Öncelikle yeni kapağımız için Sinem'e ve wkk ailesine teşekkür ederiz ^^ . Çok hoş oldu tam istediğim gibi :) . Hikayeyi okuyanlara teşekkürler bu arada . Tanıtım videoumuzuda yaptık . Biraz acemi oldu ama :) Multimediaya koydum . Umarum beğenirsiniz İlk bölümde küçüklük dönemlerini geçtim fakat arada onlarıda yaşatacağım sizlere biraz yazım tarzımıda değiştirdim . Umarum keyifle okuyacağınız bir bölüm olur . Bu arada bölümü okuduktan sonra yaptığınız yorumlar benim için çok önemli . Bu hikayeyi sizinde desteğinizle uzun bir süre devam ettirmek istiyorum . Umarım bana yardımcı olursunuz . İyi okumalar diyorum .
Yeni bir gün , yeni umutsuzluklar ve yeni kalp kırıntıları demekti benim için . Hayat bana doğduğumdan beri hiç gülmemiş . Küçükken geçirdiğim ve halada geçirdiğim travmalar var . Ve rüyamda bir takım şeyler görüyorum ve bunlar beni derinden etkiliyor . İnsanların benimle konuşmaması , ilgilenmemesi bunlar umrumda bile değil . Ne saçmalıyorum ben insanın en yakın arkadaşı olması gerekmez mi ? Sırlarını paylaşabileceğin , seni aşağılamayacak yani sıkı sıkı olabileceğiniz bir arkadaş... Elime yine o çerçeveyi aldım bu çerçevedeki fotoğraf bana huzur veriyordu fotoğrafa baktığım anlarda hayattan kopuyor , başka bir dünyaya gidiyordum . O dünya benim dünyamdı , arkadaşlarım vardı , sosyal bir hayatım vardı herşey çok güzeldi o dünyada ama acı gerçekle yüzleşiyordum gözlerimi fotoğraftan ayırdığımda tüm her şey kayboluyordu , gidiveriyordu . Hayat bana doğduğumda mükemmel bir hayat vermedi mükemmel bir yaşam vermedi . Ben utangaç biriyim ve hep böyle kalacağım sanırım ... Kendi derin sularımda boğulup , kendi geçmişimle yaşayacağım hep . Hayatıma hiç bir zaman birileri girmeyecek hep ben , ben olacağım işte .
''Masal napıyorsun yine ? Annem kahvaltıya çağırıyor '' Masal' ın sesiyle irkilmiştim . Sesi soğuk , cansız ve istemsiz bir şekildeydi . Sanki , sanki benden nefret ediyormuş gibiydi oysa birbirimizi çok severdik biz yada bugün kafası bir şeye takılıydı.
''Gelmeyi veya cevap vermeyi düşünüyor musun ? O elindeki saçma çerçeveyi bırakıp ? '' Saçmamı bu saçma bir çerçeve değildi bu çerçevenin içindeki fotoğraf . Bu asla saçma bir şey değil . Hayat saçma ama bu fotoğraf saçma değildi .
''Kumsal bir bu saçma çerçeve değil , iki seni duyabiliyorum fakat cevap vermem gibi bir zorunluluğum yok değilmi (!) ? '' dedim öfkeli bir şekilde . Beni tanımıyordu annem bile benim taımıyordu ikizim bile .. İkiz duyguları kesinlikle yanlıştı , benim hissettiğim şeyleri hissetmiyordu ben insanlara bir diğer bakış açısından bakardım . Diğer kişiler hep önyargılı ve ''ego'' denilen o şeye sahipti . Ben her zaman diğer bir bakış açısını bulmaya çalışıyordum ve şu ana kadar her bakış açısını denedim . İnsanların beni yargılaması açısından fakat bri türlü asıl sebeplerini bulamadım , bir türlü bakış açılarını bulamadım .
''Ne dedim ben şimdi ? O çerçeve canlı değil nasıl bir önemi olabilir ki ? '' dediği anda odadan hışımlı bir şekilde çıktım , Yanıma çerçeveyide almıştım . Kimsenin bu fotoğrafı görmesini istemezdim o yüzden hep yanımda taşırdım . Aslında şuan kendimle gurur duymam gerek ilk defa birine bu kadar sert çıkmıştım . Ama bu kişi Kumsal olduğu için vicdan azabı duyuyordum . Ama düşüncesi çok yanlış her şeyin evet maddi bir değeri var . Fakat bir manevi değeride var diğer insanların ''manevi değeri '' algılayabildiğinden süpheliyim . Lavabonun musluğunu açıp yüzümü ve ellerimi yıkadım aynada kendime baktığımda saçlarım dağılmış , göz altlarımın morarmış olduğunu gördüm . Havluyla ellerimi ve yüzümü kuruladıktan sonra daha fazla vicdan azabı duymaya dayanamadığımdan Kumsal'ınn yanına gittim .
''Özür dilerim '' dedim yere bakarak . Bana ters bir bakış attıktan sonra daha fazla dayanamayıp boynuna sarıldım (Multide temsili ^^ ) Oda gülerek cevap verdi ..
''Asıl ben özür dilerim sana öyle dememeliydim . Benimde vazgeçemediğim peluş ayıcığım var ve maddi değeri olmasada manevi değeri bende çok büyük . Seni anlamalıydım . Bu gün beraber bir şeyler yapalım ne dersin ? '' dedi Kumsal gülerek . Kumsal mıydı bunları söyleyen ? . Eminim şuan yüzüm kıpkırmızı olmuştur . Mutlu olduğum zamanlarda , heyecanlı zamanlarda ve şaşırdığım zamanlarda yüzüm adeta bir dometes gibi kızarırdı . Tabiii ağlayıncada ...
''Olabilir neden olmasın ? Ama şey yanımızda başka birisi olmasın lütfen...'' dedim yine yere bakarak neden hep böyle yapıyorum !! Ah şu utangaçlığım belkide herkes beni bu yüzden sevmiyordur ? Sanırım bunun cevabını hiç bir zaman öğrenemeyeceğim ...
''Merak etme yanımızda bizden başka kimse olmayacak hiç süphen olmasın. Ve ayrıca nereye gidelim sence ? . '' dedi gülerek . İkimizde kıpkırmızı olmuştuk . Nereye gidebilirdik ki ? İnsanlardan uzak bir yer iyi olurdu .
''Hayvanat bahçesine gidelim '' diyiverdim . Birden ağzımdan çıkıvermişti . Babam bizi hep hayvanat bahçesine götürürdü . Her zamanda ileride bizimde bir hayvanat bahçemiz olacak der dururdu . Fakat babam kayboldu . Annem her ne kadar bize hem anne hem baba olmaya çalışsada yetmiyordu ve ben babamın ölmediğini hissediyordum . Ve babamı bulacağım .
''Hayvanat bahçesi mi ? O nerden geldi aklına daha sosyal bir yere gitsek hani ? Ama bu sefer seni dinleyelim senle beraber bir yerlere gitme şansımız pek olmadı ve sana bir sürprizim olacak . '' deyince gözlerimi pörtleterek ona baktım . Ne sürprizi ? Hayatımda annemden başka kimse hediye almazdı bana . Her doğum günümde bana babamın ona yazdığı mektupları ve bir hediye verirdi bana.
'' Bencede beni dinleeyelim çünkü kalabalık yerlere gitmek biraz kötü hissettiriyor bana . Hem sürprizde yapacakmışsın herkesin önünde yapamazsın '' dedim gülerek . Aslında yapardı , yapabilirdi o Kumsaldı . İkizim olmasına rağmen o oydu . Bende o değildim her şey bu kadar basitti işte . İkizimizde kendimizdik , bizdik biz başkası değildik . Ben onun şanssız ve utangaç ikiziydim oda benim şanslı ve sosyal ikizimdi . Onun önünü rengarenk , cıcıl cıvıl ışıklar aydınlatıyordu . Benim önümü ise tek bir ışık aydınatıyordu oda yanıp sönüyordu zaten......
UMARIM KEYİFLE OKUMUŞSUNUZDUR BU BÖLÜMDE KISA OLDU YİNE . ÇOK ÖZÜR DİLERİM AMA HER ŞEYİ BİR BÖLÜMDE ANLATAMAZDIM DEĞİL Mİ ? HİKAYENİN GİDİŞATINI YAVAŞLATAYIM DEDİM ARTIK . İLK BÖLÜMDE GÖRÜŞLERİNİZİ BELİRTMİŞ VE BİRAZ HIZLI GİTTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİNİZ . BENDE UYARINIZI DİKKATE ALDIM . LÜTFEN GÖRÜŞLERİNİZİ BİLDİRİN YANİ OKUDUKTAN SONRA BİR YORUMCUĞU ÇOK GÖRMEYİN BANA . ELEŞTİRİYE İHTİYACIM OLDUĞUNU HİSSEDİYORUM :) . BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK NEFESİM
ChickLit*The Pretty One filminden esinlenmedir* Karanlığın içindeki tek aydınlıktı ay , yıldızlar sönüp gitmişti . Siyah , siyah ise asaletti . Her zaman asil olacak bir renkti ,  Acıları bastıracak , geçmişin yangınını söndürebilecek , karanlığıy...