Ben 17 yaşında normal bir lise öğrencisiydim.Hayattaki tek sorunu dersleri olan bir kızdım.Çevremdeki insanlara göre soğuk bir kızım.Sevdiğim kişilere yakın ve sıcakkanlıyım fakat geriye kalan herkese soğuğum.İnsanlar yanıma gelip benimle uzun uzun konuşamazlar hatta bazıları soğuk olduğumu dile getirir.Bu durumdan şikayetçi değilim. Çok duygusal bir kız değilimdir. kolayca ağlamam.Yaşadıklarımı hep içime atarım.Onlarda bir kartanesi kadar küçükken bir çığ olup beni içlerine hapsederler.Aslan burcuyum ve burcumun özelliklerine hemen hemen uyuyorum.Genel olarak normal ve birçok insanın isteyeceği mutlu bir hayatım vardı yada ben öyle sanıyordum. Ta ki o güne kadar.
Herşey kahvaltı yaparken zilin çalmasıyla başladı.Sofradan kalkıp kapıyı açtığım an karşımda gördüğüm adamlar kaşlarımın hayretle havaya kalkmasına sebep oldu.Aralarında polisinde bulunduğu üç adam gayette şaşırmam için geçerli bir sebepti.Şaşkınlığı bir kenara bırakıp "Buyrun, kime
bakmıştınız?" diyebildim
sonunda.Elinde deri bir çanta
olan adam boğazını temizleyip"Engin Seyiz burda mı?" dedi.Neredeyse küçük dilimi yutacaktım.Bu adamların benim babamla ne işleri olabilir.Şaşkınlığım katbekat artarken "evet içeride" dedim.Daha ben, babamı neden sorduklarını soramadan içeri girdiler.Ben şaşkınlığı bir kenara savurup kapıyı kapattım ve içeri girdim. Babamlar her zaman ki gibi sohbet içerisindeydiler.Bu adamların geldiklerini farketmemişlerdi.İçlerinde şık giyimli olan - muhtemelen patron- bana çok kötü bakıyordu,gözlerini tek bir an bile üstümden çekmiyordu. Ta ki babamın öksürük sesi gelince bakışlarını benden ayırdı.Babam bu adamları farketmiş ve öksürük krizine girmişti.Annem hemen bir bardak su verip sırtını sıvazladı.Patron olduğunu düşündüğüm adam bir adım öne çıkıp "Engin!"dedi.O adam konuştuğu an babamın beti benzi attı resmen yüzündeki tüm kan çekildi. Sandalyeyi geri ittirerek ayağa kalktı ve bir bana bir de şık giyimli adama bakarak"Kenan Bey" dedi soru sorarcasına.Adının kenan olduğunu anladığım şık giyimli adam bana bakarak"yıllar sonra farkettiğim bir yanlışı düzeltmeye geldim.Senin geçmişte benden söküp aldığını şu an ben senden geri alıyorum" dedi.Ne diyordu bu adam.Neyi veya kimi almaktan bahsediyordu.Merak seviyem bardaktan boşalırcasına taştığı an babam " lütfen önce biraz konuşalım"dedi.Ağzını açmış bir şeyler daha diyecekti ki
Kenan bey onun lafını bölerek
" yeter artık,ben buraya kızımı almaya geldim.Alacağım ve gideceğim.Olması gereken hayatı benim yanımda gerçek ailesinin yanında yaşıyacak" dedi.Demek ki kızını almaya kayıpmış ve kızını almaya gelmiş.Hımm sonunda benim de merakım geçti.Alsın kızını bakalım. Neyğ! ne diyorum ben ya.Burada ki tek kız benim.Yani bu adam kızım diye bana mı diyor.Ne oluyor burada. kafamdaki sorular resmen beynimi kemirecek cinsten.Babam bir adım öne atıp konuşmaya başlayacağı sırada kolundan tutup konuşmasını engelledim ve ben konuşmaya başladım.
_ Neler oluyor burada baba?Bu adam ne diyor?
Babam benim oradaki varlığımı yeni farketmiş olacak ki başta ne diyeceğini bilemedi. Sonrasında ise
_Hera sen odana geçer misin? dedi.Bir an da sinirlenip
_Hayır baba geçemem geçmiyecem.Sabahın bir vakti evimize ne olduğu belirsiz adamlar geliyor sen bir şey yapmıyorsun.Bu adamlardan biri kızımı almaya geldim diyor ve sen yine bir şey yapmıyorsun.Sana bir şey hatırlatim mi baba? Burada ki tek kız benim.Bu adamın kızım diye bahsettiği kişi ben miyim?Benim de bir açıklamaya ihtiyacım var derhal bunu bana biri açıkla-
_ Hera yeter! O sesini derhal alçalt.Terbiyesizliğe lüzmum yok.
Babamın yükselen sesini ve annemin fal taşı gibi açılmış gözlerini gördüğüm an ne kadar ileri gittiğimi fark ettim.Yavaşça bakışlarımı yere indirdim ellerimi birbirine kenetleyip"özür dilerim" dedim.Aniden omzuma değen elle irkildim.Omzumdaki elin sahibine bakabilmek için kafamı kaldırdım.Kadamı kaldırdığım an kahverenginin en koyu tonunu gördüğümü söylesem yalan olmazdı.Bakışlarımız buluştuğu an çatık kaşları gevşedi."Kızım" dedi. O an göğsümün sol tarafında bir acı hissettim."Sen benim kızımsın. Sonunda kavuşabildiğim Heramsın."Gözyaşlarım benden bağımsız bir şekilde akmaya başladı.
_Ağlama yalvarırım kızım ağlama.Tamam kabul ediyorum şu an zor bir durumdasın.Kafanın içi binbir türlü soruyla dolu...Seni benden çaldılar kızım.Ne para ne de ün bir işe yaramadı seni kurtarabilmem için.Şu an bana inanmıyordun farkındayım ama şu gözlerime bak be kızım, bu gözlerde yılların yükü var.Sana her şeyi anlatacağım.En başından hem de.Tamam bizim bir başlangıcımız yok ama güzel bir sonumuz olabilir kızım.Yeter ki bana karşı çıkma.
Bir an da salonu kahkahalarım doldurdu. Öyle bir gülüyordum ki dışardan biri görse kesin deli sanırdı.
_Sen kime kızım diyorsun.Sana bunu deme hakkını kim veriyor.Neyi anlatacaksın ha neyi?En başındanmış birde.Sana bir şey diyim mi? Bir son olabilmesi için mutlaka bir başında olması gerekiyor.
Hızlıca kolumu çektim. Aynı anda geriye doğru birkaç adım sendeledim. Nefesim kesiliyordu.Aldığım oksijen ciğerlerimi yakıyordu."N-nefes a-alamıyorum". Gözlerim kararıyordu . Babamın ilacını getir diye haykırışı, Kenan beyin bağırışı ve annemin korku dolu çığlığı... her şey kesik kesikti.Nöbet geçiriyordum.Şu an zihnimde gri bir sis bulutu vardı.Gerçekler puslu bir şekilde zihnime yerleşiyordu.Acı gerçekler kulağımda uğulduyordu.Bilincim yavaş yavaş kapanıyordu.Gözlerim kapanmadan önce duyduğum son şey Kenan beyin "Heram!" diye haykırışıydı.Sonrası karanlık...Evet ponçiklerim ilk bölümüm işte karşınızda.Yorum bırakabilirsiniz. Desteklerinizi bekliyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAİNATIN SESİ
ChickLitBu benim ilk kitap yazışım. Burada bir yazarın iç dünyası değil gerçeklerin asıl yüzü var. İnsanların içlerinin kanaya kanaya nasıl her şeye göz yummaları, sessiz çığlıkları, aynadaki yansımaları ve daha niceleri... Bol acı zorluk ve aşk yüklü bir k...