Soul

187 34 29
                                    

Louis'in hoş çağırısından sonra odadan çıkıp gitmeden fotoğrafına birkez daha baktım ve aşağı indim.

Aşağı indiğimde herkes bana döndü ve öylece baktılar.

"Sadece acıktım." deyip masada benim için ayrılmış kısma ilerledim. Oturduğumda hemen bir çatal kaptım ve iki üç lokma birşey yemeğe çalıştım. Hayatının anlamını kaybedince başka hiç birşeyin tadının olmadığını biliyor muydunuz? Ah bilmiyorsanız artık öğrendiniz.

Sessizlik beni sinir etmeye başlamıştı ki Niall bir konu açıp dikkati üzerimden çekti.

"Bugün buz patenine gidelim diyorum ha? Ne dersiniz?" dediğinde çatalı yavaşça elimden bıraktım.

"Niall!" diye uyarıyı yapan Louis olmuştu. Niall'ı suçlayamazdım, Anna'nın buz patenine karşı olan ilgisini biliyordu, benim onun hakkında birşey duymaya tahammül edemediğimide...

Ama şey, aması yok işte. Onunla ilgili herşey beni deli ediyordu.

"Hazz üzgünüm ben sandım ki-"

"Onun ölümünün üzerinden sadece bir yıl geçmişken benim biraz da olsa eğlenmemi bekledin biliyorum." diyerek onu iğnelediğimde ellerini dudağına götürüp tırnaklarını yemeğe başladı. Hızlıca masadan kalktım ve yaklaşık bir yıldır hiç çıkmadığım odama geri döndüm.

Herkese zarar veriyorum. Üzüyorum. Tanrım ben böyle biri değilim, ben bu kadar soğuk değildim. Soğuk olan Anna'ydı, şuan toprağın altında bembeyaz bedeniyle buz gibi olan Anna'ydı.

Herşey çok hızlı olmuştu. Yine bugün olduğu gibi yılbaşındaydık ve yemeğe çıkacaktık. Neşeliydi, fazlasıyla. Yıllarca bunu beklediğini anlayamamıştım.

⚪1 Yıl Önce ⚪

"Neden bu kadar neşelisin bakalım?" dedim sakince. Bal rengine bürünmüş gözlerini bana dikti ve ellerimi tutup yürüdüğümüz sokağın kenarına çekti. Tek elini elimden çekip gökyüzünü işaret etti.

"Şu yıldızları görüyor musun?" dedi.

"Annabeth saçmalama orada yıldız yok." diye sızlannıp yemeğe yetişmek için elinden çekiştirdim.

"Hayır bekle, Harry! Görmen gerek, onlara bir bak." dedi heyecanla. Küçük bir kız çocuğu gibi gülüp eliyle yıldız olmayan göğü işaret edip duruyordu. "Neşeliyim çünkü bugün, yani yılbaşında, tüm ruhlar yukarıdan bizi izliyor Harry. Kaybettiğin tüm sevdiklerin şuan bizi izliyor, bir yıldız gibi. Kendi yıldızlarını göremiyor musun?" dedi gülerek.

"Benim yıldızım yok Anna. Ben sevdiğim birini hiç kaybetmedim."

"Yani senin yıldızların yok öyle mi? Bu çok... Bilemiyorum." diye mırıldandı.

"İyi birşey?"

"Senin için öyle olmalı. Kendim için aynı şeyi söyleyemem, ailem şuan bir yıldız. Baksana beni nasılda izliyorlar."

"Ne düşünüyorlardır sence? Beni beğenmişler mi?" dedim dalgayla.

"Harry dalga geçme." deyip başını göğsüme dayadı. "Beni ilk onlar gördü, bana ilk onlar sarıldı. Beni herkesten çok sevdiler ve hep ilk sevenler onlar oldu. Şimdi ise yoklar."

"Birini mi atladın ne? Şu ilk olma konusunu diyorum." dediğimde güldü.

"O farklı, sen beni sevmiyorsun Harry. Aşık da değilsin. Ben sadece ruhu burada sıkışmış kalmış bir kızım ve sende sadece eğleniyorsun." dediğinde yüzünü görebileceğim bir yere çektim.

"Hayır meleğim seni çok seviyorum, seni öyle çok seviyorum ki.. Anlatamayacağımdan korkuyorum. Seni ilk ben sevdim ve son sevende ben olacağım. Sen benimsin." dedim tekrar onu göğsüme doğru çekerken.

"İlk için birşey diyemem ama sonuncu olmana izin verebilirim." diye kıkırdadı.

"Artık gidelim mi bebeğim, çünkü seni yıldızlarından kıskanmaya başladım." dediğimde bana sarılıp yılbaşını öpücüğünü verdi.

⚪⚪

Sen ne kadar inkar etsende meleğim, seni ilk ben sevmiştim.

Yemekten sonra seni eve bıraktım, seni en son o zaman gördüm. En son o zaman dudaklarını öptüm, en son o zaman teninin sıcaklığını hissettim.

Sonra ise, gittin. Beni terk ettin.

Bana 'Artık bir yıldızın var ve beni hep son seven olacaksın.' diye bir not bırakıp gittin. Sana meleğim derken gerçekten melek oldun ve uçup beni terk ettin. Ama bu adil değildi meleğim, beni isteyerek bırakacağını hiç düşünmemiştim. Ailene kavuşmak için intihar edeceğini hiç düşünmemiştim. Seni sevenlerin yanına gitmek istedin ama yanıldın Anna. Seni seven kimsenin olmadığını düşünüp gittin. Ama beni unuttun, beni arkanda bıraktın.

Senin yanın benim kollarımın arasındaydı çünkü seni ben sevmiştim. Çok sevmiştim. Hala daha seviyorum meleğim.

Beni duyuyorsun değil mi Annabeth? Yanlış yaptın ve beni hiç düşünmedin. Ama ben ikimizi düşündüm meleğim, hemde çok.
İkimiz için en iyi olanı yapacağım. Çünkü artık sensiz yapamıyorum.

⚫⚫⚫

Roses are red,
Violets are blue,
I love all of you...

Size şiir yazdım, harikayım yine.

Neyse beğendiğiniz mi? Bir sonraki bölüm final. Öyle kısa bi hikayeydi işte.

Bi önceki bölümde çok güzel yorumlar yaptınız çok teşekkür ederiiiim. Ama hala silip silmeme konusunda kararsızım. Silsem bile finali yayınlayıp silerim belki merak edeniniz olur diye. Öptüm x


Loved You FirstHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin