(Medya ile beraber okuyun)
Jungkook: Hyung şimdi nereye gideceğiz?
Jimin: ımm sahile gitmeye ne dersin?
Jungkook: Çok iyi olur hyung uzun zamandır gitmiyorduk değilmi?
Jimin: Evet tavşancık.Bir taksi geliyor,sanırım bugün şanslı günümüzdeyiz.
Jungkook: Öyle olmalı hyung.
Diyip gülümsedim. Jimin hyung taksiyi durdurabilmiş olmalı ki elimi tutup biryere götürüyordu.Arabaya binmeme yardım ettikten sonra yanıma oturup elini omzuma koydu.Araba ilerlemeye başlayınca şöföre gideceğimiz yeri söyledi.Başımı omzuna yasladım,Jimin hyung'ta saçlarımı okşuyordu.
____
Jimin: Geldik tavşancık.
Diyip yanağımı sıktı.İçim geçmiş olmalıydı.Arabadan indiğimizde dalga sesleri naif bir şekilde kulağıma geliyordu.
Jimin: Kook şurada güzel bir yer var,oraya gidelim.
Diyip elimi tuttu ve yürümeye başladık.
Jungkook: Bugün sahil kalabalık değil sanırım.
Jimin: Evet Kookie. Hafta içi olduğu için neredeyse kimse yok.Tatillerimin hafta içi olması çok iyi.
Jungkook: Kesinlikle hyung.Sahilin sessiz olması çok huzur verici.
Jimin: Dalga sesleri gerçektende çok hoş.
Oturacağımız yere geldiğimizde yan yana oturduk.Bir süre hiç konuşmadan dalga seslerini dinledik.Sessizliği bozan ben oldum.
Jungkook: Hyung,bana gökyüzünü anlatır mısın?
Bir süre sustu...
Jimin: ...Gökyüzü öyle bir şey ki Kook,herşeyi unutturabilecek türden,saatlerce izlesen bıkmaz, birşey olduğunda, onda kaybolmak istersin.Uçsuz bucaksız,dünyada görebileceğin en güzel şeylerden.Siyahın, lacivertin,mavinin en çok yakıştığı yer.Her saniye siyah görmen yerine,her saniye karanlık gökyüzüne bakabilmeni isterdim,orada yıldızlar var Kook.Ve bana,seni anımsatıyorlar,öylesine güzel, öylesine parlaklar ki.Kesinlikle siyahın yakıştığı yer gözlerin değil,gökyüzü Kook.
Burun çekişleri ve boğuklaşmaya başlayan sesinden ağlamaya başladığını anladım,benimde yanaklarım ıslanmıştı.Jimin hyung'a sıkıca sarıldım,oda bana sarılıp saçlarımı okşamaya başladı.
Jungkook: Hyung lütfen ağlama.İnan bana birgün görebileceğim, o zaman beraber gökyüzünü izleyebileceğiz, çok sevdiğin gün batımınıda.Lütfen ağlama.
Jimin: Tamam tavşancık ağlamayacağım.
Diyip burnunu çekti. Biraz daha otuduktan sonra.
Jimin: Yürümeye ne dersin Kook?
Jungkook: Olur hyung.
Diyip kalkmıştım.Elimi tuttu ve yürümeye başladık.Ayaklarımın her adımda az da olsa kuma gömülmesi eğlenceli gelmişti.
Jungkook: Hyung koşalımmı?
Jimin: Olur.
Diyip koşmaya başladı,el ele tutuşmuş koşarken,ayaklarım kuma daha sert çarpıyor ve bu beni gülümsetiyordu.Nefes nefese kaldığımızda durduk ve kumlara uzandık.Ve gülmeye başladık, o an aklımda olan tek şey Jimin hyung'un paha biçilemez birisi olduğuydu.
Umarım beğenmişsinizdir vote vermeniz ve yorum yapmanız beni çok mutlu edecektir iyi akşamlar 😘💕💕
