Kol Kırılır Yen İçinde Kalır

Sahne 1: Nalan, Başak
(Nalan koltuğa uzanmış, elinde telefon, hızlı hızlı tek eliyle mesaj yazmaktadır. Ev çöp dolmuştur ve dağınıktır. Başak gelir.)

Başak: Nalan, ne yaptın sen bu eve? Ne bu evin hali?

(Nalan ses vermez, ekrana dalmıştır. Başak sinirlenir) Kızım kime diyorum? Ne bu evin hali? Ahıra çevirmişsin evi. Ne halt ettin, tek başına nasıl becerdin bu kadar, bu kadar çöpü pisliği nasıl biriktirdin kızım sen bir haftada?

(Kırılan vazoyu fark eder, ayağına batmak üzereyken sıçrar.)

Ayy, bu ne. Bunu da mı sen kırdın? Burcu'nun sevgilisinin aldığı vazo değil mi bu? Yandın sen kızım. Sevgilisiyle yediği şeylerin çöpünü bile saklar o manyak. Yandın.

Nalan: (Başak'ı fark etmiştir.)

Aa Başak hoş geldin. Naber, ne yapıyorsun? (Tekrar telefona döner.)

Başak: (Sinirlenir.) Ben ne yapayım ya? Normal insanlar gibi yaşıyorum. Esas sen ne yapıyorsun? Bu hafta temizlik sırası sendeydi bir de. Ben de bu sefer dedim hazır evde de yalnız kalmışken dedim bize bir sürpriz yapar, bir kez olsun ya bir kez olsun biz kavgaya girişmeden kendi rızasıyla evi temizler sırası gelince diye hayaller kurdum. Evet 21 yaşında pırlanta gibi bir genç kızım ama en büyük hayalim ev arkadaşımın evi temizlemesi. Bunu neden yaşatıyorsun bize Nalan'cığım her hafta ha? Neden?

Nalan: İnanmayacaksın ama bu sefer gerçekten çok ama çok geçerli bir bahane.. aman sebebim var Başak. Kolum, Kolum ağrıyor. Hem de bir haftadır. İnanmayacaksın ama bir saniye olsun dinmedi ağrısı.

Başak: İnanmayacağım zaten. Ben senden daha yaratıcı yalanlar beklerdim oysaki. Bir haftada bunu mu buldun.

Nalan: Yahu bak ( kolunu kaldırır, kolu havada kalır, bağırır) Ahh! İşte böyle oluyor. Kaldırıyorum ama geri indiremiyorum. (Bağırarak indirir)

Başak: Kulunç falan girmiştir abartma. Gece camı açık mı bıraktın yine? Üstünü de ince giyiniyorsun. Sonra hastayım gel Başak beni iyileştir. Sırf temizlikten kaçmak için sistemli olarak kendini hasta ettiğini düşünmeye başlayacağım artık.

Nalan: Aşk olsun Başak. Sen beni hiç tanıyamamışsın. Ben var ya ben sol kolum bu halde olmasa bütün evi siler süpürürdüm. Bal döker yalardınız.

Başak: Hani sağ kolundu? Yalan söyleyeceksin bari tutarlı olsun.

Nalan: Ya benim ne işim olur yalanla dolanla kalbimi kırıyorsun. Sağımı solumu karıştırıyorum ben. Hem kolum ağrımasa temizlemez miyim ben evi Başakcığım. Sen benim ne zaman temizlikten kaçtığımı gördün?

(Başak aksini iddia eder bir şekilde imalı bakar. Nalan durumu kurtarmaya çalışır.)
Ee en son, yani yakın zamanda. Hiç temizlikten kaçtığımı gördün mü?

Başak: Allahım sen bana sabır ver. Gençliğimin baharında ev arkadaşı katili olmayayım yarabbim. Ya bu ne bu? (Yerdeki peçete tomarını kast eder.) Bu mendiller ne böyle? Hepsini sen mi kullandın bunların?

Nalan: Ha sümüklü peçetelerim, bırak kalsın orada ya, kalkınca atacağım ben onları çöpe. (Başak inanmayan gözlerle bakar.) Valla atacağım kız. Niye atmayayım, sen benim ne zaman sümüklü peçetelerimi çöpe atmadığımı gördün?

Başak: Nalan, sana bir şey soracağım ne olur dürüstçe (dürüstçe kısmını imalı söyler) cevap ver. (Bağırarak) Senin pislik anlayışın ne? Bana bir söyler misin? Ne olunca pislik oluyor mesela sana göre ha? Var mı böyle kriterlerin, bilmek istiyorum da.