Kaykacı Gırl

sıçtım ağzına

uyandığımda saat 05:30 tu siktir yaq daha alarma yarım saat var uyumaya çalıştım ama yok yeminle uyuyamıyom hayat bana çok büyük bi fake attın helal olsun sana derken düşüncelerimin içinde sıyrıldım ve gerçekliğe dödüm neyse hazırlanıyım barı dedim ve banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım ve odama geri geldim eteğimi giydim ııı şey bu arada bu eteğin diğer yarısı nerde çok merak ediyorum her halde bunun diğer yarısını amcam  aldığı yerde unutmuş sonra gömleğimi giydim ve üsten iki düğmeyi açık bıraktım tabiki içine sokmadım gömleğin eteklerini amele değilim ben sonrada okul hırkasını geçirdim üstüme saçımı taradım ve beremi taktım  

çok daşım lan biraz makyaj yapsam barbara palvın den güzel olrusadsadgjtshgdjkshgsdlş ( aha çarpıldı salak ) gözkalemi sürdüm eyeliner çektim rimel sürdüm sonra parlatıcımı sürdüm aynaya baktım ve gerçekten çok taştım 

aşağıya inerken off siktir bu koku ne lan manyak harika kokuyo Alahım sana geliyorum omlet kokuyo diye düşünerek aşşağı indim ve sofra hazırdı gittim oturdum ve hçalışanlardan biri ban omlet koydu omletten bir iki çatala aldım ekmekten biraz kopardım ve portakal suyundan bi yudum aldım ve kahvemi tamamen bitirdikten sonra sofradan kaltım 

kaykayım zaten elimdeydi çantamı tek omuzuma aldım kulaklığı taktım ve şarkıyı başlattım katy pary - part of me çalıyordu eski bi şarkıydı ama seviyordum evin bahçesinden deçıktıktan sonra kaykayıma atladım arada olli falan yapıyodum yakışıkl erkekler var alçak bi korkuluk var hava atmam lazım dedim ve boardslide erkeklerin hepsi bana gülümsedi tabi bazı kızlar bana öldürücü bakışlarda atmadılar değil 

okula geldiğimde önünde durdum ve şöyle bi okulu süzdüm ağzımdan istemsizce şu kelmeler çıktı ...  "siktir bin kaslı bebelac" okul okul değil saray mubarek bu arada saçlarımı düzeltim kaykayımı elime aldım ve okulun bahçesine adımımı attığımda her kez bana döndü bir sürü kelime hava uçuşuyordu

"yeni mi ?"

"çok güzelmiş yanlız kıskandım ya"

"kızım saçlara bak asıl sen "

"daşş gibi kız lan"

"bu yakışıklılık sana kurban olsun be" dedi yakışıklı abaza bir bebelac gülümsedim 

fazla oyalanmadan müdürün odasına gittim beni güler yüzle karşıladı ve ders programımı verdi sınıımı öğrendim 10/B hemen sınıfa gittim ve kapıyı çaldım hoca ilk başta şöyle beni bi süzdü hatırlamaya çalışır gibi oldu ve sonra aniden evet çocuklar bu yeni arkadaşınız tatlım bize kendini tanıtırmısın 

bune ya çocuk muyuz mk diye düşünsemde tanıttım "Tuğçe Esim 16 yaşındayız izmirden geldim " dedim kısaca ordan bi kızn "kesin burslu " deyişini duydum daha doğrusu bütün sınıf duydu ben susarmıyım 

" hyr cnm burslu değilim 12 bin lirayı nakit ödedim 100 bin lira okula bağış yaptım o kıçını koyduğun sıranın parası benden çıktı  "hoca ne kadar kıç dedğim için kızsada bişey demedi çünki o sürtğün bunu hak ettiğini farkındaydı kıza piç smile yapıp en arkadaki tek boş sıraya geçtim ve oturdum önümdeki kız arkasına döndü ve konuşmaya başladı 

"sen o sürtüğü takma kendinden güzel birisini görünce laf sokmaya çalışmadan rahat edemez ama her seferinde laaf yer oturur"

"bi çakıcam geberip gidicek zaten bide tenefüste bana okulu gezdirirmisin" dedim zaten bu kızı ilk görüşte içim ısınmıştı 

"tabiki he unuttum ben yağmur "

"ben Tuğçe kanka olmaya ne dersin "

"tabikide kanka"

yağmur tam böyle dediğinde içeri bi bebelac daldı ve hoca hiç bişey demeden gelip yanıma oturdu bide bana "kalk şurdan "

"niyeymiş"

"çünki burası benim sıram " 

"oldu be git sen başka bi yere otur"

"kızım kalk yoksa kötü olur" dedi tam o sırada yağmur fısıldayarak şöyle dedi 

"kızım boşver onunla uğraşma gel benim yanıma otur" dedi bende o beblaca dönüp

"daha bitmedi" dedim ve güldü sinirle yağmurun yanına geçtim daha doğrusu geçemedim çantamı sıraya koydum daha kıçımı koyamadan zil çaldı  yağmurla kantine geldik ben ice tea aldım oda cola aldı oturduk konuşuyoduk ona o çocuğu sordum okulun playboyuymuş belliydi zaten 

"kanka yarın kampa gidiyoz geliyon dimi" 

"ne kampı knk" 

"her yıl okulun ilk iki haftası kamp yaparız"

"tatil yeni bitmişti daha en fazla bi saattir okuldayım ve yarın tekrar tatil yapıcaz ben varım" dedim  

"harika acaba kimle kalıcaz inş beraber kalırız yaq çadırda geçen sene o sürtük çağlayla kalmıştım" demesiyle zil çaldı ve sınıfa gittik derste yağmurla konuşup bizde kalmasına ikna ettim  birlikte eve gelmiştik odama çıkarken en son karşılaşmak istediğim kişiyle karşılaştım cenk 

"ooo Tuğçe hanım ilk önce katımı ele geçir sonra böyle taş arkadaşların gelip beni tahrik etsin " dediğinde yağmur tamamen kıpkırmızı olmuştu 

"kapa çeneni kalpli boxer" dedim ve sinirle odasına girdi bizde odaya döndük ve yağmurun bana ilk sorduğu soru 

"bu taş kim" oldu gülme krizine girmi tam anlamıyla yerlere yattım ama bana bi tane tekme attı zorda olsa supup 

"kuzenim" demeyi başardım bi süre sonra yağmurdan telefonunu istedim bi fotoğraf çekindik ve sonra o fotğrala kendimi rehpere amk bff'si diye kaydettim aynı şeyi oda yaptı ve benim çantamı hazırladık gelirken onlara gidip onunda çantasını hazırlamıştık birbirimiz takip falan ettik ekledik falan o gün öle geçti sabah uyandığımda yağmur hazırdı üsütnde last clean tişört yazan bi tişört vardı ve altında pembe bi şort vardı ayağında benim supralrım vardı bi dk 

"yağmur cnm onlar benim supralrım mı"

"ııı şey yani ııı"

"yağmuur"

"evet" 

"yağmur sıçtım ağzına" dedikten sonra evde bi süre koşuşturduk ve cenk beni tutmasaydı yağmurun üstüne atlıyodum ama yağmur hala gülüyodu sonuç olarak giymesine izin verdim ve ben hazırlanmaya başladım turkuaz üstünde this is my kingdom yazan bi tişört yarım bi tşört giydim altına zımbalı siyah şort giydim altına ne kadar topuklu giymek istesemde siyah supralarımı giydim ve bere taktım artık hazırdım