Bölüm 1 🦄

2K 31 0
                                    

Saat 12 olmuşdu ve Yeni yıla girmişdik. Her kes bir-birine sarılıp bayramı kutluyorlardı. Ben ama özlediğim ve deli gibi sarılıp koklamak istediğim Denize baktım. Onun da bana baktığını görünce cesaretimi toplayıp yaklaştım Boncuğuma ve oda bana bir adım attığında sım sıkı sarıldık. Özlediğim kokusunu içime çektim. Huzurum sevincim onun kollarında, onun kokusundaydı. Deniz geri çekilip elimden tutdu ve sürüklemeye başladı. Yemekhaneden çıktık ve kütüphaneye doğru yürüdük. Özlem önümüze geçip bizi durdurmaya çalıştığında Deniz onun kulağına bişey fısıldadı ve devam ettik. Kütüphaneye girdiyimizde hemen sarıldık ve doya doya kokladım Boncuğumu. Geri çekilip ayrıldığımızda Deniz yüzümü elleri arasına aldı ve okşadı. Bende ellerimi beline yerleşdirdim ve ilk hamleyi yaptım.
- Boncuk çok özledim seni.
- Ben daha çok. (gülümsedi)
- Sana bir özür borcum var sanırım. Hatta iki.
- Boş ver hepsi geçti gitti bile.
- Hayır. Bitmedi. Özür dilerim Boncuk senden şuphe duyduğum için. Sen kardeşim için canını tehlikeye attın hemde iki kere. O parayı sen buldun ve canın özgürlüyün pahasına hastaneye gittin. Bense bencilce düşündüm ve seni suçladım geç gittiğin için. Çok özür dilerim. (bakışlarımı aşağı indirdim)
- Saçmalama Azra. Eylül senin kardeşin ve onun için endişelenmen normal. Dört duvar arasında olman ve onun için bir şey yapamaman seni çıldırtıyordu. Evet ilk başta sana kırıldım ama sonradan empati yaptım ve seni anladım. Hem artık kapatalım bu konuyu. Eylül ameliyat oldu ve iyi olucak. Gerisi boş. (sarıldı bana)
- Bir dakika Boncuk. Sen Eylülün ameliyat olduğunu nerden biliyorsun?
- Kızlar söyledi ya Azra.
- Ha demek sen beni kızlardan soruyordun konuşmadığımızda. Yerim seni ki ) Otursana.
- Seni ne kadar özledim bir bilsen Azra. Ne kadar endişelendim senin için.
- Ben seni her gördüğümde koşup sarılmak istedim ama yapamadım cesaret edemedim.
- Bir daha benden uzaklaşma. Ne sorunumuz varsa konuşup çözelim. Ve bir daha bir birimizden bir şey saklamayalım canım benim. Sensiz geçirdiğim zaman burası bana zindan oluyor.
- Evet Boncuk. Bende aynı hissleri yaşadım.
- Gidelim mi artık kızlar bizi merak etmişlerdir.
Denizin elinden tuttum ve bir birimize gülerek bloğumuza ilerledik.
Herkes artık sıradaydı ve sayım başlamıştı.
Sayım bittikden sonra Deniz bana göz kırptı ve odasına girdi. Ben de onun ardından gittim ve girir girmez beni kendisine çekti ve "Azra bu gece benle uyusan" dedi. Tabii bende bunu istiyordum ve yatağa girip Denizin boynuna kafamı koyup uykuya daldım.
Sabah kalktığımda Denizin yüzünü izledim ve sonra onu uyandırmadan ortak alana geçip kahvemi aldım. Kahvaltı saati başladığında herkes gitti bense Boncuğumu bekledim.
- Günaydın Azra. Beni mi bekledin?
- Günaydın Boncuk. Evet sensiz gitmek istemedim hadi gidelim.
Yemeklerimizi alıp yerlerimize oturduk ve kahvaltımızı yaptıktan sonra avluya çıktık. Hasrete hala kızgındım telefonu Kudrete benden habersiz verdiği için. Beni futbol oynamaya çağırdığında "Siz oynayın ben yorgunum" deyip yüzümü Denize çevirdim.
- Ne oluyor Azra?
- Anlamadım.
- Hasrete karşı olan tavrını soruyorum. Bir şey mi oldu? Kahvaltıda da fark etdim soğuk davranıyorsun.
- Yoo.
- Azraa! Hani hiç birşey saklamıyacakdık?
- Tamam Boncuk. Anlatıcam ama sakin ol.
Tam o sırada Özlem geldi ve bizi Zerrinin çağırdığını söyleyip içeri götürdü. Zerrinin odasına girdiğimizde bize ters ters bakıyordu.
- Müdürüm bizi mi özledin?
- Azra seni devlet memurunun kafasına vurduğun için ve sen Deniz hücreden kaçtığın için, bana karşı geldiğiniz için 2 günlük hücre cezası veriyorum. Meltem atın bunları hücreye.
Hiçbir şey diyemeden bizi hücreye götürdüler. Diğer hücreler dolu olduğundan dolayı bizi aynı hücreye kapattılar. Girer girmez Deniz hemen sorularına başladı.
- Sen kimi vurdun Azra? Hem ne için vurdun? Bana neden söylemedin birini vurduğunu?
- Ya Boncuk. Bi sakin, bi dur. Anlatıcam.
- Evet bekliyorum.
- Hani dün Yoncagil seni kurtarmaya gelmişdi ya ben bir aksilik olursa müdahele edeyim diye onları takip ettim. Yağız da onların karşısına çıkınca arkadan kafasına vurdum bayıldı.
- Peki sen nerden bildin Yoncagilin beni kurtarmaya geleceğini?
- Sen yemekhanede kargaşa zamanı Yoncaya birşeyler anlattığını gördüm ve anladım plan yaptığını. Hem Boncuk benim gözüm her zaman senin üzerinde.
- Evet onu biliyorum. (gülümsedi)
- Peki Hasretle aranda ne oldu? Anlatıyordun avluda.
- Ya o konu çok karışık ya. Sonra konuşsak mı?
- Hayır şimdi konuşalım. Hem bol bol vaktimiz var 2 gün burdayız.
- Tamam hemen sinirlenme Boncuk. Hani sen bizim zulayı patlatdın tuvalete döktün ya o zaman herkes ustume gelmeye başladı. Parasını aldığımız mahkumlar ve uyuşturucuyu aldığım kişi beni tehdit etmeye başladılar. Evet benim umrumda değildi, kardeşimin durumu yüzünden kendimi düşünmüyordum. Ama bu arada Kudret Hasoya demiş ki Azrayı kurtara bilirim ama Zerrinin videosu olan telefonu bana getir. Haso benim yerime karar vermiş beni kurtarmak için. Bu yüzden kızgınım ona.
- Sen o telefonu buldun ve bana söylemedin. Öyle mi Azra?
- Ama Boncuk.. Ben söyl
- Sen gerçekten inandın mı o adamın senin peşini Kudret söylediği için bıraktığını?
- Anlamadım. Peki neden tehditleri kesildi?
- Ya boş ver.
- Sen birşey biliyorsun.
- Bilmiyorum.
- Deniz! Söyle.
- Tamam. Ben Hasretin bana verdiği telefonda sana gelen tehdit mesajını okudum ve Erhandan rica ettim arsanın parasından götürsün versin ona.
- Ne arsası? Arsa mı sattın sen?
- Evet.
- Neden? Bir dakika dur. Eylülün ameliyatı için yaptığını söyleme..
- Azra..
- Boncuk sen bana ne yapıyorsun?..

AzDen Story 💙🧡🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin