11.08.1996
"Hangi itten yaptıysan git ona ver piçini.Başkasının çocuğuna yedirecek param yok benim."
Orta yaşlarındaki adamın öfkesi gözlerinden bir alev gibi taşıyor, karşısındaki çaresizce kıvranan gözyaşları içindeki kadını hedef alıyordu.Kadın son bir çırpınışla hıçkırıklarının arasında haykırdı.
"Altay yemin ederim hepsi yalan.Ezra senin kızın diyorum.Ben seni aldatmadım."
Adam kadının kolundan sertçe tutup onu da kendiyle beraber çalışma odasında duran masanın yanına sürükledi.Çekmeceyi bir hışımla açıp içinde katlı duran beyaz kağıdı aldı ve kadının suratına fırlattı ve sıktığı dişlerinin arasından öfkeyle konuştu
"Rezilliğinin belgesi elimde yok mu sanıyorsun Nurcan ? "
Sessizlik kurşun gibi ağırlaşıp ikisinin arasına çökerken DNA testi sonucu kadının titreyen parmaklarının arasında buruşmuş,yitip gidiyordu.Kapanmış göz kapakları titreşirken bir kez daha "Sana yemin ederim.." demeye kalksa da adamın sesi bir bıçak gibi yarıda kesti cümlesini.
"Siktirtme yeminini.Ne istedin de vermedim lan.Neyini eksik tuttum.Hadi beni geç oğlumuzdan da mı utanmadın.Ne günah işledim de senin gibi bir annesi oldu oğlumun.Ahlaksız !"
İçerden gelen ağlama sesi yeni doğan bebeğe değil,2 yaşına girmek üzere olan oğullarına aitti.Kendinden bahsedildiğini hissetmiş gibi canhıraş ağlıyor,annesini çağırıyordu.
Kadın kapıya yönelecekken adam sertçe kolunu tutup kadını durdurdu.Parmakları kadının tenine gömülüyor,dokunduğu yerlerde koyu kırmızı izler bırakıyordu.
"O piç benim çatımın altındayken oğlumuza elini süremezsin.Seçimini yap.Git kime veriyorsan ver gözüm görmesin.Ancak bu şartla bu çatının altında sığıntı gibi yaşar,oğlunu görürsün,daha fazlası değil.Kızımdan vazgeçmem de diyorsan bebeğini de al defol git."
Kadının dizlerinin bağı çözülürken olduğu yere çöktü.Gök mavisi gözleri hiçbir şeyi göremiyor,gözyaşları tüm yüzünü arşınlarken aldığı nefes tüm vücuduna bir zehirmiş gibi azap veriyordu.Adam öfkeli adımlarla odayı terkederken ağlama seslerine bir yenisine daha eklendi.
-Günümüz-
Oturduğu banktan kalkarken dudaklarının arasındaki bitmeye yüz tutmuş sigarayı yere atıp üstüne gelişigüzel bir şekilde bastı.Ellerini rengi solmuş kapüşonlu hırkasının ceplerine sokarken rüzgar bir kez daha yüzüne doğru esti ve yüzüne düşen şekilsiz kahverengi saçlarını birbirine kattı.
Karşısından kendine doğru gelen uzun ince yapılı sarışın genci gördüğünde,belli belirsiz bir gülümseme dudaklarından bir gölge gibi geçti.Sabırsızca yerinde kıpırdanırken ciğerlerinden yükselen bir öksürük atağını geldiği yere geri yollamaya çalıştı.Göğsü bir kaç kez acı içinde sarsıldığı sırada yüzünü ekşitti.
"Bu kışta zatürre olacaksın bu gidişle.Bir kaç parça kazak almamız şart."
Mete üzerindeki deri ceketi çıkarıp Ezra'nın omuzlarına bıraktıktan sonra onu tutup kolunun altına çekti.Ezra kolunu Mete'nin beline dolayıp iyice ona yaklaştığı sırada Mete hızlı bir hamleyle Ezra'nın elini tuttu ve mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terkedilen
ChickLitGölgelerin kucağında yanmış bir ruh,hakkı için geri döndüğünde öfkesiyle aydınlatacaktı geçmişi. Ezra..Aynanın diğer yüzü,saklanılan,terkedilen ve unutulan. Görkemli ve şatafatlı bir hayatın göbeğinde kusursuz bir yaşama sahip olan Erdem.. Hesaplaşm...