1 Fani 3 Gizem

2.BÖLÜM

Sabah güneş ışığının yüzüme vurmasıyla uyandım. Saatte baktığımda 07.30 olduğunu gördüm. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Dolabın karşısına geçip, kırmızı kareli etek ve beyaz gömlek aldım. Giyindikten sonra ayakkabı olarak siyah dolgu topuklu bot giydim. Yüzüme hafif makyaj yapıp, saçlarımı dalgalandırdım. Odadan çıkıp aşağıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlıyordu. Annemin karşısına geçip:

"Ben çıkıyorum anne" dedim. Annem:

"Önce kahvaltını yap sonra okula gidersin yoksa dersi iyi anlamazsın dedi.

"Okula geç kaldım" diyip annemin yanağından öpüp okula doğru yola koyuldum. Telefonla oynayarak giderken arkama hayvan atladı. Önüme geçtiğinde Elis olduğunu anladım.

"Gerizekalı öyle atlanır mı? Belim çıktı" diyip Elisin yanağını öptüm.

"Seni çok özledim. 3 ay boyunca konuşamadık. Eee nasıl hissediyorsun 12.sınıf olduk. Bu sene yeni aşklara yelken açacak mısın?" Diye sordu.

"Bilmiyorum belki" diyip kestirirken okula vardık. Sınıfa doğru yola koyulduk. Saatte baktım 07.50 olmuştu. Elis'in sıraya yerleşmiş olduğunu gördüm. Kolundan tuttum:

"Hadi gel bahçeye çıkalım daha 10 dakika var."dedim.

"Tamam"dedi.

Bahçeye indiğimizde bir banka oturduk ve sohbet etmeye başladık. Zil çaldığında ayaklanıp:

"Hadi zil çaldı. Sınıfa gidelim" dedim.

"Tamam" dedi. Tam ilerlerken okula son model 3 araba giriş yaptı. Herkesin gözleri oraya bakıyordu. Araçtan çıktıklarında 3 tane yakışıklı çocuk çıktı. Kızlar etkilenmişçesine bakarken erkekler kızları kendine getirmeye çalışıyordu. Elis'e baktığım da sarı arabayla gelen çocuğa baktığını gördüm. Çocukta ona bakıyordu. Elis'i dürttüm;

"Hadi sınıfa çıkalım."dedim. Bana dönüp:

"Ne kadar yakışıklı şu çocuk baksana." Çocuğu süzmeye başladım ve sonra arkadaşlarına baktım. Kapşonlu olan çocuk bana bakıyordu bende ona bakmaya başladım sonra kafasını sağa çevirdi. Çok yakışıklı bir çocuktu hemde efsane kafamı zorla Elis'e çevirdim.

"Hadi gidelim."dedim. Kafasını sallayıp ilerlemeye başladık. Son kez arkama dönüp baktığımda kapşonlu çocuğun bana baktığını gördüm. Önüme dönüp ilerlemeye başladım. Sınıfa girdiğimizde hoca gelmişti. Yerlerimizde oturduk hoca okulun ilk gününden ders işlemeye başladı. Aradan bi 10 dakika sonra sınıfın kapısı tıklanıp açıldı. Sınıfa müdür ve bahçede ki çocuklar gelmişti. Müdür konuşmaya başladı.

"Hocam yeni öğrenciler geldi de sınıfa bırakayım dedim."diyip gitti. Hoca;

"Çocuklar kendinizi tanıtın" dedi Edebiyat hocası. İlk olarak Elis'in bahçede beğendiği çocuk konuştu.

"Ben Pars Demirci ......... Okulundan geliyorum. 18 yaşındayım."diyip sustu. Yanında ki arkadaşı konuşmaya başladı.

"Ben Ares Yıldırım ........... Okulundan geliyorum. 18 yaşındayım."diyip sustu. Bahçede ki bana bakan çocuk sınıfı süzerken gözleri beni fark etti ve konuşmaya başladı.

"Ben Aras Kaya ........... Okulundan geliyorum. 19 yaşındayım."diyip gözlerime bakarak konuştu. Hoca söze girdi;

"Geçin boş bulduğunuz yerlere çocuklar."dediği gibi Elis söze girdi.

"Kanka ne olur boş bir yere otur. Bu benim geleceğim şu çocukta ki tipe baksana. Ne olur!"dedi. Öyle bir bakıyordu ki hayır diyemedim.

"Tamam."dedim. Arka sıraya geçtim. Elis'in hayali gerçek olmuştu. Bir tek ayakta kalan Aras olmuştu. Son boş yer benim yanım olduğu için yanıma oturdu. Ona döndüğümde ela gözleri ile bana bakıyordu. Ona baktığımda kafasını başka yöne çevirmişti. Bende önüme dönüp hocayı dinlemeye başladım. Dersi dinlerken sanki bana bakıyor gibi hissediyordum. Ona döndüğümde tahmin ettiğim gibi bana bakıyordu.

"Neden bana bakıyorsun?" Diye sordum.

"Sana bakmıyorum."dedi. Bende;

"Ya ya ya bende yanlış görüyorum." Diyerek tam ağzını açıp cevap verecekken zil çaldı. Arkadaşlarıyla sınıftan çıkıp gitti.