3.bölüm

87 6 2
                                    

Araba atölyenin önünde durduğunda toparlanıp kapıdan indim. Ali'nin camının önüne geldiğimde eğilerek konuştum;

Yaprak : Yine gerçekten çok teşekkür ederim. Hadi sen de git artık. Geç kalma daha fazla.

Ali : Ne demek. Ama umarım yarında geç kalırsın ;)

Yaprak : Hey allahım! O ne demek öyle.

ufaktan ökrükle boğazımı temizlerken sesimi de ciddileştirdim;

Yaprak : İlk başta da dediğim gibi bir daha böyle bir manzara ile karşılaşmayacaksınız Ali bey!

Ali : Hadi öyle olsun bakalım küçük titan. Akşam sen-

Yaprak : Hayır gerek yok. Zaten erken çıkarım sanırım.

Ali : Peki. Eee ben gideyim o zaman.

Yaprak : Eee git o zaman :)

Arabasını çalıştırıp yoluna devam ettiğinde son bi kez el salladım arkasından. Arkamı döndüğümde kendimi çok yorgun hissediyordum. Özetim; yorgun ve bitkin Yaprak Ayvaz'dı. Daha fazla oyalanmadan çantamdan çıkardığım anahtarımla açtım atölyeyi.
Atölye ; burası benim 2. yaşam alanım. Kendimi en iyi hissettiğim yerlerden ikincisi burası. Derin bir nefes alıp girdim içimde oluşan bir umut ile...

• • •

Saatler geçti hayla gelen giden yok. Telefonuma bakmaktan gözlerim öldü. Ne yapacağım ben burada? Bi anda küçükken yazdığım günlüklerim geldi aklıma. Bir kaç çekmece arama sonucunda buldum. Hemen çıkardım oradan onları özenle sakladığım kutuyla beraber. Üzerinin tozları üfleyince gitti teker teker... Benim ondan gidişim gibi...

Öylesine bir sayfayı açtığımda tarih 19/07/2003 'dü...

Gözlerimi yukarı kaldırdım,benden bağımsız akan gözyaşlarıma izin vermek istemiyormuşçasına...

Temmuz'un 19'u...Babamın işe gitmek için evden çıktığı ve bir daha geri gelmediği gün...Annemin ve benim yok oluşumuza şahit olduğumuz gün... 8 yaşımda babasız kaldığım gün.

Bazen geçiriyorum da aklımdan , babamın işe gittiği gün herşey gelmişti de aklıma son kez sarılmak gelmemişti. O küçücük yaşımda bunun acısıyla geldim bu yaşıma ben.

Sevdiğim herkes yanımdan gitti. Biri babam biri... Barış...

• • •

Bir anda kapının açılması ile bütün hiddetimle baktım oraya. Gelen Oğuz'du.

Oğuz : Sakın gözüme toz kaçtı deme. Ya da de, de...

Sıkıntılı şekilde nefes vererek gözlerimi devirdim. Bu neydi şimdi?

Yaprak : Gozomo toz koçto.

Uzun bir kahkaha attığı sırada dayanamayıp söze girdim.

Yaprak : Noluyoruz? Ne işin var burda? Bugün benim günümdü.
Gelmene gerek yoktu ki.

Oğuz : Daha demin biraz daha gelmezsem ağlamaktan bayılacak yaprak mı söylüyor bana bunu?

Yaprak : Evet o yaprak söylüyor bunu. Dökül bakalım niye geldin?

Oğuz : Ya şey işte şuralarda bi işim vardı da (öksürür) Ha şeyy pizza yemeye gelmiştim de . Sen de gelir misin diye şey edecektim.

Yanına giderken gözlerimi kısarak baktım.

Yaprak : Görüyorumda bugünlük - şey - deme kotanı doldurdun! Kesin yalan söylüyorsun! Şuan , tam şuan onu fark ettim.

Oğuz : Ne yalan söyleyeceğim bacımsu. Gelmezsen gelme gidiyorum ben.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küllerimdeki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin