Önemli bir kısım: Bu bölüm ve diğer bölümlerde kullanacağım isim olan Xin, Jungkook'un abisinin ismi olacak. Yani Çince olan Xìntú isminin kısaltılmışı. İsim Çince çünkü benim hikayemde Jungkook'un babası Koreli annesi Çinli.
Xìntú isminin anlamı genel olarak inanan/takip eden (emirleri vs.).
Ailenin Jungkook'a doğmadan önce koymak istediği isim de Çince ve yine dinle alakalı olan Fójiào ismiydi. Fójiào, Budizm demek. Fakat Jungkook'un babaannesi bu isme şiddetle karşı çıkıp küçük bir çocuğa böyle bir isim konulmasının yanlış olduğunu dile getirmiş ve ismi kendi seçip, Jungkook'un şimdiki ismine kavuşmasını sağlamış. Jungkook'un babaannesi şu an ölü.
Anne ve babanın dini görüşleri Budizm ve Hristiyanlık. Xin'in Hristiyanlık, Jungkook'un inandığı hiçbir şey yok.
Ailenin anlaşma biçimini tam olarak belirlemedim çünkü iki tarafın da dinleri farklı ve belli olduğu üzere bayağı dinlerine bağlılar. Fakat şundan eminim ki, her dinde eşcinsellik günah/iğrenç/yasak/korkunç bir şey olarak tanımlandığı için Jungkook'a din aracılığıyla kötü davranıyorlar. İnandıkları şeyde belki de eşcinsellik kötü bir şeydir denmiyordur ama onlar kötü olduğunu kendini inandırmış.
Anlatmak istediğimi tam anlatamadım ama umarım anlamışsınızdır.
Gelip şu dini kötüledin şunu yaptın bunu yaptın falan diye de gelen lütfen olmasın. Çünkü illa olur, o kıt beyinliler her yerden çıkıyor. Hiçbir dini kötülemiyorum ve saygı duyuyorum fakat dinim yok.
Çok uzatmadan yazdıklarımı bitiriyorum. İyi okumalar.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Hatalarım vardır, kontrol etmedim.
Bu arada yakın bir zamanda 4k olduk. Çok teşekkür ediyor ve hepinizin gözlerinden öpüyorum. 🖤
...
Lambanın altında öylece durmaya devam eden Xin, açık kahve gözlerindeki soğuklukla Jungkook'un şok olmuş yüzüne bakıyordu. Xin baktığı yüz görüş alanına giren bir bedenle kaybolurken bakışlarını aynı onun gibi soğuk bakan açık mavi gözlere çevirdi. Mavi gözlerin sahibi her an üstüne atlayacakmış gibi dururken, Xin onu baştan aşağıya süzüp arkadaki kızıl kafaya baktı. Onu da baştan aşağıya süzüp kafasını sola doğru eğdi ve Jungkook'a alayla baktı.
"Kardeşim, bakıyorum da bugünkü müşterilerini gayet iyi seçmişsin."
Jungkook duyduğu cümleyle irkilirken, Valeri ve Viktor karşılarındaki bu adamın kim olduğunu sonunda anlamıştı. Viktor arkasındaki Jungkook'a yan bir bakış atıp çattığı kaşlarının ardından Xin'e baktı. İkili ima edilen şeyi anladıklarında Viktor, "Laflarına dikkat et." dedi gayet ciddiye alınması gereken bir tonda.
"Üzgünüm ama ibnelerden emir almam. Prensip meselesi."
Xin'in sinir edici ses tonu ve söyledikleri Viktor'un gerilen sinirlerini daha da gererken küfür edip atak yapmaya çalıştı. "Сукин сын!" (Orospu çocuğu) Valeri kardeşine engel olamadan Jungkook çoktan Viktor'un kolundan tutup geriye doğru çekmişti. Kafasını çevirip baktığında Jungkook'un artık titremediğini ve korku dolu yüz ifadesinin kaybolduğunu gördü. Korkmuş değil, daha çok sinirli görünüyordu.
"Oh," dedi Xin. "Demek Russunuz. Vay be, kardeşimin müşteri seçimini taktir ettim. O zaman bunun da ne demek olduğunu bilirsin." Dudaklarını yalayıp ellerini pantolonun cebine soktu. "Пидор." (İbne)
Viktor'un gözü seğirdiğinde Jungkook abisine hitaben "Kes şunu." dedi. "Bana istediğin gibi hitap edebilirsin ama başkalarına böyle davranamazsın. Buraya neden geldin bilmiyorum ama seni evime almak gibi bir saçmalık yapmayacağım. Geri git."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Doll 屮JiKook
Fanfiction[TAMAMLANDI] Two bodies, one soul. ... Yetişkin içerikli kitap olduğunu bilerek okuyunuz. Başlangıç: 23.06.2019