Merhaba Sevgili arkadaşlar,
Tüyap'taki mutlu geçen ve yeni dostlar(ya da evlatlar) edinmenin mutluluğunun şerefine size bir hikaya armağan etmek istedim ve sevdiğim bu minik hikayeyi sizinle paylaşacağım. Umarım beğenirsiniz. Eğer oylar çok çıkarsa başka hikayeler hazır. Sevgiler hepinize.
Bölüm-1
Kendimi çok şanslı buluyorum. Bostancı'da büyük bir köşkün ikinci katında doğmuşum. Köşkün bahçesi birkaç dönüm olduğu için, kardeşlerimle doğal ortamda çok eğleniyorduk, otların arasında yuvarlanıyor, birbirimizle yarışıyor, bir ağaçtan, diğerine tırmanıyorduk, otlar uzun olduğu için aralarına saklanarak, saklambaç oynuyorduk. Karnımız acıktığında ise hemen, anneciğimizin yanına koşuyorduk. Canım anneciğim ise biz gelir gelmez, bizi doyurmak için elinden geleni yapardı. Bazı günler, kardeşlerimle köşkün içinde üst katlara çıkarak saklambaç oynardık. Bu konuda uzman olduğumu söyleyebilirim. Köşkün büyük odasındaki küçük elbise dolabına saklandığımda beni kimse bulamazdı. Kardeşlerimin bu küçük dolabı keşfetmesini istemediğimden onlar başka taraflarda beni ararken, ben yan odada ortaya çıkarak hedef şaşırtırdım. Annemiz, hem yaş olarak, hem de fizik olarak küçüktü. Ama bize süt yapabilmek için yemek yemesi gerektiğinden günün büyük bölümünü yemek yemeğe ayırmak zorunda kalıyordu. O, yemek işiyle uğraşırken dışarı çıkmamıza asla izin vermez, hepimizin ikinci katta olmasını sağlardı. Ancak annem geldiği zaman bahçeye çıkabilir, o sevdiğimiz oyunları oynayabilirdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnsan Şakası
Short StoryBazen bize zararsız gibi gelen bir muzipliğin, ya da şakanın nelere mal olabileğini görüyoruz bu kısa hikayede.