Pet Play (VKOOK) "askıda"

Baby G🐾

Dudaklarımdan yavaşça ayrıldı. "Acıktın mı bebeğim?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı aşağı yukarı salladım. Bu hareketimle tek kaşını kaldırdı ve yataktan kalktı. Açtığı gardroptan bana çok uzun gelecek bir tişörtü çıkartıp üzerime geçirdi. Dizimden iki üç parmak kadar kısa kırmızı uzun kollu salaş bir tişörttü.

Ardından bana doğru eğilip kalçamdan kavradı ve ellerini kalçamın altında kilitledi. Bende başımı boynuna gömdüm. (Y/n;düştüğüm bir diğer şey)

Merdivenlerden oldukça temkinli iniyordu ve çıplak ayakları parke zeminde hoş sesler çıkartıyordu. Üzeri çoğu zaman olduğu gibi çıplaktı ve altında sadece gri eşofmanı vardı. Gülümseyip saçlarımı öptü. Bay Jeon'a neler oluyordu? 

"Ne yemek istersin?" Sorusuna cevap vermeden önce aklıma daha önemli bir şey geldi. "Babacık işe gitmeyecek misin?" Beni hafifçe yukarı zıplatıp iyice kucağına oturttu. "Sikeyim işi. Seninle sevişmek daha cazip." Yürüyüp mutfağa soktu beni.

"Artık böyle mi olacaksın?" Tezgaha oturttuğunda kollarımı boynuna dolayıp uzaklaşmasını engelledim.

"Nasıl?" Burnunu burnuma sürtüp ellerini belime yerleştirdi. Dominant sesi bu yumuşak tavırlarına rağmen hâlâ korkutucuydu.

"Sevgilim gibi." Dudağımı ısırıp kaçamak bakışlarla gözlerine baktım. Tezgahtan bana kendini daha çok bastırdığında boğukça inledim.

"İster misin?" Saçlarımı hafifçe arkaya attı. "Sevgilin gibi olmamı." Gülümseyip başımı aşağı yukarı salladım. Bay Jeon'da gülümsedi.

"Ne yemek istersin?" Ellerini kaçlama yerleştirirken sorusuyla biraz düşündüm.

"Pancake ve süt." Kalçalarımı sıkıp başıyla onayladı ve tavaların olduğu dolaba eğildi. Sıkı kalçalarını izlemek dudaklarımı kemirmeme neden oluyordu.

"Bu arada Taehyung. Artık kediye dönüşümünü en minimumda tutmanı istiyorum. Bu yüzden sana bir hoca ayarladım." Elindeki tahta kaşığı arkaya doğru sallarken konuşuyordu. Bende bunu istiyordum o yüzden cevap vermeden devam etmesini bekledim.

"İki seçenek var. Söylediğine göre kulakların ve kuyruğunu yok etmeden hayatına devam edebilir ve bir daha kediye dönüşmeyebilirmişsin ya da iki üç gün kadar aralıklarla kediye dönüşme şansın varmış. Anlattığına göre uygulama meditasyonla oluyormuş yani canını yakacak herhangi bir şey olmayacak. Sence hangisi?" Kısa ve net cümleler kurmaya dikkat ederken bir yandan da tavaya pancake karışımını döküyordu. Fakat atlanılan nokta benim fikrimi mi sormuştu? Bak Jeon benim hakkımda bir karar alırken benim fikrimi sormuştu. Huh tamam.

"Yani şey, ben bilemiyorum." Sesimi oldukça uysal ve korkak çıkartmaya dikkat ettim. Tavanın altını kısarken bendenini bana döndürdü. Ellerimi kendi elleri arasına alıp bana bakmaya başladı.

"Senin bendenin Taehyung. Karar vermelisin. Fazla zamanımız yok." Güven verici gülüşüyle önüne döndü.

"Umm ne kadar zamanım var?" Kedi kuyruğumu bacaklarımın üzerine attım.

"Yaklaşık üç dört günün." Tavada dönen pancake'e odaklanmıştı.

"Zamanımı sonuna kadar kullanmak istiyorum." O göremesede şirince gülümsedim. İki üç tane daha pancake yaptıktan sonra dolaptan sütü aldı ve hepsini masaya koydu. Beni de kucaklayıp kendi kucağına oturttu.

"Bay Jeon ben sandalyede oturabilirim." Yüzüne bakmaya utandığım için süt bardağına odaklanmıştım. Çenemden tutup beni kendisine çevirdi.