Tahliye günüme bir gün kalmıştı. Yarın çıkıcaktım ama hiç hazır değildim Denizsiz yaşamaya. Bilmiyordum ne yapacağımı. Üstelik dışarda bir yakınım da yoktu kalmaya. Deniz Erhanla bu konuyla ilgili konuşmak istese de izin vermemişdim. Erhan zaten avukat bürosunda bana bir iş vermişti ona daha fazla yük olamazdım hem kendi başımın çaresine baka bilirdim. Neyse, bunları düşünmek istemiyordum. Hem Deniz benim için bir parti düzenlemişti. İçkiler, kurabiyeler falan hepsini ayarlamıştı benden gizlin. Müzik açıp dans ettik, eylendik biraz koğuştakılarla. Sonra herkes dağıldıktan sonra sevgilimi göremedim. Odasına gittim. Bişeyler çiziyordu. Arkadan yaklaşıp eyildim ve sarıldım Denizime. Saçını sol tarafında birleştirip çenemi sağ omzuna koydum. Kağıtta güzel manzara çizmişti, denizkenarında iki kadın geziyordu el-ele. Arkadan çizmişti kadınları, bi tek saçlarından birinin ben diğerinin kendisi olduğu anlaşılıyordu.
- Bu bizmiyiz Boncuk?
- Yok başka bir kıvırcık bulmuşsun kendine çıktıktan sonra.
Hemen elinden tutup ayağa kaldırdım ve kendime çekip sım sıkı sarıldım. Kokusunu içime çektim. Ayrılıp alnımı alnına yasladım. Yüzünü parmaklarımla okşadım. Yanakları nemliydi. Ağlamıştı.
- Boncuk öyle bişey olmucak. Benim hayatımda senden başka kimse olamaz. Ben kimseye sana dokunduğum gibi dokunamam. Kimseyi yeniden sevemem.
- Ama Azra.. olmalı.. ne zamana kadar bekliyceksin ki beni? Ha? Ne zamana kadar? Ben müebbetim burda. Hem ben de senin gençliyini mahv edemem.
- Deniz üzme beni. Lütfen. Burdan çıkıyorum evet. Ama bu seni unutucam anlamına gelmiyor. Anla bunu. Hem ben seni ölene kadar da beklerim. Bırak da bunun kararını kendim vereyim.
- Azraa s..
- Sus!
Baş parmağımı dudağında gezdirmeye başladım. Deniz boncuk gözleriyle gözlerime bakıyordu. Yaklaştım, parmak ucuma çıktım ve önce sağ sonra sol gözünden öptüm. Göz yaşının tuzlu tadını hissettim. Sonra dudağına uzandım ve usulca öpmeye başladım. İhtiras yoktu sadece öperek onu ve kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Bu gece son kez onunla uyuyacaktım ve bi daha ne zaman birlikte olucaktık belli deyildi. Biraz öpüştükten sonra ondan ayrıldım ve yatağa uzattım. Yanına uzanıp sırtımı ona çevirdim. Elini tutup karnıma koydum diğer kolunu da boyun girintime sokum kafamı koydum. Denize sokulup bana sarılmasını sağladım. O da beni kendisine daha da bastırıp tişörtü aşağı çekti ve omzumdan öptü. Beni huylandırmıştı. Ama beni öyle öpmesi hep hoşuma gidiyordu ve kendisi de bunu biliyordu.
- Senin bu kokun çok iyi hiss ettiriyor huzur veriyor )
- Öylee mi?))
- Öyle.
- Battaniyeni çeksene üstümüze.
Üstümüzü örttü ve bir bacağını üstüme geçirdi.
- Deniz diyorum ki acaba seni burdan kaçırmak istesem nasıl yapa bilirdim.
- Bavula koysan kaldıra bilirmisin?)
- Ya ben ciddiyim ama.
- Saçmalama.
- Tamam sen kafanı yorma ben bir şey düşünücem o konuyla ilgili.
- Tamam Azra. Onu boş ver de, vakit bulursan görüşe gelicekmisin?
- Delimisin? Her hafta burdayım.
- Güzelim benim.
- Deniz kitabın arasına telefon bıraktım kamerası da whatsapp da var. Telefon alıp yazıcam sana. Akşamları whatsappla konuşuruz. Geceleri de görüntülü arıycam birlikte uyuruz.
- Oldu başkan )
- Neyse ) Öp de boynumdan rahat uyuyalım.