Tam 2 yıl 3 ay 12 gün... Dile kolay da, yaşamaya zordur bu zaman. Zaman ya, hep unutursun bir gün geçer dediler. Olmadı!
Bir süre sonra, unutmalısınlı cümleler küfür gibi gelmeye başladı. Sanki senin ismini her söylediklerinde, iğneler batırdılar yüreğime.
Bundan tam 3 yıl önce bir söz duymuştum çok hoşuma gitmişti.
" Zaman alışmayı öğretir unutmayı asla!"Kim söylemişse bulup elini öpmek geliyor içimden. Bide seni çok özlüyorum Ahsen!
Geçenlerde çok içmiş olmamın verdiği cesaret olmalı ki, bize ait eşyaların ve fotoğrafların olduğu çekmeceyi açtım.
Buram buram hasret kokuyordu, bazı fotoğraflarımız tozlanmış ellerimle sildim yüzünü. Parmağıma bulaştı zaman, üflemeye kıyamadım.
Hatırlar mısın kordonda çekildiğimiz bir fotoğraf vardı. Hani fotoğraf 1 lira diye bağıran o yaşlı amcanın elleri ile hayat bulan.
Pahada ucuz hasrette yük...
Onu gördüm ördüğün atkının arasında, bir tek onu korumuşum sanki... Ne toz değmiş, ne hüzün. Yine aynı gülen yüzün. Rüzgar saçlarını uçuruyor ben sana bakıyorum.
Sımsıkı sarılmışız rüzgara meydan okurcasına.Biliyormusun Ahsen,
Sakın kızma bana ama, her ortamda askerlikten muhabbet açıldığında dilim susuyor dinliyorum öylece. Bilirsin sende, az mı yolumu bekledin sessizce?
Her güne bir çizik atarken şükretmiştik birlikte. Benim sensiz bir anım olmadığı gibi,
- İşte bir gün askerdeyim .... cümlesinin sonundaki hüznü bildiğim için hep sustum yıllarca.Neyse, sen bakma bana boş boş yazıyorum işte. Pek bir anlamı yok biliyorum sende. Gittiğin yerde mutlumusun bilmiyorum ama, çok sıkılıyorum Ahsen.
Bir dönsen bir sarılsan, sana anlatacağım o kadar çok şey var ki.Her zaman oturduğun koltuk darılmış bana, yüzünü sildiğin havlu permeperişan yatağımın başında isyan ediyor.
Ne yapayım içimden yıkamak gelmiyor. Kokun sinmiş sanki yıllardır mütemadiyen beni paramparça etmek için hüznümü kolluyor.Radyo dinliyorum uzun zamandır ne zaman Sezen Çıksa.
"Pişman olduğun zaman, zevke doyduğun zaman dönebilirsin, ben yine burada olacağım yaralarını saracağım" dediğinde gözyaşlarımı tutamıyorum.
Bilirsin duygusaldım her zaman, şiir yazardım gözlerine baka baka sonra onu sana yüksek sesle okur sarılırdım sıkıca.Ne zamandır kapıma kimse uğramıyor Ahsen.
Yemekleri ben yapıyorum, ekmekler fırıncı Mehmetten.
Rakılar Şen bakkal Ahmetten. Yalnızlığımla ziyafet içindeyim, koltuklar sakilik yapıyor. Duvarlar dert dinliyor. Kalem kağıt hizmetçim.
Sessizlik ise senin aklıma gelmeni kolluyor.Ne zamandır sakallarımı kesmiyorum,
- Kes şunları batıyor
diyen olmadığı gibi, hasat mevsimi gelmiyor yüzüme.
Telefon desen 40 gündür kapalı zaten arayanımda yok. Pekte merak edilmiyorum eskisi gibi. Eskiden olsa sen arardın.- Alo hayatım akşama ne yemek yapayım
derdin...Hafiften çakır oldum sanki, sana yazarken gülüyorum.
Neyse, doldur saki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Sebebim Oldun
Poetry''Şu yollara ben ne gidişler ektim dedi. Aklım bir süre izne çıktı sanki." Usulca yanıma geldi. Kırgın bakışlarını düşürdü yüreğime. Görmediğim bir suret getirmişti bana. Sanki gülüşleri sonradan eklenmişti yüzüne. Kısık bir sesle merhabalaştıktan...