Kimseye ihtiyacım yokmuş gibi davranıyorum namjoon, hiç kimsem olmadığı için.
Hep daha önemli işlerin vardı, bizden önce. Ertelendim. Kursağıma dizili sevinçlerim kaldı geriye. Ve bir de güldüremediğime, başkalarının dokunmasını uzaktan izlemekteydim.
Bağırarak yazdım senin için, ne varsa kulaklarını kapadın ama içinden okudun.
Bu hayatı yaşıyorken sen, ben bu hayata katlanıyorum. Ve ne acı, gerçekler karşısında nasıl da körüm!
Hıçkırarak yazılır bazı cümleler. Bazı acılar ise sessiz.
Vazgeçtik sandığımız şeyleri yıllarca beklemişliğimiz mi yoksa beklerken hayatı ıskalamışlığımız mı bunca yaranın sebebi?
Henüz sana kötülük yapmamış insanların yaşama olan umudun olması, en ihtiyacın olduğu anda çarpacak yüzüne tüm gerçekleri. Ve herkes, iyileştirmek isteyecek seni, sen seni böylece kabul eden birini isterken.
Ve sen, kimlere aşık olursan ol Namjoon, yine koşarak güvendiğin adama geleceksin.
Bilirsin, bir insanın kime aşık olduğunun hiçbir önemi yoktur. Çünkü güvendiği adam, sığınacağı en güvenli liman.
Sadece sarhoş olduğunda, canın çektiğinde ya da benden daha iyisini bulamadığını anladığın durumlarda asla affetmemeye söz verdim kendime.
Herkesin bir gideni beklemekle geçiyor ömrü ve hiçbir giden sevdiği için dönmüyor geri.
Dönmek için cesareti olmayan ve bu gücü hislerinde değil de alkolde bulan sen içme bir daha.
Cesaretsiz geri dönüşler, ayıldığında yeni bir terk edişe gebedir nasılsa.
Gelmek için sadece canının çekmesini bekleyen sen git ve şişme kadın ya da dildo al kendine.
Kendi hissizliklerini, iğrençliklerini hissizce tatmin et.
Ve özellikle gidip, başka başka insanlar deneyip ve bir daha aynı sevgiyi hiçbirinde bulamayıp tekrar dönen sen...
Lütfen intihar eder misin?
☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takane no hana | Minjoon
FanfictionÇünkü jimin'e kalçadan çok beyin lazım, namjoon'a ise kariyerinden çok karakter.