bu üzerimdekilerden kurtulmak istiyordum. Ama bir türlü ne giyeceğime karar veremiyordum derken Meriç; kıyafet seçmemişsin seni mi bekleyeceğim ben kızım deyip elime birkaç bir şey tutuşturup kabinler orada 5 dakikan var dedi ve beni bir köşede beklemeye başladı.
Beklediğimden zevkli çıkmıştı Meriç Bey. Onu daha fazla bekletmek istemeyip hemen çıktım. Çıktığımda Meriç'in gözleri üzerimdeydi ne olduğunu anlamayıp; Meriç Bey bu sefer de siz bekletiyorsunuz beni dedim. Dememle kendine gelmişti bir an önce ödemeyi yapıp mağazadan ayrıldık. Gıcıklık olsun diye Meriç'e dönüp; fazla zevksizmişsin Meriç Bey dedim. Tekrar bana dönüp; En azından bu sefer bir şeye benzedin dedi. Bu lafın altında kalamazdım ve hemen lafı mı söyledim; sadece şaka yapmak istedim Sahi söylesene cidden güzel mi oldum?
Meriç; Sen şaka mısın kızım ya Farkındaysan geç kalıyoruz okula deyip hemen arabaya binmemi söyledi. Tüm yol boyunca hayaller kurmuştum,kafamın içinde, içe kapanık bir kız olmama rağmen Meriç'le neden bu kadar samimi bir şekilde konuşuyordum bunlar bana çok garip geliyordu. Sonunda okula gelmiştik, okulun bahçesine girdiğimizde herkesin gözü Meriç'in arabasındaydı. Meriç ile aynı arabadan inmemiz herkesi gerçekten çok şaşırtmıştı. Yine meraklı bir şekilde Meriç'e dönüp;neden herkes sana garip bir şekilde bakıyor? Dedim.
~Birincisi okula yeni geldim, ikincisi zengin ve yakışıklıyım ve son olarak da yanımda sen varsın işte bu kadar Bunu neden çözemedin ki çok merak ediyorum.
Gökçe;Ben çok farklıyım sen bunu çözemediysen ben de seni çözemem.
Meriç; Çok komiksin tatlım ama şu an gülersem kızları aşık olur falan Cidden hiç uğraşamam sevmiyorum böyle samimi şeyleri.
Gökçe; biliyor musun Kendini beğenmişin tekisin ve son dercede fazla ukalasın bunu söylemeden yapamayacağım Ama haklıyım hadi sen de itiraf et.
Meriç; kendini beğenmiş değil sadece biraz fazla egoluyum o kadar.
Gökçe; ikisi de aynı şey tatlım istersen o beynini fazla zorlama ileride işe yarayabilir.
Meriç; fazla şakaya lüzum yok. Okulda yeniyim biliyorsun hadi bana okulu gezdirsene sonuç olarak sadece seni tanıyorum.
Gökçe; Peki farklı bir şey yok ama yine de gezdireyim.
Gezdirme faslı derken bugün de okul sıkıcı bir şekilde sona ermişti. Günün sonunda mutluydum,sanırım ilk defa okuldan mutlu ayrılıyordum.
Tam okulun kapısından çıkacakken Meriç;Ne o beni satıyor musun hemen?dedi.
Gökçe;Bundan sonrasını kendin halledebilirsin diye düşünüyordum ama,halledemiceksin herhalde.
Meriç;Tabiki de halledebilirdim ama bu gün ilk defa gülümsediğimi farkettim belki de sebebi sensindir ne bileyim.
Gökçe;Yavaş gel istersen Meriç,bu kadarını beklemiyordum şahsen.
Meriç;Şaka yaptım kızım sende düştün hemen,bilseydim önceden yapardım.
Gökçe;Sanada düşende ne bileyim salaktır,herhalde.
Meriç;Neyse boşver ne yapalım akşama daha çok,bak bu şaka değil ciddiyim.
Gökçe;Bi centilmenlik yapıp beni eve bırakmayacaksan gidiyorum,Lucyle ilgilenmem gerekiyorda.
Meriç;biraz gezeriz demiştim ama,aaa bak aklıma ne geldi sen Lucy'i al bende Satürn'ü parka gideriz gezeriz ne dersin güzel fikir demi?
Gökçe;Olabilir mi acaba,tamam yaa olur Lucy için geliyorum bak egon yükselmesin şimdi.
Meriç;merak etme canım yükselmez.
Derken Yiğit geldi,Yiğit benim çocukluk arkadaşımdı,anneme göre de benden hoşlanıyordu sanırım.
Bana dönüp(sert bir şekilde kolumdan çekip);hadi Gökçe gidiyoruz.Dedi, yine sert bir şekilde,onu ilk defa böyle görmüştüm,bir şeyler yolunda değildi,sanırım yine beni kıskanmıştı.
Meriç hemen cevap verdi;yavaş ol delikanlı nasıl davranıyorsun sen Gökçe ye?
Yiğit;ona ben karar veririm aslanım,hadi git şimdi geçmiş karşıma ,zengin edebiyatı yapıyorsun.
Meriç;ona zengin edebiyatı değil centilmenlik denir,her zaman yapılması gereken bir şey ama sanırım sana yanlış öğretmişler şimdi git öğrenmeden de gelme,anladın herhalde?
Yiğit(sert bir yumruk yapıştırır);gerek yok aslanım.
Gökçe;Yiğit sen napıyosun yaa!
Yiğit;sen karışma Gökçe.
Meriç;bencede Gökçe hatta geç bir kenara bekle.
Gökçe;bence siz böyle devam ederseniz beni üzecekseniz bende sizi üzeceğim.
Yiğit;senin üzülmene gerek yok asıl üzülmesi gereken Meriç.
Korkuyordum benim için böyle birşey yapmaları canımı yakıyordu.En sonunda bir çığlık attım,belki kavgaya bir son verirler diye işe de yaramıştı.
Herkes toplanmıştı başımıza, bir an pişman oldum.Meriç ,beni kolumdan tutup arabaya geçme mi söyledi ve dediğini yaptım ardından o da arabaya geçti sinirliydi arabayı hızlı kullanmasından belliydi ama aklım Yiğit de kalmıştı ,Yiğit öyle masum masum bakıyordu ki giderken,bu benim kötü hissetmeme sebeb olmuştu.
Her şeyin sorumlusu bendim,ben neden böyle birşeye sebeb oldum?
Meriç beni yeni yeni tanıyordu,Yiğit ise benim çocukluk arkadaşım,benden hoşlanan belki de benim için daha fazlasını hissediyordu.Aklım karmakarışık kalbim karmakarışık hiç birşey hissetmiyordum. Neler oluyordu bana böyle,anlam veremiyordum.Canım çok yanıyordu,ne yapmam gerekiyordu onu da bilmiyordum.
Içimde ki çığlıkları duymuyorlardı.
Ne yaptım ben Yiğiti yarı yolda bıraktım kendimi bundan sonra asla affetmem affdeemezdimde zaten,yardım etsin artık biri bana derken Meriç dönüp;iyi misin Gökçe?dedi.
Masum ve üzgün bir şekilde ona bakarak;Ben hiç iyi değilim Meriç,hiç bir zaman da iyi olmadım zaten sen yardım et bana.Dememle arabayı kenara çekti;Bana yaklaşıp kapat gözlerini dedi ve minik bir buse kondurdu yanağıma, şimdi iyi misin?dedi.
Meraklı ve şaşkın bakışlarla;niye yaptın bunu Meriç, hayır iyi değilim kötüyüm,canım yanıyor Meriç anlasana canım yanıyor!kimse beni anlamıyor kimse yardım etmiyo ben ne yaptım bunu hakedecek ha ne yaptım ben Meriç?Her şey tam yolundayken bir anda mahvoluyor her şey bir anda oluyor,neden Meriç neden ben mutlu kalamıyorum he söylesene.
Meriç;pes etmek bu kadar kolay birşey değil ki Gökçe.Neden bu kadar erken vazgeçiyorsun her şeyden.
Gökçe;Boşversene saçmaladım yine.
Meriç;hayır Gökçe saçmalamadın,anlıyorum seni hissedebiliyorum senin hissettiklerini ve seni en güzel şekilde mutlu edicem eğer izin verirsen.
Başka seçeneğim yoktu kabul ettim mutlu olmaktı sonucu kötü birşey değildi,kötü olsada katlanırdım sonucuna nede olsa alışıktım ben böyle şeylere.Merak ve sabırsız bi şekilde bekliyordum ne yapacaģını.
Lunaparka getirmişti beni,çocuk gibi yüzümde ani beliren o tebessümü saklayamadım fark etti,o da gülümsedi gamzesi vardı ve o kadar çok şirin duruyordu ki,yüzümdeki tebessüm bir anda güzel ve masum kahkahaya dönüştü.Bana bakıp;Bak işte böyle gülümse sana somurtkanlık yakışmıyor,cadı gibi oluyosun deyip çok hoş bi kahkaha attı.Mutluydum çocuk gibi, en son 10 yaşında gelmiştim sanırım buraya,tekrar gelmek iyi gelmişti bana iyi hissediyodum.Içimdeki o fırtına durulup her yerimi sanki gökkuşağı kaplamıştı rengârenkti çok güzeldi
Bu mutluluk uzun sürmedi tabi eninde sonunda eve gidecektim.
Meriç'e dönüp;Eğer sende üzülürsen ben getireceğim seni buraya, yada en mutlu günümüzde gelelim ama bana söz ver buraya asla bensiz gelmeyeceğine dair.
Meriç;sana söz veriyorum bal kuzum. Buraya sensiz gelmeyeceğim hiç bir zaman hemde asla,hadi sıra sende şimdi de sen söz ver bakalım.
Gökçe;söz veriyorum ukala bey,buraya sensiz gelmeyeceğim.
Neden böyle bir şey yapmıştık hala anlam veremiyordum,amacımız neydi ki,ne ara bu kadar samimi olmuştuk hiç farkında değildim.
Ama bana terapi gibi geliyordu Meriç'le geçen her saniye,iyi hissetmeme sebeb oluyordu her anı.
Böyle güzle düşünceler arasındayken Meriç'in bana seslenmesiyle irkildim,
Meriç;ee küçük hanım eve gitmeyi düşünmüyorsun herhalde,dedi.
Garip bir bakışla;yoo ukala bey,gidebiliriz dedim.Bu gün her şey güzeldi teşekkür ederim.
Meriç;rica ederim ha bu arada o çocuk kimdi eski sevgilin falan mı? Çünkü çok belli baya bi kıskandı seni
ama bak ciddi diyorum bu çocuk hiç normal bi çocuk değil sonra demedi deme.
Sanırım haklıydı Meriç,başkası böyle bisey dese inanmazdım ama bunu Meriç dediği için inanmak gelmişti içimden.Sonunda eve gelmiştik,beni kapının önünde bırakmıştı,tekrar teşekkür ettikten sonra gitti.Tam evi kapısını açacakken Yiğit çıktı geldi bi yerden,çok sinirli gözüküyordu,korkuyordum bi an önce eve girmek istiyor ama Yiğiti de öylece bırakıp gitmek istemiyordum kararsızdım işte.Bir ana kadar iyiydim ama Yiğit'in dediği bana gerçekten çok koymuştu;öylece bırakıp gitmek kolaymıydı Gökçe?Hani kolay değildi,bana bunları sen anlatmıştın ,hiç öyle boşboş bakma bana seni hiç bir zaman affedemeyeceğim bunu bilmeni isterim ,çünkü yaptığın affedilebilir bir şey değil Gökçe,kusura bakma ama sen bende bittin artık, hadi git şimdi o zengin çocuğun yanına deyip öylece gitti.
Inanın beni orada öldürse canım bu kadar yanmazdı.Kararsızdım ne yapıyordum ben, neler oluyordu bana bi türlü anlam veremiyordum,korkuyordum, kendimden bu halim hiç normal değildi,ben iyi değildim sanırım.
Içimde garip bi his vardı,sanki Meriç ruhumu ele geçirmişti hiç birşey hissetmiyordum,midemdeki kelebekleri hissedebiliyordum sadece,
O da garip bi histi.
Bu da tek bir şey işaret ediyordu,sanırım aşık oluyordum.
Bu iyi bir şey mı peki,nasıl bir duygu bu,midemdeki kelebekler hep mı benimle kalacak yoksa ölecek mı yavaş yavaş ama ben kelebeklerimi kaybetmek istemiyorum,bu garip bi his olsada ben alışırım,yapabilirim.

Yine saçmalamıştım,her şeyi mahvetmiştim yine,karmakarışıktı herşey toplamak inan bana çok zor geliyordu.Ama toplamak zorundaydım kendimi,derken odaya annem geldi;
Bal kızım iyimisin prensesim?
Ben;Sanırım iyi değilim anne,her şey çok karmaşık,anlam veremiyorum hiç bir şeye,bana neler oluyor anne?ben neden böyle garip hissediyorum neden her şey bir anda değişti?
Annem;Bal kızım biliyorum az çok bir şeyleri,Yiğit geldi bu gün şirkete anlattı bir kaç şey çok üzgündü onu ilk defa bu kadar üzgün gördüm.
Anlatmak istermisin yine de kızım?
Ben;Meriç daha dün tanıştık hepsi tesadüftü ,her şey onunla bu sabah başladı.Oysa tek yaptığı şey arabasıyla yanımdan geçerken elbiselerimi kirletmesiydi,sonra da bana yardım etti,inan hepsi bu kadar anne,Meriç le okulun kapısından beraber çıkarken Yiğit geldi sonrasında ne oldu biliyorsun zaten.
anlatmama gerek yok.
Annem;Biliyorum kızım, ama Yiğit'i öyle bırakmak istemezsin herhalde,çok üzgündü.Sende üzgünsün biliyorum,ama Yiğit bu hala çocuk ruhlu her şeye çok çabuk alınıyor.Annesiz babasız büyümek hiç kolay değil kızım,şimdi o kime anlatsın içindekileri,kim onu iyileştirsin anlamaya çalış kızım ve kendini bu kadar da yıpratma gülümse biraz sonrada aşağı gel yemek hazır,dedi bir buse bıraktı yanağıma.
Her şeye bu kadar alışmışken bir anda her şeyin mahvolması,geçer miydi peki,unuturmuydum yoksa.
Bu kötü, pis ve aptalca duyguların içinden çıktım;
Kendine gel bi kızım!
Sen ne yaşadın ki? Bu neyin daniskası böyle,neden bu kadar abartıyorsun her şeyi hadi toparlan ve eski haline geri dön her şey yine çocuksu olsun yine çocukça düşler kur,dünyaya bi bak hala pembe ve pamuk şeker kadar da güzel,hadi şimdi boşver sen haklısın işte,bundan sonra da uğraşma hiç bir şey için bırak biraz da onlar uğraşsın senin için,ama ilk önce Yiğit'in gönlünü almalıydım,farkındayım onu çok üzdüm ve öylece bırakıp gittim.
Biliyorum ki bu onun için hiç kolay değildi,bir şey yapmam lazımdı,ama ne yapmalıydım?Sorun da buydu zaten bir türlü bulamıyordum,öyle kolay bişey olmamalıydı tabiki, çünkü ben onu çok üzmüştüm ve beni kolay kolay affetmez biliyordum.Buna sonra karar veririm diye düşünüp hemen aşağı indim,bizimkiler çoktan başlamıştı yemek yemeye.
Babam;kızım seni bekledik ama gelmeyince de başladık kusura bakma prensesim.
Babamı çok seviyordum onun her şeyine katlanabilirdim.
Ben;sorun yok babacığım,devam 💔 edebilirsiniz tabiki beni düşünmen yeterli dedim ve oturdum.Kısa bi yemeğin ardından bir kaç dakikalık
aile konuşması yapılıyordu bu konuşma her akşam yapılır sonrasında da birlikte vakit geçiriyoruz,ben en çok bu kısmını seviyordum.
Konuşmaya doğal olarak ilk babam başlıyordu.
Babam;Eee prensesim anlat bakalım ne oldu?
Ben;(Babamdan bir şey saklayamazdım)Babacığım ben sanırım kötü bir şey yaptım ama nasıl
düzeltirim hiç bilmiyorum.
Babam;Hmm ne yaptın prensesim?
Ben;Yiğit'in kalbini kırdım küçük bir şey değil biliyorum çok üzdüm onu ve beni affetmesi kolay olamayacak,ne yapmalıyım baba?
Babam;O çocuk ruhlu birisi kızım,ve onu çocukluğuna götür.
Aklıma bi kaç bi şey gelmişti bile.
Uçan balonlar bulmalıydım,sonra da onların uçlarına minnak minnak notlar bağlayarak Yiğit'i gülumsetebilirdim.

GEÇMİŞ PEŞİMDE(Düzenleniyor ❣❣❣)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin