"Ceren, daha iyi misin?" Diye soran Cemre'ye, gözlerimi dikerek sinir-üzüntü sebebiyle dolu bir şekilde baktım.
"Çık odadan." Demiştim. Ancak dudaklarını birbirine bastırıp, başını iki yana salladığında sinirlerim tepeme çıkmıştı. Kendimi öfkeme, acıma teslim ederek çok yüksek sesle;
"Çık odadan Cemre, çık şu kahrolası odadan!" Diye bağırmıştım.Korkuyla yerinde sıçradıktan sonra, ağlayarak geri geri adımladı.
"Yanında olmaya çalışıyorum..." diye mırıldandı."Hadi ya?!" Dedim alayla gülerek." Daha önce neredeydin? Daha evvel Cenk'le birlikte beni sırtımdan vurduğunuzda neredeydin?!" Ayaklarım vücudumu tartamıyordu artık. Kendimi çok ağır hissederek, bir ânda yere çöktüm.
"Çık diyorum, defol!" Diye bağırdım tekrar.Odanın kapısının kapanma sesini duyduğumda, yerde cenin pozisyonunu alarak ağlamaya devam ettim.
Küçük fasulyemi kaybetmiştim. Beni sevme ihtimali olan tek şeyi, bu hayatta yaptığım tek doğruyu kaybetmiştim. Üstelik bunu yapan insanlar, yüzüme gülümseyip alay edercesine 'başın sağ olsun' bile demişti. Zaten hep yalnızdım. Kalabalık içindeyken bile yalnızdım fakat bu bardağı taşıran son damla olmuştu.
"Ceren, girebilir miyim?"
Nedim'in sesi kulaklarımı doldurduğunda, biraz toparlanarak yerde oturur pozisyona geçtim.
"Gel..." diye söylendim.Kapıyı yavaşça açıp, içeri girdiğinde önce odaya bakmıştı. Her yer her yerdeydi ki bu çok normaldi. Gözleri beni bulup, kapıyı kapattığında ise yavaşça yanıma yürüdü.
"Yalnız kalmak istediğimi söylemiştim..." diye mırıldandım.
"Beraber yalnız kalalım olmaz mı?" Diyerek yere, yanıma oturdu. Ellerimi avuçlarının arasına aldı.
"Sen bir hata yapmadın Ceren." Dedi gözlerimin içine bakarak." O bir hata değildi.""Artık ne önemi var ki?" Demiştim histerik bir şekilde gülerek." O yok!"
"İtiraf edelim; bebeğin Cenk'le seni bağlayan tek şey olduğu için ona bu kadar değer veriyordun."
"Başka bir sebebi daha var." Demiştim dudaklarımı yalayarak. "O beni sevebilecek olan tek şeydi."
"Tek şey değil, inan bana."
"Ne demek istiyorsun?" Diye sordu Ceren, merakla.
"Toparlanmanı söylüyorum. Yas tutma vakti değil, Ceren. Bir olmalı ve Şeniz'den intikamımızı almalıyız."
* * *
Üzerimdeki beyaz geceliğim ile mutfağa inip su içmiştim. Bir ânda ışık yanınca korkuyla sıçradım. Bardağı masaya geri koyup, korkuyla ışığı açan kişiye baktım.
"Ceren?"
"Su içmeye kalktım. Sessiz sedasız gelinir mi öyle? Ödümü kopardın."
"Yanında olmayı çok istedim." Dedi bir ânda." Ancak kendimde bu yüzü bulamadım..." başını eğmişti.
"Neden bahsediyorsun?" Anlamamıştım, Cenk Karaçay bir ihtimal benden özür diliyor olabilir miydi?
"Bebek Ceren. Bebeğin benden olduğunu biliyorum. Zaten Nedim'den olduğunu düşünmek saçmaydı." Dediğinde ise ayağımın altındaki zemin kaymış gibi hissetmiştim, belimden tutup düşmemi engelledi.
Ancak ondan hemen ayrılmıştım.
"Bu benim için bir önem taşımıyor artık Cenk. Başından beri istemiyordun zaten." Gözlerimi ondan kaçırdım ve aramıza biraz mesafe koydum.
"Baba olmak. Hem de senin çocuğunun babası olmak... Nedim'den olduğuna inanmak beni rahatlatmıştı. Kendimi bir anlığına tertemiz hissetmiştim."
"İyi yönden bak o zaman." Dedim, ona yakınlaşarak." Baba olmayacaksın, katilin oğlu."
Omuz atarak ilerlemiş, mutfaktan hızlıca çıkmıştım. Gözlerim dolu doluydu.Odaya girdiğimde ise Nedim yatakta uyuyordu. Yorganı kaldırıp, hemen yanına sokuldum ve üstümü örttüm.
"Nereye gittin?" Diye sordu uykulu bir sesle.
"Su içmeye mutfağa gitmiştim."
Başını sallayarak onaylar mırıltılar çıkardı.
* * *
"O hâlde Nedim ve Ceren artık boşanacak mı?" Diye sordu Cenk, kapının arkasından Agah ve onu dinliyordum.
"Zannetmiyorum. Bir şeyler değişmiş gibi hissediyorum Cenk."
"Ne değişmiş olabilir baba?"
"Bilmiyorum Cenk. Ancak Nedim'e boşanmanın konusunu bile açamıyorum. Ya konuyu kapatıp gidiyor ya da kaçıyor."
"Ceren'i sevmiş olamaz...değil mi?"
"Neden olmasın o onun karısı."
Sırıtarak bir ânda içeri girdim.
"Günaydın!""Günaydın."
"Günaydın kızım."
"A-a, Nedim yok mu babacığım?" Diye sordum, etrafa bakınarak." Her yer de onu arıyorum."
"Civan'la birlikte bahçedeler." Demişti Agah baba.
"Tamam o zaman, ben gideyim eşimin yanında olayım."
"Ceren." Dedi Cenk, başımı ona çevirip baktım." Neden Nedim'i arıyorsun?"
"Çünkü bebeğimizi kaybettiğimiz için beni daha iyi hissettirmek için dışarı çıkaracağını söylemişti."
"Ben çıkarırım." Dedi Cenk.
"Gerek yok." Dedim keskince." Bebeğimin babasının çıkarması daha uygun olur."
![](https://img.wattpad.com/cover/211943068-288-k431461.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hata.||CenCer.
Short Story"O bir hata değildi. O benim geçmişi silip, geleceğe atacağım bambaşka bir adımdı. Ancak siz onu benden aldınız, Cenk Karaçay."