"Baba ben tanımadığım bir kızla evlenmem!" "Atalay bana sesini yükseltme, eğer o şirketin başına geçmek istiyorsan yapacaksın." "Onu daha önce görmedim bile baba." "Olabilir görüşüceksiniz ,hem benim babanın lafının üstüne lafmı söylüyorsun." "Yok baba tamam... evlenicem."
******************************
Sevda'nın Anlatımıy'laSaat 9 olmuştu zilin zilin çalmasıyla ayaklandım sanırım gelen babamdı kapıyı açmak için izliyodum ki annemin dedikleri geldi aklıma 'sakın odadan çıkma.' Tekrar oturdum yaklaşık 10 dakika sonra kapı açıldı annem yanıma gelip "görücülerin geldi içeri geç" dedi. Biranda afalladım görücü derken nasıl yani,
"Ne görücüsü anne" "Sakın itiraz etme yoksa babanı öldürürler çok borcu vardı seni verirsek kazanacağını söylediler." Söyledikleri canım'ı çok yakmıştı kalbimde hissettiğim acıyla gözümden akan yaş bir oldu. "B...ben"derken sözümü kesti.
"Baban diyorum sana baban ,ölsünmü istiyosun şimdi sil gözlerini ve geç içeri."Tamam der gibi salladım kafamı.
İçeri geçtim ve biranda onu gördüm şok içinde ona bakarken oda bana çatık kuşlarla bakıyordu. Tam o sırada annem "misafirlere hoş geldin desene"dedi."hoş geldiniz."dedim başımı eğerek hemen yanındaki hafif yaşlı adam,"hoş bulduk güzel kızım."dedi. Sonra gözlerim tekrar ona döndü çatık kaşlı kara gözleri bana bakıyordu.*******************************
Taşıcak olan kahveyi alıp fincanlara koydum sonra elimde tepsiyle salona döndüm önce onun babasına,annesine kız kardeşi olduğunu düşündüğüm kıza,sonra annem ve babama verdim son olarak da ona doğru uzattım alırken yüzüme bakmadı bile yerime oturdum,sonra dalgınlığımı bölen cümleyi işittim."kahvelerimizi içtiğimize göre Allahın emri peygamberin kavri ile kızınız Sevdayı oğlum Atalay'a istiyorum."Demek ismi Atalaydı. "Verdim gitti"bana fikrimi bile sormadan. Babası bana bakıp güldü "o zaman yüzükleri takalım" dedi. Sonra yüzükler için bir araya geldik. O an fark ettim yan yana gelince aramızdaki boy farkını,yanında çocuk gibiydim.
Hafifçe kulağıma eğilip fısıldadı "Bu evliliği kabul ederek büyük hata ettin küçük " o ana kendimden beklemediğim bir hırsla "küçük değil, karın"ne demiştim ben, Allahım nolur dememiş oliyim. Muzip bir sırıtışla "karım olduğunu evlendigimiz gece göstericem. " naptın kızım sen uyuyan ayıyı uyandırdın şok içinde ona bakmaya devam ederken ,"eee düğün gününü kararlaştıralım."dedi babam babasına,"gençlere soralım ne zaman isterlermis." Başımı kaldırıp Atalay'a baktım o bana bakmadan "2 gün sonra " dedi. Sanki ben orda değilmişim gibiydi sanki ben değil de başkasını evlendiriyolardi.
Onlar gideli bir saat olmuştu. Babam sevinçten uçuyordu sanki.
"Üç gün sonra,Selma ne borç kalıyo ne bir sefillik." Bense hala ağlıyordum,beni yurttan böyle bir neden için aldıklarını bilmiyordum.Tutamadım kendimi bağırdım,konuşabilirim kadar konuştum hıçkırıklarımın arasından ."siz nasıl anne babasınız... b-ben ben sizin kızınızım. Bumu babalık söylesene!"üzerine doğru yürüdüm tam önünde durdum. "Sen beni sattın baba!"diye bağırdım bana hiç beklemediğim anda tokat attı. "Bana baba deme" yerde tekmelemeye başladı o kadar sert vuruyordu ki karnıma, ağzıma gelen kan tadıyla nefesim kesildi. Sonra annemin sesiyle daha bir derine battı canımın acısı."Kenan tamam yarın çocuk gelicek böyle görmesin."
Odaya çekinmiş ağlıyordum olanları kabullenemiyordum içimi çektikçe karnım ve sırtım aciyordu kesin morarmışlardı.
Kendime gelebilmek için banyoya girdim soğuk suyun içine girdiğimde sırtım sızladı ama alışınca iyi geldi.soğuğu seviyorum beni kendime getiriyor...
Kaç saat kaldım bilmiyorum ellerim buruşmaya başlayınca çıktım sudan. Odaya geri girdim,üstümü giyip derin bir uykuya daldım. Sanki herşey uyuyunca geçicekmiş gibi kabusum son bulacakmış gibi.*********************
Sabah gözlerimi açtığımda yorganın üzerimden düştüğünü farkettim sonra o sesle irkildim "hep böyle dağınıkmı yatarsın küçük(?)" Doğru cidden o kadar dağınık yatmışım ki yatakta düşmedik bir ben kalmışım. "Senin burda ne işin var ,nasıl girersin odama." Doğruldum hızlıca "10 dakikan var hazırlan dışarıdayım 10 dakikayı geçerse seni bırakıp giderim kendin gelirsin." Daha ben cevap vermeden çıktı odadan. Hemen kalktım bavulumun içinden dar siyah kotumu onun üzerinde siyah boğazlı kazağımı geçirdim. Saçlarımı ellerimle düzeltip hemen odadan çıktım.kapıdan çıkarken kolumun tutulmasıyla geriye döndüm, annemdi "gelinlikçiye gidiyorsunuz güzel bişey al pahalı olsun."o na acır gibi bakıp çıktım dışarı o günkü araba Ebrar'la önümüzü kesen arabanın önündeydi. Yanına doğru ilerledigimde beklemeden bindi kömüş işte nolucak ön kapıyı açtım yüzüme bile bakmadı bende sinirlenip kapıyı sert bir şekilde kapattım."yavaş olsana biraz kızım!"diye bağırdı, cevap bile vermedim zaten o da niye konuşmuyorsun demedi.
Sanırım adım adım öźgürlüğümün bitişine gidiyorum, sonsuz sanırdım hayatı ama artık sonuma gidiyorum,ben korkuyorum...