11. Bölüm
Uyanalı belki beş belki on dakika olmuştu.
Ter içinde, kendimi yabancı bir yatakta bulduğumdan korkmuştum önce. Bir an tatil yaptığımı unutuvermiştim. Yatağın yabancılığından çekinmiştim.
ellerim otomatik olarak saçlarım arasında girince, parmak uçlarım ıslanmış ve saçlarım daha da nemli hale gelmişti. Kalkıp bir duş almanın en iyisi olacağını düşünüyor olsam da yataktan kalkamıyordum, kendimde o gücü bulamıyordum.
Korkunç bir rüyanın etkisinden, daha çok kabus dediklerimizden, çıkmam pek uzun sürmüştü. Normalde kabus gören biri değilimdir, hatta rüya bile gördüğümü söyleyemem. Gördüklerimi de hatırlayamam zaten. Lakin bu sefer öyle bir şey olmuştu ki aklımı yitirecekmiş gibi hissetmiştim. Uyanır uyanmaz karnıma garip bir ağrı girmişti.
Kendimi, birden kırık camlar içinde bulmuştum. Her bir tarafım kesik içindeydi, kollarım kanıyordu. Avuç içlerime çok net baktığımı hatırlıyorum, gerçekten derin kesikler vardı ve çılgınca kanıyordu. Sonra birden kendimi bir nehirde bulmuştum, nehir fazla durgundu ve tek başımaydım ama sanki birilerinin çığlık attığını duyuyor gibiydim. Sırılsıklam olmuş, öylece kıyafetlerimle suda bekliyordum ve işin ilginç tarafı hareket edemiyordum. Daha sonrasında, ne olduğunu anlayamadığım bir şey oldu. Birden yağmur bastırdı ve içinde durduğum su derinleşti; okyanusa dönüverdi.
Boğulmamak için verdiğim çaba, bir de kesiklerin bedenimde yeniden belirmesiyle tam bir işkenceye döndü ve tuzlu su bedenimi cayır cayır yakarken çığlık atmaya çalıştım. Yalnızca çabaladım çünkü sesimin çıkmadığını fark etmem çok uzun sürmedi. Birden cehenneme dönmüştü etraf sanki.
En kötü yanı ise, o kadar çabalıyor olmama rağmen durmadan aşağı çekilmemdi . Birden su üstünde durmayı başardığımda ise sırtıma bir şey çarptı. Hızla arkamı döndüğümde de bana çarpan şeyin, Taehyung'un cansız bedeni olduğunu gördüm. Ardından uyanmıştım zaten. Nefes nefeseydim uyandığımda ve başımda korkunç bir ağrı vardı. Şarabın ve günün yorgunluğunun birleşmesiyle rahat bir uyku çekerim ve deliksiz uyurdum sanıyordum ancak hiç de öyle olmamıştı.
Sonunda yataktan kalkacak gücü kendimde bulduğumda banyoya gittim ve yüzüme su tutup aynadaki görüntüme baktım. Gözlerimin altı kararmış, yüzüm bembeyaz kesilmişti. Hala kollarım titriyordu ve yutkunmakta zorlanıyordum.
Biraz daha derin nefesler alarak yeniden yatağa döndüm ve camları sonuna kadar açıp dışarı bakmaya başladım. Temiz hava iyi gelirken bana, gözlerimi yumdum ve sakinleşmek adına öylece sarktım camdan dışarı. İyi hissedene kadar da kafamı içeri sokmadım.
Neyse ki kendime gelmem daha fazla uzamadı, kalp atışlarım normalleşti ve yeniden yatağa dönebilir hale geldim. Lakin bu benim hayatımdı ve benim hayatımda son zamanlarda yolunda giden en ufak bir şey bile yoktu. İçeri Namjoon girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Is Not Over | Taejin
Fanfic「 Taejin / Vjin 」 ❝Kim Taehyung bir fotoğrafçıydı, Kim Seokjin ise keşfedilmeyi bekleyen bir manzara.❞ UYARI! sağlıksız ilişkiler¡ [Orhan Pamuk'un "Masumiyet Müzesi" adlı romanından esinlenilerek yazılmıştır.]