1.2

1.3K 138 36
                                    

"Bu kadar çok yıpranmayı hak etmiyorsun."

Yaşlı gözlerini gözlerime çevirdi. "Yıpranıyorum. Çok güçsüzüm ben hyung, böyle olmaktan nefret ediyorum."

Titreyen ellerimle saçlarını karıştırdım. "Sen güçsüz değilsin Taehyung."

"Bana böyle söyleme. Değilim güçlü falan, şu hâlime bak. Her gün ağlıyorum. Ağlayan insanlar güçsüzdür."

Gözlerimi kırpıştırdım dolmamaları için. "Güçlü olmanı sağlayan gözyaşların, Taehyung. Eğer bunları hiç yaşamasaydın, mutlu bir şekilde hayatına devam etseydin daha sonra olacak şeyler için hazırlıksız olacaktın ve daha fazla yıpranacaktın."

Dudaklarımı yaladım. "Daha çok küçüksün. Henüz en kötü şeylerle tanışmadın."

"Eğer tanışsaydım, beni iyileştirmek için yanımda olacak mıydın? Her zaman olduğun gibi."

"Ben bilmiyorum..."

Gözlerine baktım. "Her zaman yanında olamayabilirim."

Hevesli gözlerinden tekrar yaşlar akmaya başladığında kafamı eğdim. "Özür dilerim."

Bana sıkıca sarıldı. "Bu gece benimle uyur musun Yoongi hyung?"

Burnumun ucu sızlarken titreyen sesimle fısıldadım. "Uyurum, Taehyung."

Yorganını açıp yatakta kaydı ve uzandı. Onun yanına uzanıp yorganı üzerimize çektim. Tek kişilik yatağına bedenlerimiz birbirine çok yakın bir şekilde yatarken taş kesilmiş gibi dimdik tavana bakarak düz yatıyordum. Elini karnımın üzerinden geçirerek sarıldı ve kafasını göğsüme koydu.

"Sana sarılmamdan rahatsız olur musun hyung?" dedi. Gözlerimin odağı onun güzel kokan yumuşak, kahverengi saçlarıyken konuştum.

"Olmam, Tae."

Güldüğünü hissettim. "Seni seviyorum, hyung."

"İyi geceler, Taehyung."

winter bearHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin