Bölüm 1

16 1 0
                                    

Merhaba herkese💙
Bu benim yazdığım ilk hikaye değil. Sadece wattpad da yeniyim. Uzun zamandır çok içten ve severek yazdığım hikayemi sizlere sunmak istiyorum. Severseniz desteyinizi esirgemeyin lütfen. Bu kitap okuyanı aşık edecek buna adım gibi eminim. İyi okumalar herkese 😗💞

Media-Lilit Granson

                

                *****************
Sıkıntıyla yürüdüğüm sokakta ayağımla tenekeyi devirdim. Başımı yukarı kaldırıp siyah perdeye benzeyen gökyüzünün üzerindeki yıldızlara bakıp, kahkülümü sıkıntıyla üfledim. Şu sıralar benim bir mutluluğa ihtiyacım var. Buna çok ama çok ihtiyacım var. Tekrar yoluma devam etdim. Eyer Üniversiteyi Amerikada okuyorsanız, işiniz çok zor .

Yakındaki kafeye işık hızıyla girdim. Tıka basa dolu olan kafeye bakıp göz devirdim. Kendi kendime bıkkınlıkla
"Aman ne hoş" - dedim. Biraz ilerideki  sipariş kasasına yakınlaştım ve bir dilim çikolatalı kek ve bir çay sipariş etdim.

-Üzgünüm hanımefendi ama ne yazık ki hiç boş masa yok. Paketleme yapa biliriz.

-Pekala 3 dilim kek paketleyin çay kalsın.

-Hemen hazır oluyor efendim.

Başımla onu onaylayıp beklemeye başladım. Hazır olunca elimdeki üst üste olan kitapları sol koluma paketide sağ elime alıp kapıya doğru yürümeğe başladım. Telefonum aniden çalmaya başlamıştı. Elimdeki üst üste olan kitapları ve pastayı nereye koyacağım derken aklımdaki ani fikirle sağ elimdeki pastayı diğer elimdeki kitapların üzerine koydum ve elimi boynumdan askılı olan küçük çantaya götürdüm. Telefonu elime alıp yola devam etdim kimin aradığını okumaya çalışıyordum ki, sert bir gövdeye çarptım. Kitablar ve kek yere düşmüştü. Neye çarptığıma bakmak  için kafamı kaldırdım. Gördüğüm sinirli suratla bir an kalbim korku ve heyecanla atmaya başladı. Adeta uzun bir yolu koşup nefes nefese kalmışım gibi hiss ediyordum.

-Daha dikkatli olamaz mı şu klişe kızlar?! Her yerde şu son moda tavlama tekniklerinizle beni boğuyorsunuz. Her adım başı senin gibilerle uğraşmak zorunda mıyım ben?!

Fazlasıyla asabi biriydi ama beni belliki yanlış anlamıştı. Tipe bak yolu kesmiş bide beni hırpalıyor hemde iftira atıyor! Napsınlar seni be pis zanpara ! Bu sefer ben konuşacaktım. Ağzını açıp devam edecekken

-Ben, ben sadece bilerek çarpmadım. Kasten değildi, özür dilerim gerçekten.

-Bide kendini saf gibi gösterip beni etkilemeye çalışıyorsun demek ha?
Yemezler anladın mı, kendine başka bir oyun ara.

Bağıra bağıra konuşması ve insan gibi ondan özür dilememin bir faydasının olmaması sabrımı taşırmıştı.

-Bakın bay herkimsen, çarptım ve özür diledim. Çok pardonda özürlü müsün?!
Sizin gibi akli dengesi yerinde olmayan bir adamla daha fazla muhattap olamayacağım!

Birşey demesine izin vermeden yerdekileri topladım ve eliyle araladığı kapıdan umursamazca çıktım. Sıkıcı bir günde böyle bir olayın gerçekleşmesi güne nokta koydu derdim ama ne yazık ki daha bitmişe benzemiyordu. Bıkkın bir ses çıkardım ve ayağımın tekini sinirle yere vurdum. Arkamdan bağırıyordu.

-Hey asabi kız! Sana diyorum işitme engelli misin?!

"Sakin ol Lilit sakin. Birşey yok, en fazla bu geceyi karakolda geçireceksin." Tam önümde durdu ve odak noktası gözlerimdi.

-Dinlemek isterdim ama gerçekten bu boş iftiralara ayıracak vaktim yok".

Gözlerimi devirip etrafa baktım ve ona yeniden baktığımda beni baştan ayağa süzüyordu. Kırmızı dudaklarını araladı ve tam gözlerime bakıp,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Unutmak ne mümkün...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin