Çiçeklerin içinde koşturuyor çiçekler nazikçe tenime değiyor bu güzel hisetiriyordu hava güneşiydi sanki her şey şarkı söylüyor ve dansediyordu. Etrafım da dönmeye başladım... Bir an duraksadım gözüm çiflik evine çarptı ooo o da ne yakışıklı ve kaslı bir çocuk odun kesiyordu her baltayı kaldırıp vuruşunda etkileniyordum aman tanrım çok yakışıklıydı ona doğru adım atmaya başladım bir iki adım sonra o da beni farketmiş olmalı ki bana doğru gelmeye başladı aman tanrım kasları yakınlaştıkça daha da seksi görünüyordu birden bire belimden tutup beni kendine çekti amn tanrım nefesim kesiliyor terlemeye başladım çok yakındık nefeslerimiz birbirine çarpıyordu gözlerimin içine alev topları yoluyordu ben tabi o an eriyip bitmiştim bile bana yaklaşmaya başladı dudaklarımızın arasında 2 santim bile kalmamıştı gözlerimi kapatıp kendimi ona
bırakmışken...
Yastık darbesi ile gözlerimi ani bir şekilde açtım ilk 3-4 saniye hiçbir şey hatırlayamadım ve kulaklarımda yankılanan sesi anlamaya çalışıyordum.
Güneş:
- Lan kalk okula geç kaldık!!! Hala uzanıyor kalk hadi!!! Kime diyorum hey!!!Ani bir manevra yapıp yorganın altından çıkmaya çalıştım ama sonuç yere kapaklandım ah dizim acıdı " Hay siktir" diye mırıldandım birden bire odayı Güneşin kahkaha sesleri ile dolup taştı o gülerken tekrardan toparlanıp ayağa kalkmaya niyetlenmişken kafamdan çıkan ses ve acı ile tekrardan yere yığıldım "Amn tanrım galiba öldüm " diye mırıldanırken Güneşin kahkaha sesleri daha yakından ve şiddetli bir şekilde geliyordu.
Güneş gülmekten iki büklüm olmuş şekilde;
- Hahaha i-yim-isin hahahahaha....Güneşe öldürücü bakışlar attım ama o umursamadan gülmeye devam etti kafam çok acıyordu Allahım bir günde yarasız belasız yere kapaklanmadan uyansam ne olurdu kiiii kafamı okşayarak daha düzgün ve dikkatli bir şekilde ayağa kalktım tabi Güneş hayvan gibi gülmeye devam ediyordu peteğin yanındaki şarja taktığım telefonuma doğru topalaya topalaya gittim telefonumu elime alıp tam saate bakacakken telefon açılmadı hay ben bugünün ta*** şarj almamış ya... Sinirli bir şekilde telefonu aldığım yere fırlattım söylene söylene artık gülmekten bitkin düşen Güneşe dönüp gözlerim ile saatin kaç olduğunu sordum bir an durdu ve endişe ile kalkıp koşarak odadan dışarı çıktı kafamı kaşıyarak ne oluyor diye düşünmeye başladım hay siktir tabi ya okull bende hızlıca dolabına doğru ilerledim dolabın kapağını açtığım gibi elbise yığınları üzerime Ağrı Dağı gibi çöküverdi sürüne sürüne o Ağrı Dağı görünümlü yapay elbise dağının altından çıkıtım hemen o yığından mavi renkte siyah bir yazı ile yazılan " Hayat bana güzel" yazılı bir sweat aldım tabi bunun altına bir şey de giymeliydim siyah kısa pijama görünümlü türü belli olamayan bir pantalon aldım ve bunları giyinmeye başladım dışarıya açılan kapının sesi geldi sanırım Güneş hazırlanmıştı bile kız hızlı ve zeki tabi kimin kankası ama mal olduğu zamanlar da var tam bir sarışın teni de turuncuya kaçıyor kahve gözler ve tabi çilleri çok güzel bir kız ben erkek olsam herzaman ona yürürdüm saçmalarken güneşin sesi yankılandı " Hadi kızım geç kaldık!!!" odadan dışarıya hızlı adımlarla çıktım kapının önüne gelip ayakkabılarımı giyinmeye başladım.
Güneş başımda;
- Hadi hadi hadi 2'ci otobüse yetişelim!.."Tamam" diye mırıldandım. Merdivenleri ikişer ikişer atlayarak aşağıya doğru hızlıca inmeye başladık dışarıya çıktığımızda otobüs durağa doğru ilerliyordu hızlıca koşmaya başladık tabi ben çok hızlı olduğum için Güneşten 7-8 adım ilerdeydim durağa geldiğimde otobüs yolcuları almaya başlamıştı Güneşte hemen arkamdan otobüse bindi akbil basmaya bayılırım o çıkan ses sanki ruhuma işliyor sanırım fazla seviyordum iki-kere akbil bastım sonra havalı bir şekilde ayakta duran Güneşin yanına gitim ikimiz de yorulmuştuk bu koşuşturma içinde. 5 dk dır otobüsteydim Güneş bir koltuğa geçmiş kitap okuyordu canım sıkılmaya başlamıştı bari biraz kendimden bahsedeyim ben Ses evet adım Ses bunu ilk duyduklarında inanmazlar genelde ama ben ismimi çok seviyorum 18 yaşındayım, siyah uzun saçlara sahibim ve siyah gözlerede, yüz tipim tatlı bir tipe benziyor , orta boylu, zayıf, beyaz tenli... 5 kişilik bir aileye sahibim 1 abi,1 abla, anne ve baba küçük görünsekte baya büyük bir sülaleye sahibiz ben evin en küçüğü olarak çok sevilirim ve ailemden çok farklı biriyim ailem real ben ise tam bir düşler ülkesiyim ailemle fazla zıt biriyim ama sorun çıkmıyor çoğu zaman. Hobilerimden bahsedeyim biraz; müzük dinlemek, dansetmek, sevimli görünmek, kitap okumak, az da olsa spor yapmak, hediye almak, ilgi göstermek, uyumak, yuvarlanmak, Güneşi delirtmek,eğlenceli aktiviteler, hayal kurmak ve tatlı yemeye bayılırım en sevdiğim tatlı ekler tatlısı bu tatlı benim en büyük zafımdır fobilerime gelecek olursak; deniz, sahil, palyaço ve nadiren evdeyken korkarım ama ilk 3 onların yanına bile yaklaşamam çok korkarım.
...
Sınıfa doğru hızlı adımlarla beyaz ve kırmızı tonlarında duvarları dolapların tamamladığı sınıf koridorunda koşarken müdür koridorun sonunda gördüm sıçtım yemin ederim bu sefer sıçtım anı bir mavra yapıp gördüğüm ilk kapının içine girdim. Kapıyı kapatıp kapıya yaslandım düzensizce aldığım nefesimi düzeltmeye başladım yakalandığım yerden kalkım kapının küçük siyah penceresinden dışarıya baktım müdürün merdivenlerden indiğini görünce girdiğim odadan çıkmak için kapının kolunu tutup yavaşça çevirdim kapıyı yavaşça açıp minik minik adımlarla koşmaya başladım. Evet sonunda geldim sınıfınkapısına aman Allahım çok özlemişim bir kapı bu kadar mı özlenir kapının siyah küçük penceresinden içeriye baktım herkes derse yoğunlaşmış bir şekilde duruyordu. Elimi kaldırdım ve kanca şeklinde yapıp kapıyı tıklatım.
Tık tık tık.......
Yorum yapıp , oy verip veeee takip ederseniz çok mutlu olurum sizi seviğoooom *^*
♡♡♡~~~~♡♡♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben SES
RomanceÇiçeklerin içinde koşturuyor çiçekler nazikçe tenime değiyor bu güzel hissettiriyordu hava güneşliydi sanki her şey şarkı söylüyor ve dans ediyordu. Etrafımda dönmeye başladım... Bir an duraksadım gözüm çiftlik evine çarptı ooo o da ne yakışıklı v...