#2#Hazırlık

243 20 13
                                    

Eve gitmeyecektim. Çünkü bu saatte babam evde olmazdı ve benimde canım çok sıkılırdı. Babamla yaşıyordum, çünkü annem ben küçük yaştayken bizi terk etmişti. Ama babam bana hep destek olmuştu. Her konuda. O yüzden ona çok değer veriyordum.

Babam yönetmendi. Film yönetmeni, aynı zamanda okulumuzun sahibi. Ama müdür o değil. Çünkü kendi işini daha çok seviyordu.

Rose ile beraber bir kafeye geçtik. Aslında her zaman buraya gelirdik. Çünkü burası Rose'nin ablasının kafesiydi. Bir kahve istedik her zamanki gibi. Oturduğum ikili deri koltuğa iyice yaslandım. Rose'de karşımdaki koltukta benimle aynı pozisyonda oturuyordu.

Telefonu elime aldım ve Jennie'ye mesaj attım.

Pranpriya: İyi misin?

Jennie: İyiyim de neden sordun?

Pranpriya: Hiç, merak ettim. Umarım eve gidince her zamanki gibi ağlamıyorsundur.

Jennie: Sen benim eve gidince ağladığımı nereden biliyorsun?

Pranpriya: Çünkü seni her seferinde izliyorum. Bak Jennie, sapık falan değilim. Bir kızım. Lez olduğunu biliyorum. Konumuz bu değil ama ben sana senelerdir aşığım. Senin hakkında bir sürü şey biliyorum.

Jennie: Ne biliyorsun mesela?

Pranpriya: Mesela, pizza'dan nefret edersin. Çikolatalara bayılırsın. En çokta bademlisine. Fast food çok tületmezsin. Eskiden çok iyi bir yüzücüydün. Ailen'e gelirsek, her şeyi biliyorum.

Jennie: Beni benden daha iyi tanıyorsun sanırım.

Pranpriya: Hayır o kadarda değil. Ama seni herkesten iyi tanıyorum.

Jennie:Beni korkutuyorsun.

Pranpriya: Seni korkutmak değildi amacım. :( üzgünüm.

Jennie: Sorun değil.

Pranpriya: Nerdesin?

Jennie: Evde

Pranpriya: Uh şaşırdım. Arkadaşlarınla yarım kalan işini tamamlarsın diye düşünüyordum.

Bad Lovers |JenLisa|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin