hop hop torpil var

202 14 0
                                    

otobüsten indim ve inmemle kamp müdürü olduğunu tahmin ettiğim adam sanki bana gıcıklık olsun diye konuşmaya başladı

"arkadaşalr geçen sene kampta hepiniz telefonunuza gömüldünüz o yüzden bu sene telefonları TOPLUYORUZ" o topluyoruzmu dedi ben hayatımın aşkından ayrılamam hem bu telefon değil iphone 6 lan teleonmu bu boru mu bu hem ben bunları düşünürken bizi sıraya soktular ve ben en sona geçtim yağmur yanımdaydı ve onu cimcikledim

"oha kızım napıyosun"

"intikam alıyorum"

"ne intikamı be ayakkabı konusunda anlaştığımızı sanıyodum" 

"ne ayakkabısı be ben onu mu diyom kevaşe beni kayanın kucağında bıraktığını ve her şeyi görmene rağmen sesiz kalmanı diyorum"

"kızım saçmalama bu bebelac (onuda bebelac demeye alıştırdım) daha önce kimseyle bu kadar yakın olmadı"

"yağmur gine saçmalamaya başladın"

"saç malanmaz taranır bikere neyse telefonu saklamam lazım" dediğinde adam toplamaya başlamıştı telefonu götüme ellemez herhalde diyerek arka cebime koydum kaya'ya geldiğinde 

"sende olmadığını zaten biliyorum" dedi ve kayayı geçti hop hop torpil var diye kendimi öne atmadın tabi ki ama kaya'ya torpil'li piç bakışı attım (evet evet bu bakışlara önceden ayna kaarşısında çalışıyorum) oda bana piç smile yaptı o bunu yaparken sıra çağla sürtüğüne gelmişti evet bu çağla bana sınıfta sataşan kızdı çağla biliyonuz  çağla telefonunu kutuya attı hoca üstünü aradı ve tam diyer öğrenciye geçerken telefonu çaldı aklımdan ilk geçen kelimeler ağzımdan dökülmüştü

"yırttım ayrılmıyoruz bebeğim" dememle hoca ters bi bakış attı ve 

"kaya geri kalan aarkadaşlarını kontrol et"demsiyle o açtığım şom ağzıma bir kere daha küfür ettikten sonra sıra bana gelmişti ilk önce kollarımı kontrol etti sonra yavaş yavaş göğüslerime indi orda biraz bekledi bende daynamayıp konuşmaya başladım 

"orda bişey yok devam et" oda benim gibi hazır cevaptı galiba

"emin olmam gerekir" demesiyle sesizlik çöktüve yavaş yavaş belime indi belimi kavradı sonra bıraktı belimden bacaklarınma indi bacaklarımıda kontrol etti zevk mi alıyo bu çocuk yaq 

kızım bulmuşun taş gibi çocuğu şikayet ediyosun... diyen içimdeki sürtüğü susturdum ve gerçekliğe döndüm benden biraz uzaklaştı rahatlamıştım telefonu bulamıştı sonra bana tekrar yaklaştı siktir yaq açmıyorum şom ağzımı eli belimden popişime indi ve eliyle yavaşça iki kere vurdu ağzımdan gine bir kelime kaçtı 

"abaza" bunu dememle teleonu aldı ve uzaklaştı sonrada arkasına döndü ve kulağıma 

"daha yaratıcı olmanı beklerdim" dedi ve uzaklaştı etrafı yüksek çit ve ağaçlarla çevrili bi alana girdik yok artık burası cennet tenis kordu ,basketbol sahası ,havuz ,göl ve en önemlisin kaykay pisti çantamdan kaykaymı aldım ve hocanın panoya astığı kağıda baktım kimin kiminle kalıcağı yazıyordu 

ÇAĞLA - MASAL 

METE - CAN

BUSE - MERT 

SEDA - CANSU

ÇAĞLA - EREN

hayır son çifte bakmak istemiyorum çünki bitek kaya ve ben kalmıştık şimdi ben kayaylamı kalıcaktım şimdi çocuğun Allah'ı var çocuk taş,KAYA,meteor ama aynı zamanda da bir sapık yağmurun konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım 

"kiminle kalıyosun ben erenle kalıyomuşum eren söledi aslında tatlı çocuk gideri var yani" korkuyla kafamı panoya duğru çevirdim ve işte orda 

KAYA - TUĞÇE 

yağmur ben ne günah işledimde bunu hak ettim yaq  

aa hatırladım ,bide o vardı ,onu hiç söleme zaten ........ ben bunları sölerken kaya panoya yaslandı ve ukala bir tavırla 

"selam oda arkadaşım" ay seni oda arkadışı diyen ağzını ... neyse

ne yaparsın insan karar veremiyo seçenek olunca ... sıçarsın, kırarsın sikersin öpersin hangisi 

iç ses Allah aşkına sus yoksa hoca çağırtım okutur üfletirim kendime bak görürrsün anyayı konyayı

aslında hep konyayı merak etmişimdir ... diyen iç sesimi amele sümmüğü duvara yapıştırdım ve kaya'dödüm çünki yağmur yoktu erenciğinin yanına gidip beni bu orangutanla yanlız bırakmıştı zalımın gızı 

"bavulumu getir dedim" 6-a nuamralı klübeye doğru yürüdüm arkamdan geldi cebinden bi anahtar çıkardı ve kapıyı açtı 

"aşk yuvamıza hoşgeldin piremses" dedi ukalaca 

"ya ben dean'la evlencektim sen nerden çıktın be" diye düşündüm 

"dean ve sen ha... kaya versek olmazmı" dedi ben sesli mi düşündüm 

"evet" dedi gine bunu yapmamalıyım diye düşündüm

"haklısın" dedi yok artık çüş ya bu kadar malmıyım ben 

"kes" dedim ve odaya girdim oda siyah ve kırmızı kombinliydı çok güzeldi iki yatak vardı iki dolap ve yatkların yanında birer tane komodin hemen kıyafetleri dolaba yerleştirdim kaykayımı yatağa attım ojelerimi makyaj malzemelerimi yerleştirdim şampuanımı duş jelimi falan banyoya götürdüm kaya'ya baktım  gülmemek için kendini zor tutuyodu ama en sonunda patladı kahkahalra boğuldu 

"ne gülüyon be" dedim acaba yüzümde falan bişey mi vardı cevap verdi

"temelli gelmedik biliyosun dimi" ukala taş KAYA meteor 

"ukala"dedim ve sinirle yatağa oturdum 

Kaykacı GırlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin