Sadece iki seçeneğim vardı, ya yabancı birinin esiri olup ölmek ya da babamın beni gün gün öldürmesine seyirci kalmak...
Düşünmeye bile vakit ayırmıyordu bu acımasızlar, hayır ben niye bu olayın baş kahramanı oldum ki? yani şizofren babam ve adamları niye beni kovalıyorlardı hatta elinde silahlarla havaya acımazsızca saçıyorlardı ki off, bir dakika ben niye koşamıyordum, ahh bir kurşun bu kadar acıtırmıydı derimi ve gözlerime inmek için izin bile istemeyen o perde, karanlık...
bacağımda hissettiğim o sızı gözlerimi açmama engel oluyordu zaman belki bacağımdaki kurşunuda kollarımdaki morluklarada ilaç olurdu ama hayalini kurduğum baba sevgisini unutturabilirmiydi bana?