1. Bölüm

87 8 3
                                    

Günü aydınlatan güneş Soo'nun yüzüne vurduğunda, yavaşça gözlerini açtı ve yanındaki canından çok sevdiği sevgilisinin 2 yıldır bakmaktan bıkmadığı yüzünü bir kere daha inceledi ve sonsarında yüzünü sevgilisinin boynuna gömerek sıkıca sarıldı. Sanki bıraksa gidecekmiş gibi dahada sıkı sarıldı. Tüm kokusunu berraklıkla içine çekti ve gülümsedi. Mutluydu. Yeol'un olduğu yerde, daima mutluydu. ChanYeol yavaşça gözlerini araladı ve yanındaki küçüğe baktı. Ona nasıl bağlılıkla sarıldığını gördü ve onu sevecenlikle kucakladı.

''Günaydın küçük meleğim'' Yeol erkeksi sesiyle konuştuğunda Soo'nun kalbi daha hızlı atmaya başladı.

''Günaydın prensim'' Yeol Soo'nun mutlu sesini duyfuğunda yaptığı en iyi şeyi yaptı; gülümsedi.

Soo yavaşça yatakta doğrulduğunda arkasındaki sızıyı tüm hücrelerinde hissetti. Dün yine ve yeniden kendni Yeol'e vermişti. Yavaşça ayağa kalktı ve aşağıya Yeol'une kahvaltı hazırlamaya indi. Onun paytak adımlarla aşağı indiğini gören Yeol hızla ayaklandı ve kendini duşa attı. Soo herzamanki gibi mükemmel bir kahvaltı hazırladı ve Yeol'u beklemeye başladı. Yeol herzamanki gibi 15 dakika içerisinde aşağıdaydı.  Sevgilisine içten bir gülücük bıraktı ve dudaklarına aşkını kondurdu. Masaya geçerek önündeki herşeyi hızlıca yemeğe başladı. Soo kıkırdadı;

''Yavaş ye,kaçmıyor ya''

''Ama çok güzeller Soo, kendimi durduramıyorum''

Soo yine kıkırdadı ve şu ana kadar sevdiği ve seveği tek adama aşkal baktı. Yemeğini bitrene kadar sevglisini izledi ve gülümsedi. Yemeklerini bitirdklerinde Soo ilk iş olarak bir ağrı kesici aldı. 

******************

Yeol iş yerine gittiğinde yeni bir fotoğrafçının geldiği haberini aldı ve patronu Kris'i takip ederek yeni fotoğrafçıyla tanışmaya gitti. İçeri girdiğinde onu gördü. Zarif beyaz ve bir o kadar harika elleri fotoğraf makinesindeki fotoğrafları gezmekle meşguldu. Yeol onun ne kadar mükemmel olduğuna baktı ve iç çekti. Yavaşça yanına yalaştılar. 

''Hoşgeldiniz Byun Baekhyun. Yeni işinizde başarılar dilerim.'' diyerek elini uzattı Kris. BaekHyun büyük bir gülümsemeyle paronunun elini sıktı ve pürüssüz sesiyle konuştu;

''Teşekkürler efendim, yapabildiğimin en iyisini yapacağım.''

Yeol Baekhyun'un sesini duyduğunda onun bir melek olduğuna kesin kanaat getrdi ve gülümsedi. Yavaşça elini uzattı ve konumaya başladı;

''Yeni şnde başarılar dilerim. Ben sekreter Park ChanYeol bir şeye ihtiyacınız olursa bana ulaşmanız yeterli'' daha büyük bir gülümseme yolladı cümlesinin ardından. Baekhyun bu gülüşü gördüğü an onun için zaman durmuştu. Gözleri parlak, gülüşü mükemmel, sesi erkeksi ve vücudu mükemmel. 'Benim olmalı' diye geçirdi içinden. Ve en mükemmel gülüşlerinden birini sundu yenidden. Uzatılan eli memnuniyetle sıktı;

''Teşekürler Bay Park, eğer birşeye ihtiyacım olursa yardımınızı memnunyetle kabul edeceğim''

Yeol yeniden gülümsedi karşısındaki mükemmel adama. 'Benim olsa...' diye düşündü fakat tam o anda Soo belrdi gözlerinin önünde ve kafasındaki saçma düşünceden kurtulup sevgilisini aradı.

Soo tek çalışta açmıştı. Şu an bir hastaya bakıyoe olması gerekirdi.

''Alo? Soo?''

''Efendim Yeollie? Bir sorun mu var? Genelde öğle yemeğinde arardın?''

''Ah hayır sadece küçük sevglimin sesini duymak istedim''

''O-oh öyle m-mi. Peki o zaman. Ben iyiyim Yeollie. İşine rahatlıkla devam edeblirsin. Seni seviyorum''

''Bende seni seviyorum Soo, öğle yemeğinde görüşürüz'' Yeol telefonu kapattığında kedinden emindi. Soo'dan başkasına bakmamalıydı. Çünkü kimse onu Soo'nun onu sevdiği gibi sevemezdi. Yanılıyordu fakat farkında değildi. Baek tüm konuşmayı duymuştu. Yeol'un sevgilisi vardı ve erkekti. 'En azından şansım var' dedi kendi kendine. Kalbi seçebileceği en mükemmel ve en yanlış kişiyi seçmişti. Baek ona aşık olduğunun farkında değildi. Ve Yeol'de öyle fakat fark etmelilerdi.

**********

1 hafta sonucunda Baek kendisine itiraf etmişti. Yeol'e aşıktı. Evet bunu biliyordu. Bu bir hafta içinde Yeol'le çok yakın arkadaş olmuşlardı ve Soo ile tanışmıştı. 2 yıldır beraber olduklarını ve Soo'ya sımsıkı aşık olan Kai'yi öğrenmişti. Kai ile buluşup konuşmuştu. Ve Soo'ya sırılsıklam aşık olduğuna doğruluk vermişti. Soo'yu Kai hakediyordu. Yeol'u gördüğünde gülümsedi ve yanına gitti. Yeol içtenlikle gülümseyip Baek'e sıkıca sarıldı. Baek başta şaşırsa da sıcak sarılışı kabul etti ve kollarını ona sarıp kokusunu içine çekti.

''Bugün gideceğimiz yerin manzarası harika Baek. Bayılacaksın''

''Mükemmel o zaman harika resimler çekebilir ve şirkete bir katkıda bulunabilirim.

''Senin varlığın ble bir katkı Baekkie''

Baek kıkırdadı ve şık olduğu adama içtenlikle baktı. Yeol gitmeleri gereken birşey söylediğinde başını sallayıp sadece onu takip etti. Resim çekmek için geldikleri yere baktığında Baek'in içi huzur doldu. Yemyeşil boş bir arazi, pembe çiçekleri olan ağaçlar ve masmavi bir göl. Tam tamına resmini çekmek çin yaratılmış gibi mükemmel... Arkasını döndüğünde Yeol piknik için gerekli olan herşeyi bir örtünün üstüne koymuş Baek'in gelmesini bekliyordu. Baek yine gülümseyip Yeol'un yanına yerleşti ve konuşmaya başladılar. Baek Yeol'e üzüm fırlattığında Yeol şaşkınlıkla gözlerini açıp Baek'e döndü. Baek ise kıkıdayıp yaptığının aynısını tekrarladı ve koşmaya başladı. Yeol de ayağa kalkarak onu kovalamaya başladı.

''Seni yakaladığımda gülüyor olmayacaksın Baek!!''

''Yeollie,Yeollie gelde beni yakala, Yeollie~''

Yeol adımşarını hızlandırıp Baek'i kucakladı ve yere sabitleip üstüne çıktı. Hızlı hareketlerle Baek'i gıdıklamaya başladı. Yeol gıdıkladıkça Baek daha çok gülüyordu ve Yeol Baek'in kahkahalarını duyduça daha çok gıdıklyordu. gıdıklama ve gülme faslı geçtiğinde Yeol kendini çimlere attı ve gözlerini kapatarak o mükemmel kokuyu içie çekti. Baek bu görüntüyle kendinden geçti ve Yeol'e doğru uzandı. Yeol Baek'in varlığını hissedince gözlerini açtı. Bek Yeol'un gözlerine bakarak yüzünü ona yaklaştırdı. Ve sade fakat fazla tutkulu bir şekilde Yeol'u öpmeye başladı. Yeol ilk başta şaşırdı fakat sonrasında ellerini Baek'e dolayarak öpücüğü derinleştirdi.Yavaşça doğruldu ve Baek'i tam olarak kucağına oturttu ve daha fazla öptü. Daha çok ve daha çok öptü. Baek nefes nefese Yeol'den ayrıldığında dudaklarını Yeol'unkilere dokundurarak içindekileri açığa çıkardı.

''Sana aşığım Yeollie''

İlk bölümü geciktirdiğim için özür dilerim. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum~

-Lim

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin