Baekhyun yavaşça yatağında doğrulduğunda dün olanları hatırladı. Chanyeol'u nasıl öptüğünü. Chanyeol'e nasıl itiraf ettiğini ve Chanyeol'un onu nasıl reddettiğini. Soo. Hepsi o küçük şeytan yüzündendi. Baekhyun hayatında ilk kez aşık olmuştu ama Soo olduğu için reddelilmişti. Yapması gereken en iyi ve akıllıca şey Kim Jongin yani Kai ile onları birleştirip Yeol'e sahip olmaktı. Ama nasıl yapacaktı? Baekhyun bu düşüncelerle kendini duşa attı ve sonrasında işi için hazırlanmaya başladı.
Chanyeol dünden beri Baekhyun'u ve itirafını düşünüyordu. ''Sana aşığım Yeollie'' aynı laf küçük Soo'sunun ağzından çıktığında Yeol yavaşça yüzünü ona döndü. Küçük meleği kalp dudaklarıyla ona kocama gülümsüyordu. Yeol hafifçe tebessüm etti ve önüne döndü. Şaşkındı. Hala ama hala Baekhyun aklındaydı ve çıkmıyordu. ''Bir sorun mu var Yeollie?'' Soo endişeyle sevgilisinin yüzüne baktı. Öğrenmiş olabilir miydi?
-FLASBACK-
Kai öğle arasında Soo'nun yanına gelmişti.
''Nasılsın Soo?''
''Ah Jongin... Merhaba. İyiyim peki sen?''
''Pek iyi sayılmaz. Aşık olduğum adam Yeol adında bir deve ait ve muhtemelen hergün onun olmaya devam ediyor ve şu an karşımda onu düşünüyor.''
''Kes bunları Kai. Başından beri senin olmadığım ve olmayacağım belliydi.''
''Lisede beni ilk kez öptüğünden beri peşindeyim Soo. Yorulmaya başladım.''
''Bırak o zaman peşini Kai. Umrumda değilsin.'' Soo ani bir hareketle elindeki kahveyi çöpe attı ve arkasını döndü. Odasına doğru yürüyecekken bir el bileğinden tutup onu kendine çevirdi ve dudaklarına yapıştı. Sert uzun ve tutkulu olan öpüşme son bulduğunda Soo, Yeollie'sinin aklına gelmesiyle ağlamaya başladı. Hızla bileklerini tutan ellerini tutup ağlayarak ve korkuyla odasına doğru koşmaya başladı...
-FLASBACK END-
''Ah hayır bir sorun yok Soo. Sadece bugün kötü bir şey olacakmış gibime geliyor.'' Yeol hızla ayağa kalktı ve üstünü değiştirdi. ''Bugün erken çıkacağım Soo. Şirkette fazladan işlerim var. Akşama görüşürüz'' Yeol Soo'nun birşey söylemesine izin vermeden kapıyı çekerek çıktı. Soo korkuyla bekledi. İşe gitmeyecekti. Ve daha çok korkacaktı. Korkarak bekledi.
Yeol işten adımını attığında Xiumin önüne atladı. Xiumin burada çalışan bir modeldi.
''Görmeniz gereken fotoğraflar var. Bay Yeollie.''
''Peki Xiumin. Odama gelebilirsin''
Xiu Yeol'a gülümseyerek onu takip etti. Yeol içeri girdiğinde koltuğuna oturdu ve Xiumin'i bekledi. Xiumin hızla elindeki fotoğrafları masaya döktü ve Yeol'un görmesi için geri çekildi. Yeol gördükleriyle olduğu yerde kaldı ve gözleri dondu. ''Dışarı.Hemen.Dışarı çık Xiumin.'' Xiumin yan bir sırıtışla dışarı çıktı ve ardından kapıyı sıkıca kapattı. Yeol eline fotoğrafları alarak inceledi. Soo'nun dudaklarını Kai. Öpmüyor 'sömürüyordu'. Ve Soo? Sadece bekliyordu. Yeol tuttuğu gözyaşlarını bıraktı. En azından sadece o ''aldatma'' bağabında bir şey yapmamıştı. İkiside hatalıydı. Ama kendi hatasını sadece o ve Baek biliyordu. Soo her zaman sadece Yeol' ait olduğüunu söyleyip dururdu ama burda bir başkasının dudaklarındaydı. Hızla ayağa kalktı ve aşağıya insi. Stüdyoya doğru. Aşağıda Baek tüm mükemmelliği ile oturmuş tek başına fotoğrafları inceliyordu. Yeol hızla kolundan tutup Baek' e ait giyinme odasına girip kapıyı kilitledi. Ve Baek'i kendisis ile duvar arasında sıkıştırdı. Yavaşça dudaklarına indi ve öpmeye başladı. Baek sevinçle ve hızla karşılık verdiğinde Yeol kendini Baek'e bastırdı ve alt dudağını emdi. Dilller araya girdiğinde uzun bir süre daha öpüştüler. İlk çekilen Baek oldu. ''Yeollie?'' Yeol Baek'in gözlerine baktı. Umut vardı. Sevinç. Mutluluk. Yeol gülümsedi ve yeniden Baek'in dudağına yavaşça sade ve şirin bir öpücük bıraktı. ''Baekkie.''
''Yeol. Dün beni red ettin ama şimdi gelmiş dudaklarıma yapışıyorsun. Ne değişti?''
''Soo beni aldattı.''
''E-efendim?''
''Duydun.''
''Nasıl olurda seni aldatmış olabilir!? O küçük şeyi parçalayacağım!! Ben burda seni elde etmek için, bana ait olman için uğraşıyorum o ise-''
''Başka birisiyle seks yapmadı. Öpüştü. Bende bunu yaptım ve ödeştik. Ama ben daha fazlasını istedim ve sadece yaptım. Baek dudaklarını düşünmeden duramıyorum. Benim olamanı istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim?''
''Sadece Soo'dan ayrılman yeterli Yeollie''
Yeol hiçbirşey söylemedi sadece başını salladı ve hızla şirketten çıktı. Eve geri dödüğünde Soo endişeyle ve kocama gözlerle ona bakıyordu. Elindeki zarfı ona verdi. Soo hemen zarfı açtı ve kekeleyerek konuşmaya başladı.
''B-ben.. Özür dilerim Yeollie. Gerçekten ben öpmedim. O yaptı gerçekten ama gerçekten. Ben-''
''kapa çeneni Soo! Artık hayatımda sessizliğe ihtiyacım var.''
''Ama sen bana asla susmamamı benim senin hayatının sesi olduğumu söylerdin.''
''Belki de işler değişmiştir?''
''Baek yüzünden değil mi? Sana o kadar mı mükemmel? Sana o kadar mı sessiz Yeollie?''
''Belki de ayrılmalıyız Soo.''
''Ne!? Hayır! Ben sensiz yaşayamam!! Yeol yalvarırım beni bırakma!!''
Chanyeol kendine sarılmış çocuğu iteledi ve üst kata çıkıp kendine ait herşeyi ama herşeyi toparladı. Soo hıçkırarak ağlıyordu ve yere çökerek yapmaması için yalvarıyordu. Chanyeol son parçayı da çantasına koyup fermuarı çekti. Çantayı eline aldı ve yavaşça eğilip Soo'nun dudaklarına kısa ama gözyaşı dolu bir öpücük bırakarak evden çıktı. Gözyaşı, hayalkırıklığı, üzüntü, ve çok ağır bir yükle Soo'yu orada bırakarak Baek'ine gitti...
Selam gençler :3 Okuduğunuz için teşekkür ederim başta. Ve mmm kurguda hala sıkıntılar var gibime geliyor. ChanSoo'nun bozulmamasını isteyen var mı? Hangi çifti istediğinizi belirtirseniz mükemmel olur. ChanSoo'yu bozmak istememeye başladım. Ama işin ucunda BaekYeol var. Ama KaiSoo'yu birleştirmeyi düşünmüyorum. Onun dışında yeni couple üretemiyorum. Yardım??
-Lim

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Fanfiction''Artık o lanet çeneni kapatSoo! Sessizliğe ihtiyacım var...'' ''Ama sen.. Bana senin hayatının sesi olduğumu ve asla susmamam gerektiğini söylerdin?'' ''Belki de artık hayatımda gürültüye ihtiyacım yoktur. Belki de sessizliğe ihtiyacım vardır? ''Ba...