2. Bölüm

49 9 4
                                    

      Yine yorucu bir okul gününü geride bıraktık. Benim okulum Hyungwon'un okulundan yarım saat önce çıkıyordu. Bu yüzden bende onların okuluna gittim. Hem bahaneyle Kai'yi de göreceğim. Umarım okula gelmiştir.

    Okuldan çıkanlara göz gezdirirken kalabalığın içinden çıkan Kai'yi gördüm. İstemsiz bir şekilde kalbim hızla atmaya başladı. Aman Tanrım... Bir insan nasıl bu kadar mükemmel olabilir?
    Elindeki telefondan birşeyler yazarken benim olduğum tarafa doğru geliyordu. Hayır... Sakin olmalıyım... Sakin olmalıyım... Sakin-
    Yanlışlıkla koluma çarptı! "Özür dilerim". Gözlerini telefondan ayırmıyordu.

     " Ö-önemli değil". Sesim çıkmıyordu bile. Arkasından öylece gidişini izledim. O sırada Hyungwon'un bağırışlarını duydum. "Oo kuzenim gelmiiş!"

    "Merak etme, benimkini görmeye geldim"

   "Kuzene bak sen ya! Pis hanım köylü! Dur olmadı bu. Bey köylü mü oldun sen şimdi?"
  
   "Kapa çenenide gidelim!"

   "Tamam ama itiraz yok, bize geliyorsun! Yolda giderkende olanları anlat"

   Hyungwon'la evlerine doğru yürümeye başladık. "Ee kuzen anlat bakalım"

   "Pek birşey yok aslında, yanlışlıkla bana çarptı, hepsi bu. Sonrada özür diledi işte. Telefonundan birşeyler yazarak gidiyordu." Biran duraksadı ve bana baktı. "Ne oldu?"

    "Sana okuldan çıkınca mesaj yazdı mı hiç?"

   "Hayır. Yani yazsaydı bildirim gelirdi ve telefonumun sesini duyardım". Aklıma sabah derse girmeden önce telefonumu sessize aldığım geldi. Ya gerçekten bana yazıyorduysa? "Dur bir dakika! Sabah telefonu sessize almıştım!". Pantalonumun arka cebinden telefonumu çıkardım. Evet! Bana mesaj atmış! Hemde okuldan çıkarken!
    Evime gidene kadar sabrettim. Kai ile olan konuşmamıza girdim.

    Kkm_jng: Günaydın:)

   Gerçi gün çoktan aydı ama kusura bakma

    Aslında sabah ilk işim sana yazmak olucaktı ama telefonumu elime aldığımda kapalı olduğunu fark ettim

    Seni özledim

   
     Seni özledim mi? Bana mı dedi o? Bana! Özlemiş! Beni! Beni özlemiş!

   Bilinmeyen: Bende seni özledim:)

    Sanada günaydın

   Ve önemli değil

   Kkm_jng: Nasılsın?

   Bilinmeyen: O kadar mutluyum ki anlatamam

    Kkm_jng: Ne güzel

    Bu kadar mutlu olmanın sebebi nedir peki?

   Bilinmeyen: Bugün benim için çok değerli birini gördüm, tam yanımdan geçti

    Kkm_jng: Ya °~°

    Ne kadar güzel

    Şey kim peki bu şanslı kişi?

    Bilinmeyen: Boşver, sen nasılsın?

   Kkm_jng: İdare eder

   Bilinmeyen: Biri canını mı sıktı?

   Kkm_jng: Hayır

   Bilinmeyen: Doğru söyle

   Kkm_jng: Hayır dedim ya

   Bilinmeyen: Ya tamam sadece seni düşündüğüm için

   Kkm_jng: Sen git ve değerlini düşün
                             Çevrimdışı

     Pardon... Ne? Şuan tirip mi yiyorum yoksa bana mı öyle geliyor? Haha Kai'nin böyle birisi olduğunu bilmiyordum! Abi çok tatlı! Hayatımda daha önce hiç bu kadar güzel bir tirip yememiştim! Şuan bildiğin, basbaya beni kıskanıyor! Hemde kendinden! Kai beni kendinden kıskanıyor! Şaka gibi!
      Saçmalama Sehun! Neden seni kıskansın ki? Daha tanımıyor bile! Hem daha konuşmaya başlayalı üç gün oldu!
      Peki neden böyle davranıyor? Çok basit... Sinirli ve gelip bana patladı!
    Tekrar sohbet duvarımıza girdim.

     Bilinmeyen: Küstük mü?

    Özür dilerim!

    Sana yemin ederim amacım seni üzmek felan değildi!

   Lütfen affet beni!

   Kaiiii!!!

   Lütfeeen

     Çevrimiçi... Çevrimiçi...
 

     Bilinmeyen: Kai!

     Ya neden yazmıyorsun?

     Çevrimiçi olduğunu görebiliyorum













Siyah || SEKAIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin