back off, sns | bangtanvelvet

senaryo: jimin & seulgi

-karamel macchiato ve mocha frap!

-teşekkür ederim

jimin içecekleri alır ve şu anda sevdiği kadının saçlarını gördüğü masasına döner, gergin bir şekilde onu bekler. bugün sonunda seulgi ile randevusu vardır. ilk başta starbucks'ta olması gerekiyordur, ancak sns yoluyla sanatsal yaşam tarzı ile ilgili olarak, adam partneriyle olacağı en estetik yeri bulmak için elinden geleni yapar.

Neyse ki, onun en sevdiği yeri bulur.

Burada, cheongdam-dong'un köşesinde saklayan küçük bir kafede. dış cam pencere karşısına oturacaklardı dışarıda yağmur çiselemesine rağmen, içi rahattı. Bej kaplı ana temasıyla bu kafe müşterilere nadir bir rahatlama anı getiriyordu.

kız bordo elbisesini, çocuksa navy polosunu giyiyordu. o herkesin en sevdiği sanatçı, sayısız gazetecilik şaheserleri ile tanınıyordu. ama bu tıka basa dolu odada kimse yoktu. sadece varlıklarının önemli olduğu bu özel dünyada popülerlik unutulurdu. yeni giriş, kapı rüzgarının açılmasına neden oldu, bir soğuk rüzgarı estiriyor, ancak neşeli konuşmalar zahmetsizce esintiyi hızlıca kaydırıyordu.

-üzgünüm, yağmura yakalandım..

-hayır önemli değil. aslında, böyle olması daha iyi oldu. içeride oturalım, ıslanmak istemeyiz.

böyle şeyler söylediği anda, rüya gibi gözlerinin dikkatini dışarıya çevirerek ona yan profilinin tadını çıkarma fırsatını verir. itiraf ediyordu ki, nefes kesiciydi. tek bir bakışıyla deliriyordu, sahip olduğu cazibesi eşsizdi. bu kadın hakkında her şeyi arzu edebilirdi, farklı açılarla kendi aurasına sahipti, çekici ama iddialı.

-güzel

-pardon?

-y-yani arkada çalan müzik! çok güzel

-katılıyorum, caz'ı bende severim

jimin şarkıyı umursamıyordu aslında. ona göre, arka planda ki caz sesi artık baskın değildi, çünkü istemsizce şekerli sesiyle söylenen bir müzik parçasının aracı haline gelmişti.

- yaklaşan sergini duydum, bu inanılmaz!

-fazla bişey değil, hehe

- hiç yer kaldı mı? ben de gitmek istiyorum

- gerçekten mi? onur duydum. Biletler zaten satıldı, ama sen her zaman benim özel tanıdığım olarak gelebilirsin

-mükemmel, büyük bir hayranınım

-biliyor musun, bende kitaplarını yıllardır okuyorum

-olamaz

-evet oldu, kalemini seviyorum beni her zaman içine alır

-benimkinde sadece kağıtlara yazıyorsun, bu senin işlerinin yanında hiçbir şey

kendini küçümsemesinin üzerine gülümser. insanlar bunun sadece tevazu olduğunu düşünebilirler, ama onun için karamsarlıktır. benzer alanlarda çalışanlar, kendilerine karşı katı olma eğilimindedirler ve denedikleri kadar zor, memnuniyet temelsiz kalır. kaç tane olağanüstü başarı elde edilmiş olsa bile, bir şeyler hala eksiktir.

elini sempatinin verdiği cesaretle üzerine koyar seulgi. jimin karşısındaki kadına bakar, şaşkındır. dokunuşu göğüs kafesini sıkıştırır, kızardığını hisseder ve zihni uzun bir yürüyüşe çıkar. çevre biraz bulanıklaştıkça, artık onun odak noktası sadece seulgi olmuştur.

- ikimiz de sanatçıyız, sen ve ben. kelimelerle çiziyorsun ve onlar büyüleyici. hırsımız asla yeterli olmayacak, ancak başarımız da eksik değil. Kendine bakmak için zaman kaybetme, dışarıda senin için zaten bunu yapan insanlar var, gerekli olan sadece onlarla birlikte durmak.

bu kadının sahip olduğu otorite, aslında, onun her ifadesi onu yeniden kendine çeker, açıklanamaz bişeydir bu.

- teşekkür ederim, gerçekten minnettarım

- sorun değil. ama bugünlerde iyi görmüyorum seni, ne oldu?

- sadece ... fikirlerim tükeniyor. bu yüzden ... bugün söyleyecek bir şeyim var

-söyle bana

jimin en derin nefesini alır,

-benim ilham perim olur musun?

kız yerinde donar, kalbi usain bolttan daha hızlı koşuyordur. nefes alma sesi dışında her ses daha da sessizleşir. beyni cümleyi kalıcı bir şekilde dikkatlice yakalar, böylece bu anı unutulmaz kılar.

- Yani, senden daha sık motivasyon isteyebilir miyim?

-seni  canlandıracağımdan emin misin?

- sen sensin, bu inkar edilemez

-oh

seulgi kıkırdar,

- ne diyorsun peki?

- zevkle, jimin-ssi.

zaman akmaya devam ediyor, ama an durmak niyetinde değildir.

çok kötü taehyung ah, jimin açıkçası artık joohyunun numarasını istemeyi düşünmüyor