•스물 아홉•

4.3K 457 331
                                    

Vote sınırı 150 (gerçekten üzgünüm:()

•°•°•

Salonda hyungum ile oturmuş, dikkatle onun telefonuna bakıyorduk. Zaman hızla geçerken içime çoktan 'ya aramazsa' korkusu düşmüştü.

Jimin arayacaktı, aramalıydı.

"Kook-ah emin misin arayacağından?"

Başımı telefondan kaldırıp hyunguma baktım.

"Bilmiyorum hyung."

Hüzünle nefes verip başımı tekrar telefona çevirdim. Hyungum elini omzuna atıp hafifçe sıktı. Bende ona döndüm.

"Bak Jung-"

Çalan telefonun sesi ile ikimizde oraya döndük. Telefonu hızla elime alıp numarayı kontrol ettim. Evet, oydu!

"Hyung bu o! Daha önce çalıştığımız gibi tamam mı?"

Hyungum başını sallayıp telefonu elimden aldı. Ve yanıtlayarak hoparlöre aldı konuşmayı.

"Alo"

"Efendim ben Jimin. Park Jimin."

"Oh, tanıyamadım."

'Nasıl gidiyorum' der gibi bana baktığında iyisin diye dudaklarımı oynattım.

"Bay Lee'nin yanındaki intern, haberiniz var mı bilmiyorum ama Jungkook'un arkadaşıyım aynı zamanda."

"Evet hatırladım. Beni arama nedenin ne acaba?"

"Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim ama Jungkook'a ulaşamıyorum. Rica edersem onu kontrol eder misiniz? Lütfen yanına gidin ve iyi olduğundan emin olun."

Genişçe gülümseyip hyunguma baktım. O da gülmemek için zor tutuyordu kendini.

"Bir sorun mu var? Ben evde değilim ve bu gece dönebileceğimi sanmıyorum."

Jimin seslice nefesini vermişti.

"Jungkook şimdi evdedir değil mi?"

"Öyle olmalı. Dışarı çıkmayacağını söylemişti. Noel olmasına rağmen üzgün ve kötü görünüyordu. Siz tartıştınız mı?"

Jimin sıkkınca yanıtladı.

"Hayır öyle bir şey değil. İlginiz için teşekkür ederim."

Ve aramayı sonlandırmıştı.

"O cevabımı beklemeden yüzüme mi kapattı benim?" Hyungum inanmazca bana bakarken söylendi.

"Jimin şu an çok telaşlı hyung. Ve ben onun birazdan buraya geleceğine eminim. Yani artık evden çık."

Gözlerini devirerek oturduğumuz koltuktan kalktı.

"Bahçe kamerasından gördükten sonra kapıyı aç tamam mı? Hırsız falan girmesin."

Ben de kalkıp onu uğurlamak için yola koyuldum. Kapıdan çıktı ve bana dönüp gülümseyerek konuştu.

"Ha unutmadan bu sefer aktif olan sen ol canım kardeşim."

Gözlerim hızla büyürken vereceğim tepkiden dolayı koşarak bahçeyi birkaç saniyede aştı ve bahçe kapısından çıktı.

Çok arsız bir hyungum vardı.

Kapıyı kapattım ve önceden kokular serpip, mumlar, süsler ve güller ile donattığım odama gidip hazırlanmaya başladım.

Dolabımın kapağını açıp gece için hazırladığım kıyafetleri aldım özenle.

Instant Pleasure ∆ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin