Atlas ve Tuncay bana bağırarak "Ecemm!" dediler. Anneme "Anne çabuk dur!" dedim ve annem ani fren yaparak arabayı durdurdu. Atlas başladı konuşmaya "Ecem hani tarih hocası gelmedi ya. Grip olduğu için değil. Büyük bir kaza geçirmiş ve şu...." dedi ve Tuncay sözünü keserek devam etti "Şuan yoğun bakımda ve kritik bir durumu var!" dedi. Ben şaşkın bir şekilde sordum "Nöbetçi hoca neden bize yalan söyledi peki?" dedim. Atlas "Çünkü o bizi bazen fırçalıyodu fakat iyiliğimiz içindi, bizi en iyi anlayan, bizi en iyi koruyan kişiydi o!" dedi. Annem arkadaşlarımı tanımamsına rağmen "Hemen binin çocuklar hangi hastaneyse hemen gidelim." dedi ve hastanenin yolunu tuttuk. Atlas çok cesur biriydi ama birazda duygusaldı ve yoldu biraz göz yaşı döktü. Bu sefer ben sildim ve aynı sözü söyledim "Ağlama atlas." dedim. Hastanenin adını tam olarak bilmiyodum ama özel bir hastaneydi. Hemen geldik yoğun bakımın önüne. Atlas ve Tuncay'ın annenelerinin haberi olmadığı için benim annemin telefonundan aradılar. Bi 15-20 dakikayada anneleri geldi. Annemle falan tanıştılar derken içeri doktor koşarak girdi. Bizde biraz korkmaya başladık. Ve bi baktık nerdeyse bütün sınıf yavaş yavaş toplandı. Bazıları annesiyle, bazıları babasıyla gelmişti. Çağatay o kötü kalpli Çağatay bile üzgündü. Tanımıyodum ama öyle tanıttılar. Sonra doktor hiçbişey söylemeden hocayı ameliyathaneye doğru koşarak götürdüler. Bende hocayı görmüş oldum. Ama kafası aşırı bir şekilde kanıyodu. O yüzden beyin kanaması geçiriyodu. Bu nedenlede ameliyathaneye aldılar. Gecenin saat 01.30'ğuydu. Ve kimse gitmemişti. Hoca saat 10.30'da girmişti ameliyata. Tam 3 saat geçmişti fakat hoca çıkmadı. Doktor çıktı ve bütün sınıf sorduk "Durumu nasıl?Ne olur söyleyin! " dedik. Doktorda "Stabil" dedi. Sonra Atlas, Tuncay, Alara ve ben annelerimizden izin alıp hastaneyi dolaşmaya başladık. Sonra hepimiz kapkaranlık bir koridor gördük ve Tuncay dediki" Hadi şu karanlık koridora girelim."dedi. Hepimiz onay verdik. O koridora doğru yaklaştık ve biri vardı. Ağlıyodu. Ama çok değişik ağlıyodu. Biraz korkmadık değil. Ama Atlas ve Tuncay çok rahattı. Biz korkudan Alarayla kol kola girdik. Ve geri dönelim derken arkamıza bi baktık başka bir yer ve bu sefer hep birlikte korkmaya başladık....
^^^
Kayıp mı oldular yoksa,bi anda mekan mı değişti bu GECE YARISI ?