7

13 2 0
                                    

Gitmeseydin diyorum. Gitmeseydin ne gereği vardı? Yaşanacak öyle güzel şeylerimiz vardı ki.. O kadar çok hayalimiz vardı ki.. Hayal olarak değil anı olarak hatırlamak isterdim her şeyi. İçimdeki şu şey var ya , boşluk mu yoksa fazlalık mı bilmiyorum. Bazen kusmak istiyorum içimi boşaltmak için bazense her şeyi yutmak istiyorum cümlelerime kadar. Suskunluğum işte bu yüzden. Seni gördüğümde içimdeki kelebeklerin uçuştuğunu hissederdim. Dünya duruyormuş gibi olurdu. Başım dönerdi biraz. Aşık oluyormuşum, meğer ondanmış.. Ne zaman geçecek diye soruyorum kendime. Ne zaman geçecek bu mide bulantılarım? İçimdeki ölen kelebeklerden midir sence kusma isteğim? Hani derler ya gözümde yaş kalmadı diye. Gerçekten kalmıyormuş bir süre sonra. İnsan ağlaya ağlaya kuruyup taş kesiliyormuş. Sen hariç her konuya öyle hissizim ki. Camdan dışarıyı izlemekle geçiriyorum günlerimi genelde. Yatağımı camın önüne çektim yıldızları izliyorum geceleri, aynı birlikte yaptığımız gibi. O zamanlar çok severdim bunu yapmayı. Neden şimdi acı veriyor? Yazmakla geçer sandım geçmedi. Anlatmakla geçer sandım geçmedi. Nasıl geçecek bir de sen söylesen? Bazen kapatıyorum gözümü, derin bir iç çekiyorum. Ulan nasıl anlatılır hiç bilmiyorum. Öyle tarifsiz ki. Öyle acı ki, öyle çok, öyle çok tarifsiz ki. Bazen dayanamadığımda hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, dağıtıyorum ortalığı. Bazende öyle sessizleşiyorum ki her şey susuyor sanki. Gözlerim daima şiş. İnsanlar uyumuyorum sanıyor. Doğru aslında uyumuyorum, ağlıyorum. İçimde hiç geçmeyecek bir sen kaldığı için üzülmeli miyim sevinmeli miyim bilmiyorum. Ne hissetmeliyim bilmiyorum lütfen yardım et. Bir his insanın içini nasıl bu denli yer bitirir hiç bilmiyorum. Her şeyim.. Her şeyim. Her şeyim. Her şeyim... Elim, yüzüm, tenim, kokum, gözüm, burnum, ağzım, sesim soluğum, nefesim. Her şey sensiz öyle eksik ki. Öyle eksiğim ki anlatamam. Hiç tamamlanmayacağım sanki. Ruhum ikiye bölünmüş gibi hissediyorum. Kalbim ağrımaya başladı yine. Gittiğinden beri hep böyle. Hep ağrılı, acılı.. O da alışamadı yokluğuna. Bomboş bir şehir gibi kaldı ortada kalbim. Kalbim.. Evine geri dön. Seni bekleyen koskoca bir şehir var burada. Sokakları daracık, kaldırımlarında çocuklar eksik, evlerin rengarenk boyaları solmuş. Sağanak yağmurlar yağıyor şehrine. Bu şehir sana ait. Bu şehir sen şehri. Yolda yürürken ağaçlara sarılırdık ya birlikte. Sırf ben istediğim için insanların ortasında sarılırdın ağaçlara. O zamanlar insanlar gülüp geçiyordu bize. Şimdi tek başıma yapıyorum, insanlar bana deliymişim gibi bakıyor. Kaldırımlarda dans ederdik ya gönlümüzce. Yapamıyorum artık. Sanki öksürsem insanlar beni dışlayacakmış gibi hissediyorum. Ama itiraf edeceğim tek bir şey var seni çok özlüyorum. O kadar çok özlüyorum ki şu harfler yetmez anlatmaya. O kadar çok özlüyorum ki öleceğim neredeyse. Ve eğer böyle giderse yakında görüşeceğiz her şeyim. Çünkü yaşanılır gibi değil. Senden sonra hiç bir şey sevilir gibi değil. Hiç bir şey sen gibi değil. Bu yüzden yaşanabilecek gibi değil. Bir gece sevgilim, bir gece bitecek her şey ve bir sabah kollarında uyanacağım. Sana söz veriyorum. Sadece o sabahı bekleyelim. Sonsuz bir sabaha uyanacağım seninle. Bir gün, bir sabah. Sadece sen ve ben olacağız söz veriyorum. Sonsuza dek, sonsuz olacağız.

Küçük YazılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin