1. Bölüm

31 5 1
                                    

Keşfedemeyenler.. Keşfedilemeyenler.. Peki ikisi de aynı hayatta buluşuyorsa , keşfetmek ne kadar zor olabilir ?
"Hep berabersen gerçekten de aklının alamayacağı bir zorluk ile karşı karşıya olabilirsin. Ama farkındaysanız akıl dedim. Kalbin alamayacağı bir zorluk var mıdır sizce ?"
"Müzik ? Hani şu sabahları kulaklık ile beraber bulduğunuz sevdanız , hatırladınız değil mi ?
Müzik olmadan yaşayamam klişesi değil. Müzik olmadan nasıl yaşayacağını bilmeyenlerin hikayesi. Peki ya bunu öğretmeye çalışırsak ?

Önce emekleme dönemi ile başlarız. Daha sonra sevgiyi anlatırız. Eğer onay alırsak uygulamaya koyarız. Ama bu hiç kolay olmayabilir. Ters tepebilir. Onca yılın sen seviyorsun diye boşa da gidebilir. Ama sen istersen , her şey olur. Olacağına varmaz. Onun için senin mücadeleyi bırakmaman lazım. Sen istersen , her şey olur."

Emir her zaman korumacı tavrı ile ön planda olan bir çocuktu. Bu tavrı belki kaybetmeyi sevmemesinden kaynaklanıyordu , belki de uzun süredir hiç kaybetmeyişinden.

Akın ile beraber çıktıkları bir sahne var. Aslında mekan pek parlak değil. Yanlış anlamayın gelecek açısından değil ama içeriği bakımından özellikle kızlar hiç istemiyordu iki gencin burada sahne almasını. Ama zaten sorun da para değil mi hayatlarında ? Hayır , değil ! Emir kabul etse ailelerinden para alabilirler. Ama tabiki Emir bunu kabul etmiyor. Aslında ediyor ama sadece kendileri için kullanabileceklerini söylüyor. Bu durumda Emir yine çalışmaya devam edeceği için çok klasik olan bir dayanışma repliği ile bu olaya bir son veriliyor ;
"Anca beraber kanca beraber."

Lina hep iyiliksever kişi olmuştur. Kendisini çok düşünmeyen , arada düşünen ama daha çok başkalarının hayatını kolaylaştırmaya çalışan biri oldu. Kendi yaşamadı , başkasının yaşamasına fırsat verdi hep.

Hande ise Lina'nın tam tersiydi. Aslında o da iyilikseverdi ama bu yönü yalnızca beş kişiye özeldi. Dışarıda kullanılan "kaşar" tabiri ile de adlandırılamazdı. Sadece daha asiydi Hande.

Nehir de Hande gibi olmaya çalışan biriydi. Ama içindeki bir şey o kadar vurdumduymaz olmasına izin vermiyordu. Bu yüzden şuan ortalama bir insandı.                     

Ama hiçbiri Ela gibi olamazdı. Her yere gülücük saçan bir pozitiflik abidesi gibi. Mutlu olmayı seviyordu. Mutluydu da. Mert ile oldukça mutluydu. Yaptığı her şeyden keyif alıyordu. Emir ve Akın ondan hoşlanmasa da Ela'nın onu sevmesi yetiyordu. Yetmeliydi de , sonuçta olanı var olmayanı var değil mi ?

Gündelik yaşamları çok sıradandı aslında bu altı gencin. Öyle arkası olan tipler değillerdi. Hayatlarında pek bir harekette yoktu. Olağan davranışlar çerçevesinde Emir ve Akın'ın kızlar ile beraber okumak için bilerek bir yıl sınıfta kalmaları dışında her şey tıkırında işliyordu. Her akşam beraber yatıyor , her sabah şen şakrak kalkıyorlardı. Güzeldi bu yaşam onlar için. Ama bazı duygular eksikti. İsteyipte dolmayan yerler vardı.

Her hafta belirli aralıklar ile gerçekleşen Emir-Lina kavgaları , sonunda Lina'nın Emir'in gönlünü alması ile bitiyordu. Evet , doğru duydunuz. Emir Lina'nın değil , Lina Emir'in gönlünü alıyor. Böyle de değişiklerdi işte. Aslında Emir Lina'ya hiç kıyamazdı. Ama içindeki o farklı kırıntılar ondan özür dilemesini engelliyordu.

Bunun yanısıra yılda bir kez ailelerinin yanlarına gidiyordu gençler. Akın ve Lina'nın evleri aynı sitedeydi. Emir de genelde onlar ile gidiyordu. Aslında gitmek istemiyordu ama Akın ve Lina bir yolunu bulup onu da götürüyorlardı. Bir keresinde Lina Emir'e doğuruyorum deyip numara yapmıştı ve o anki afallaması ile Emir hemen taksiye binmişti. Ama tabi sonradan intikamını almıştı. Lina'nın çok sevdiği Miller adında bir köpeği vardı. Lina okul dolayısıyla ve arkadaşları ile beraber kaldığı için Miller'ı ailesine bırakmak zorunda kalıyordu. İşte bu yüzden , Emir bir anda Miller öldü sanırım diyince Lina için hiç hoş olmamıştı. Hatta Lina'yı Miller'ın yaşadığına inandırmak için çok uğraşmışlardı.

Arada böyle şirinliklerin girdiği hayatları onlara yetiyordu. Fazla bir şeye ihtiyaçları yoktu. Emir için bazen ailesi sorun oluyordu ama artık o da alışmıştı bu gerçeklere. Yani ailesinin öldüğüne. Hiçbir zaman bir kaza olduğuna inanmamıştı. Diğerlerinden gizlice bu konuyu araştırıyordu. Emir'in araştırma yaptığını biliyorlardı aslında ama hiçbir zaman ulaştığı sonuçları öğrenemediler.

Lina'nın Ağzından

Emir'in her zamanki halleri yine bize garip gelse de alışmaya çalışıyorduk. 11. sınıfa geçmiştik ama Emir hala çalışmakta ısrar ediyordu. Bu konuda çokta bir şey demek istemiyorduk. Çünkü her ne kadar biz demesek ve Emir de böyle bir şey anlamasa da bizim ailemizin yaşadığı ama Emir'in ailesinin yaşamadığı gerçeği yine karşımıza çıkıyordu. Biz de haliyle ailemizden çok para istemiyorduk. Bazen yardımları oluyordu tabi Emir'den habersiz bir şekilde.

Bugün uyandığımda en erkencinin ben olduğumu farkettim. Kalkıp aşağı inecektim aslında ama Emir'in bacağı benim üzerimdeydi. Tabi bir tek bu değildi , Ela Hanım da kolunu üzerime atmış yatıyordu. Ben de el mecbur ortama uyum sağladım ve uyumaya devam ettim. Ama uyuyamıyordum ki yani bunlar nasıl uyuyor hiç anlamıyorum. Bugün yeni okulumuzdaki ilk günümüz. Yeni okul evet , Emir'i en azından bu konuda ikna edebilmiştik.

Bugünün nasıl geçeceğini cidden çok merak ediyorum. Gerçi bana çok sorun olmaz yani ben uyum sağlarım. Sonuçta Fenerbahçe Koleji'ne gidiyoruz değil mi ? Bu da heyecanımı artıran bir sebep ama şimdi uyumaya devam etmeliyim.

Diyaloglara bir sonraki bölümden itibaren başlayacağım. Umarım beğenirsiniz. Kurgu hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Teşekkür ederim.. ☺

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~RENGARENK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin