Azer ne demişti. Seviyorum kaçırdımmı. Neden böyle bir şey söylemiştiki. Ben hala olduğum yerde kıpırdamazken kapının sertçe kapanmasıyla kendime geldim. Azer yukarı çıkarken beni görüp senin ne işin var burada diyip bagırdı. Sinirli oldugu için boynundaki damarları belliydi patlayacak gibiydi. Bense onun dediklerini umursamaz bir şekilde kimdi o kadın dedim. Neden öyle söyledin dedim. O da seni ilgilendirmez dedi. Bense benim adımın geçtigi bütün konular beni ilgilendirir dedim. O da ya sabır diyip odasına çıktı. Bende bu yaptıklarına anlam veremeden odama gidip bütün hıncımı kapıdan çıkarmak ister gibi sertçe kapattım. Biraz sonra kapı çalındıktan sonra azerin sesini duydum. Biraz konuşalım mı. Karaca diyordu. Hiç seslenmemiştim. O konuşmaya başlamıştı. Bense hiç sesimi çıkarmadan onu dinliyordum.
Azer :kimse bizim formaliteden evlilik yaptığımızı bilmeyecek herkes bunu aşk evliliği olarak bilmek zorunda.
Aslında anlattıkları kulaga mantıklı geliyordu. Sonra onu onaylar gibi kafamı salladım. Sonra azere dönüp "Azer ben seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum."
Azer:dinliyorum.
Karaca:Azer ben üniversiteye gitmek istiyorum.
Azer:olmaz.
Karaca:neden ya.
Azer:olmaz Karaca hayatın tehlikede nasıl seni tehlikeye atayım.
Karaca:yeter Azer hayatım tehlikede olmasın diye ben senle evlenmedim mi. Ha söylesene şu hayatta ilk kez birisinden bir şey istedim ya. Neden ha neden.
Azer:Karaca olmaz. Tmm benimle hayatın tehlikede olmasın diye evlendin ama evlenince bitmedi hiç bir şey. En ufak hatamız bekliyorlar.
Karaca:seni dinlemiycem artık sen istemesende ben gidicem.
Azer ise Karaca'nın karşısında aglamasına dayanamıyordu.elbette oda isterdi sevdiği kadının okumasını daha fazla karacayı üzmek istemiyordu.
Azer :tamam lan tamam. Ama bir şartım var. Seni bizim çocuklar getirip götürecek.
Karaca:Azer ben çocukmuyum ya. Kendim gider gelirim.
Azer:ben şartımı söyledim. İster kabul et ister etme. Haydi eyvallah.
Diyip gitmişti. Off şartını kabul edicektim.
1HAFTA SONRA
Sabah erkenden uyanmıştım uzun zamandır giymediğim mini etegimi ve üzerine siyah kazagımı ve deri montumu giydikten sonra aşagıya indim. Azer aşagıda beni bekliyordu. Beni görünce donup kaldı. Sonra bakışları degişmeye başladı. Bende daha fazla beklemek istemediğim için ben hazırım dedim. Eminmisin derecesine bir bakış atmıştı. Hadi dediğimde git üstüne adam akıllı bir şey giy demişti. Ona ne diyip bir tepki verdim.
Karaca :saçmalama Azer giydiklerime karışacak degilsin herhalde.
Azer:üstünü degiştirmeden şuradan şuraya gitmiyoruz.
O kadar kesin konuşmuştuki diyecek bir şey bulamadım. Sonra bana bakıp okulun ilk günü geç kalmak istemezsin herhalde dediğinde ona bir şey demeyip üstümü degiştirmeye yukarı çıktım. Degiştirdikten sonra aşagı inip azerle arabaya bindik. Arabada hiç konuşmadık. Üniversiteye geldikten sonra arabadan inip yürümeye başladım. Birden elimde buz gibi elleri hissedince oldugu yerde donup kaldım. Azere döndüğümde o bana degilde etrafa bakıyordu.
Karaca:Azer elimi bıraksana.
Azer:niye
Karaca:ne demek niye bıraksana
Azer :hayır herkes bilsin senin sahipli olduğunu
Karaca :Azer ben malmıyımda senin sahibinmişim gibi insanlara göstermek istiyorsun.
Azer:o manada söylemediğimi çok iyi biliyorsun.
Off diyip yürümeye başladık. Azerle fakülteden içeri girince çok heycanlanmıştım. Biz yürürken arkamdan bir ses Karaca diye seslenmişti. Kimdi ki bu arkamı döndüğümde hiç karşılaşmak istemediğim kişiyle karşılaştım. Hemde yanımda Azer varken.....
